Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Son dönemde zaferlere imza atmayı başaran kahraman askerimizi rahmetle ve hayırla yad ediyoruz. 

2. Dünya Savaşı sonrası tercihimizi batı demokrasisi ve savunma konseptinden yana kullanarak yeni bir döneme girdik. 

Dünyanın her anlamda yeninde yapılandığı bir süreçte bizim de savunma seçeneklerimizi gözden geçirmek durumunda kalmıştır. NATO her ne kadar geçtiğimiz süreçte çuvallamış olsa da hala en büyük müttefiklerimizden biridir. Ne NATO üyeliğinden ne de müttefiklerimizden vazgeçme gibi bir durumumuz yoktur. NATO'nun karşılayamadı savunma ihtiyaçlarımızı ise başka türlü karşılamamız Türk milletine karşı en büyük borcumuzdur. Bu yüzden yerli savunma sanayide atağa geçtik. 

Bölücü terör örgütünün müttefikimiz olan bir ülkenin etekleri altına sığınarak varlığını sürdürmeye çalışması ayrı bir sorundur.

"SABRIMIZ YOKTUR"

Türkiye'ye Fırat'ın doğusunda bir güvenli bölge oluşturma tercihimizi tüm liderle paylaştık. Her ne kadar herkes bu teklifi olumlu karşılamış olsa da kimse bir adım atmadı. Bizim söylediğimiz güvenli bölge ile Amerika'nın istediği güvenli bölge konusunda makas çok açık. Bizim askerlerimizin güvenli bölgeyi kontrol etmesi dışında başka bir seçeneğe rıza gösteremeyiz. Kurulacak güvenli bölge ile ilgili çok fazla sabrımız yoktur. Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Birkaç hafta içinde istediğimiz gelişmeler yaşanmazsa kendi yolumuzu çizeceğiz.

Patriot satışı bize karşı bir baskı unsuru olarak kullanırsa, tercihimiz S-400'den yana olur. Nitekim de böyle oldu. Göreve geldiğimde bir SİHA bile Amerika'dan alamıyorduk. Şimdi İHA'larımızı ve SİHA'larımızı kendimiz yapıyoruz.

"ALTERNATİF TEDARİK YOLLARINA BAKIYORUZ"

Şimdi gündemde F-35 var. 1 milyar 350 milyon dolar ödeme yaptık. Parasını ödediğimiz halde uçaklar teslim edilmiyor. Ortağı olduğumuz programdan bizi çıkarmaya çalışıyorlar. Pilotlarımız eğitilmiyor. Bu yüzden alternatif tedarik yollarına bakıyoruz. Geçenlerde bir havacılık fuarına gittik, rahatsız oldular. Gideceğiz tabii. Bu çalışmaları yürüterek yarının Türkiye'sini daha güçlü kılacağız. Hiç kimse Türkiye'yi köşeye sıkıştıramaz. Yaptırım tehditlerinin muhatabı olmayacağız. Türkiye'yi 3. Dünya ülkelerinin şamar oğlanlarıyla karıştıranlara bunun böyle olmadığını ispatlamak boynumuzun borcudur.

 Türk milleti özgürlüğünü geleceği söz konusu olursa şehadeti en büyük mertebe olarak kabul eder. 

Türkiye kendisine 3 adım gelene 5 adım yaklaşmaktan imtina etmez. Tekrar ediyorum, Fırat'ın doğusunda kendi askerimizle bölgeyi güvenli sağlamazsak gerisini varsın onlar düşünsün.