Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 ülkeyi kapsayan ve 4 gün sürecek Afrika ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Ziyaretimde bakanlar ve vekillerin yanı sıra iş dünyasının temsilcileri de eşlik ediyor. Angola ve Togo'ya Türkiye'den cumhurbaşkanı düzeyinde ilk ziyaretler olması hasebiyle bu ziyaretler önem taşıyor. Bu ziyaret ülkelerimiz arasında yeni bir dönemin de başlangıcı olacaktır.

Ziyaretlerimiz kapsamında meclis hitabımız da olacak. Karşılıklı ziyaretlerimiz ilişkilerimizde önemli bir ivme yakalanmasına vesile oldu. İlişkilerimizi daha ileriye nasıl götüreceğimize ilişkin değerlendirmelerimiz olacak.

Türkiye ile Afrika'yı her alanda yakınlaştırmayı sürdürüyoruz. Türkiye, Afrika ülkeleri için stratejik bir ortak.

Nijerya geçtiğimiz yıl 2 milyar dolar büyüklüğündeki ticaret hacmi ile sahra altı Afrika'da en büyük ticaret ortağımız oldu. Bu rakamı 5 milyar dolar seviyesine taşımayı amaçlıyoruz. Türkiye ile Afrika'yı her alanda yakınlaştırmaya devam ediyoruz. Maarif Vakfı okullarımız, Kızılay ve TİKA gibi kurumlarımızın çalışmaları Afrikalı kardeşlerimizle gönül köprülerimizi sağlamlaştırıyor. Biz Afrika ülkeleri ile işbirliğimize asla kısa vadeli ve çıkar odaklı bakmıyoruz. Başkaları gibi eski sömürge düzenini yeni yol ve yöntemlerle devam ettirmek isteyenlerden değiliz.

KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMALARI SUÇTUR

Öncelikle bu açıklama CHP zihniyetinin vesayet zihniyeti olduğunun açık bir itirafıdır. Vesayet çağrısından başka bir şey değildir. Bu hukuk dışı çağrı, kamu düzenine ciddi bir tehdittir. Bunlar demokrasinin ne olduğunu bilmiyor. Bay Kemal'in heves ettiği vesayet günleri geride kaldı. Türkiye bu hukuk devletidir. Bay Kemal'in adeta oyun oynadığı bir alan değildir. Şunu bilmesi lazım heves ettiğiniz günler ki vesayet günleridir onlar da geride kaldı. Herkes görevinin hukuka uygun bir şekilde yapmak mecburiyetindedir. Kılıçdaroğlu'nun bu tehdidi açıkça bir suçtur. Sen nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin. Yeri geliyor polisi yargıyı tehdit ediyorsun. Sen kimsin? Bu güne kadar AK Parti zihniyetinden böyle bir şey duydunuz mu? Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlileri ilk tehdidi de bu değildir. Daha önce hakimlerden başladı polislere öğretmenlere kadar tehditler savurdu. Bir de tarih veriyor. Hadi bakalım, ne yapacağını göreceğiz. Bu ülkede memurunun, polisinin hakkını savunan bir iktidar vardır. Merkez Bankası'nın bağımsızlığını savunuyorsun. Randevu istediğin gün sana randevu verdi. Bağımsız olmasa sana bu randevuyu verir miydi.

SAHTE VE HİLELİ ANKETLER

Özellikle son dönemde ortaya atılan anketlerin ne amaçla yapıldığı ortada. Manipülasyonlardan bıktık. Gerçekçi anketler bunları ayaklar altına alacak. Anket şirketlerine benim güvenimin kalmadığını daha önce söylemiştim. Şahsımın cumhurbaşkanı seçildiği seçimlerde bunu gördük. Yalan terörü ile algı operasyonları ile hükümetimize saldıran kesimler şimdi de anketlerle bunu devam ettiriyorlar. Sahte ve hileli anketlerle vatandaşa yön çiziyorlar. Milletin gönlüne giremeyen yalan yanlış sahte anketlerle milleti yönlendirebileceklerini zannediyorlar. Milletimizin balon anketlere gereken cevabı en güzel şekilde vereceğine inanıyorum.

ABD'DEN F-16 TEKLİFİ

Arkadaşlar bu konu tabi malum F-35 konusuyla bağlantılı bir konu. Bizim böyle bir durumumuz söz konusu değil. Biz 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yaptık. F-35 ödemeleri karşısında ABD'nin böyle bir teklifi söz konusu oldu. Bununla ilgili olarak da biz ülkemizin savunma ihtiyaçlarını gidermek için ne gerekiyorsa bu adımları atalım dedik. Bugünün devamlılığı için de özellikle savaş uçağı filomuzu her zaman hazır ve modern duruma getirmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. F-16'ların modernizasyonundan tutun yenilerini almak suretiyle filomuzu daha da geliştirelim gayreti içerisindeyiz. Bu F-35 programı kapsamında ödemesini almamız gerekiyor. Görüşmelerimizde bu konuyu dile getiriyoruz. Sorunun çözümü için de diyaloğu önemsiyoruz.

TURKOVAC İLE KİMSEYE SANSÜR UYGULANMAYACAK

İnsanlık çok büyük bir imtihan veriyor. Türkiye elindeki mevcut kıt imkanları ile de olsa her türlü desteği dünyanın neresinden kendisine talep gelmişse vermiştir, vermeye devam ediyor. Az gelişmiş ülkeler salgına karşı ne yazık ki kaderine terk edildi. Türkiye olarak böyle bakamayız. Elimizden gelen her türlü desteği bugüne kadar nasıl verdiysek vermeye devam edeceğiz. Biz en kısa zamanda inşallah Turkovac çıkıyor. Biz Turkovac'la da kimseye sansür uygulama veyahut engel çıkarma yoluna gitmeden gönüllük sürecini aştıktan sonra elimizden gelen desteği her yere vermeye çalışacağız. Şu ana kadar 159 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi ekipman ve malzeme yardımında bulunduk. Maske konusunda çok açık, net desteğimizi sürdürdük. Bu ülkeler arasında Afrika ülkeleri çoğunlukta olmuştur.