Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, "Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki gemi, açık denizlerde rotasını yitirmiş, hangi limana yanaşacağı belli olmayan bir durumdadır. Şu andaki ahvalimiz odur. Siyaset bunun için yapılırsa bu kadar sessiz milletvekili yığını olmaz. Hiçbiri konuşabiliyor mu? Cumhurbaşkanı bir şey söylüyor aşağı doğru herkes aynı sözü tekrar edip gidiyor. Papağan gibi" dedi.

 

 

Remzi Çayır, memleketi Kahramanmaraş'ta düzenlediği basın toplantısında, hükümetin politikaları ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi. AK Parti'nin 2002 yılında ortaya koyduğu ilkeleri merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun 1993'te BBP'yi kurarken anlattığını savunan Çayır, "İktidarın 2002 yılında ortaya koyduğu ilkeler, yani dış siyasetteki sıfır problem, ortak akılla Türkiye'yi yönetme, insan hak ve özgürlüklerini genişletme düşüncesi Büyük Birlik'in ezelden beri söylediği, rahmetli genel başkanımızın 1993'te parti kurarken ifade ettiği; sivil inisiyatif, çokluk içerisinde birlik ve ileri demokrasisi, taban demokrasi, alttan yukarıya yapılanma siyasetteki yapılanmayı işaret eden bizi taklit eden bir anlayış olduğu için sahiplenmiştir" dedi.

 

 

Remzi Çayır, AK Partili milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylediklerini tekrar ettiğini savunarak şunları söyledi:

 

"Gel gör ki geldiğimiz bu noktada üzülerek ifade ediyorum ki bir siyasetçiden öte, bu ülkeyi seven, sevdalısı olan bir vatansever olarak söyleyebilirim ki gerçekten Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki gemi, açık denizlerde rotasını yitirmiş, hangi limana yanaşacağı belli olmayan bir durumdadır. Şu andaki ahvalimiz odur. Zira ayak üstünde düşünüp, ayak üstünde karar veren bir yönetim söz konusu. 'Falancalarla mı berabersiniz, filancalarla mı berabersiniz' diyenlerin aksine hak, adalet, insanlık, doğru ve menfaat neredeyse değil, doğruluk neredeyse yahu. Siyaset bunun için yapılırsa bu kadar sessiz milletvekili yığını olmaz zaten. Hiç birisi konuşabiliyor mu? Akşam Cumhurbaşkanı bir şey söylüyor aşağı doğru herkes aynı sözü tekrar edip gidiyor. Papağan gibi. 40 gün demiş bir adama deli dersen deli olur. Algı budur. Algı oluşturma bir sanattır. Ama gerçekten AK Parti iktidarı, şu an Türkiye'de algı oluşturmakta çok mahir davranmıştır, çok akılcı davranmıştır. 40 gün birine dedi ki 'Paralelcisin, suç örgütüsün' dedi, adamlar suç örgütü oldu. Eskiden 'Ergenekoncu' dediler. İnsanları onunla tehdit ettiler, onunla korkuttular. Devletin dairelerinde birbirlerini bu şekilde ispiyonladılar."

 

BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın destek için kendileriyle görüştüğünü ve Sulh Ceza Mahkemeleriyle ilgili düzenleme yaptıklarını anlattığını söyledi. Erdoğan'ın Hizmet Hareketi için ‘defterlerini düreceğim’ ifadesini kullandığını aktaran Çayır, “Cumhurbaşkanlığı desteği için bize gelmişti, aynen şu cümleyi kullandı; ‘Sulh Ceza Mahkemeleri ile ilgili düzenleme yaptık. Şu an Abdullah Bey'in önünde. Bir hafta, 10 gün içerisinde çıktığında, bunların defterini düreceğim’ demişti. Aynen bu ifadeyi kullandı.” şeklinde konuştu.

 

Ziyaret için geldiği Kahramanmaraş’ta, basın mensuplarıyla bir araya gelen BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ‘Bir ülkede yargı bağımsız değilse vay hepimizin haline’ diyen Çayır, “İleri demokrasilerde seçilmişler de kontrol edilirler. Yarın bir gün düşmeyiz, görmeyiz diyebilirsiniz, bana değmez bu yılan diyebilirsiniz ama mutlaka bir şekilde size eğecek. Değdiğinde insan bir liman arıyor. Bir tane adalet kucağı arıyor. Hepimize lazım olacak bir adalet kucağı, kişilere, partilere göre değil, anlayışlara göre değil. O limana herkesin ihtiyacı var, benim ihtiyacım var. Ama yarın bir gün Recep Tayyip Erdoğan'ın da ihtiyacı olduğunda o limanı yok etmemeli, ihtiyacı olacak, yok etmemeli." diye konuştu.

 

Erdoğan'ın okuduğu şiir sebebiyle 3 aylık hapse koyduklarını ifade eden Çayır şöyle devam etti: "O zaman Büyük Birlik Partisi onun yanında yer aldı, ‘bu bir haksızlıktır, bu bir zulümdür’ dedi. Şu an her şey senin elinde, güçlüsün ama yarın devran değiştiğinde senin de ihtiyaç duyduğun, bir adalet diye bağırdığında yanında bulacağın bir kurum, bir güç olmalı. Bu gücü yok etme. Ama yok ediyor.”

 

Yargıda yaşanan hukuksuzluklara da değinen Çayır, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın destek için kendileriyle görüştüğünü ve Sulh Ceza Mahkemeleriyle ilgili düzenleme yaptıklarını anlattığını söyledi. Erdoğan'ın Hizmet Hareketi'ni kast ederek ‘defterlerini düreceğim’ ifadesini kullandığını aktaran Çayır şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanlığı desteği için bize gelmişti, aynen şu cümleyi kullandı; ‘Sulh Ceza Mahkemeleri ile ilgili düzenleme yaptık. Şu an Abdullah beyin önünde, bir hafta, 10 gün içerisinde çıktığında bunların defterini düreceğim’ demişti. Aynen bu ifadeyi kullandı. Ben de dedim ki 'yapma böyle olur mu bu işler?' Büyük Birlik Partisi bütün cemaatlere aynı mesafede oldu. Cemaatleri sivil toplumun gereği olarak gördü."