AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanlığında kadın kolları üyeleriyle birlikte gelen AK Parti Kahramanmaraş Kadın Kolları Başkanı Ayşe Kılıç ve AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Ahmet Özdemir, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında ’Cumhurbaşkanına Hakaret’ ettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

 

 

Kurultayda yaptığı basın açıklamasında, "Ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu 16 Ocak 2016 tarihinde CHP 35. Olağan Genel Kurultayında ve 19 Ocak 2016 tarihinde TBMM’deki CHP Grup Toplantısı’nda erdemli siyaset ve ülkemizin geleceği için, son derece talihsiz konuşmalar yapmıştır. Konuşmalarında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik çok çirkin nitelemelerde bulunmuştur. AK Parti Kahramanmaraş İl ve Merkez İlçeler Dulkadiroğlu, Onikişubat Kadın Kolları olarak buna tepki gösteriyoruz ve kendisini kınıyoruz" dedi.

 

HALKIN SEÇTİĞİ CUMHURBAŞKANI

 

Gurup adına Açıklama yapan AK Parti Kadın kolları il Başkanı Ayşe Kılıç Konuşmasında Şu sözlere yer verdi  %52’lik oy oranıyla milyonların desteğiyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanına yapılan hakaret ile sadece ona oy verenler rencide edilmemiştir. Onun şahsında yüce devletimiz, aziz milletimiz ve bin yıllık kadim devlet geleneğimiz ağır hakaretlere maruz kalmıştır. Türkiye Cumhuriyetini ve vatandaşlarını yani cumhuru en üst noktada temsil eden yüce değerimize saldırı asla kabul edilemez. Bu üslubuyla Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partisinin kuruluş değerleri olan, altı okun maddelerini de ayaklar altına almıştır.  

 

NAMUS VE ŞEREF KAVRAMLARI HALKIMIZIN İÇİN ÖNEMLİ

 

Hakaret ederken kullandığı; ‘Namus ve Şeref’ kavramlarının halkımız için ne kadar hassas değerler olduğunu, bu ülkede siyaset yapan her sorumlu insan bilir. Ancak Sayın Kılıçdaroğlu kendi koltuğunu garanti altına almak için, türlü senaryolarla hazırlandığı kongresinde ve ardından bir arada tutamadığı partisinin grup toplantısında, yetersizliğini örtbas etmek için kendine çirkin bir yol olan hakareti seçmiştir dedi.   Kendisine bu yöntemden vazgeçmesini ve milletimizin karşısına temiz bir dil ile çıkmasını öneriyoruz! Buradan soruyoruz bugüne kadar tanıdığımız hangi ana muhalefet lideri, devletimizin ve milletimizin değerlerine bu ölçüde hakaretlerde bulunmuştur? Başka devletlerin büyüklerine gösterilen tazimin, hiç olmazsa benzerini bu millet de hak etmektedir.

 

KENDİ MİLLETVEKİLERİNE DÜŞMAN BUNLAR

 

Kılıçdaroğlu bir gün cumhurbaşkanımıza, diğer bir gün başbakanımıza, hatta bir başka günde kendi partisinin vekiline bile “Tabloyu kim indirdi?” diyerek haksız saldırılarda bulunabilmekte, bu şekilde ülkemizin yoğun ve ciddi gündemini meşgul etmektedir. Seçilmiş bir kadın vekilin sadece yapmış olduğu bir tespitten dolayı, kesin ihraç talebiyle disipline verilmesi, partisinin ne kadar özgürlüklere karşı olduğunun bir göstergesidir. Sayın cumhurbaşkanımıza hadsizce diktatör diyen sayın genel başkan bu kararıyla demokrat mı oluyor! Buradan anlıyoruz ki temel sorun aslında Sayın Kılıçdaroğlu’nun değer yargılarını, insafı ve hakkaniyeti bir tarafa bırakıp, derinliği olmayan gündelik siyaseti tercih etmesidir.

 

Kendisine tavsiyemiz artık bir ana muhalefet liderine ve devlet adamlığına yakışan bir duruş ile siyaset yapmasıdır. Bu toprakların değerlerine biraz saygısı varsa, milyonlarca sivili katleden, milyonlarcasını da yurdundan eden katil Esed’ın arkasında durmaz! 30 yılı aşkın bir süredir PKK terör örgütünün öldürdüğü binlerce canı, yakıp yıktığı şehirleri ve şehit ettiği askerleri görmezden gelerek; PKK’yı Filistinlilerle bir tutan ve özgürlük savaşçısı olarak belirten bildirgeleri desteklemez! Kürt halkının baskılarından yıldığı PKK’ya, PYD’ye ve YPG’ye “Vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” demez! Türkmen Dağı ve Halep bombalanırken susmaz! Devletin bekasına her türlü saldırıları yapan paralel örgütün destekçisi olmaz! Ve milli değerleri ayağının altına alarak ülkesini yurtdışında şikâyet etmez!

 

Kılıçdaroğlu bahse konu olan hakaretleriyle; Anayasa, Türk Ceza Kanunu ve Uluslararası Sözleşmelerle güvence altına alınan; ‘Kişinin maddi ve manevi değerlerinden oluşan toplum nezdindeki şeref ve haysiyetiyle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın saygınlığını korumaya yönelik Türk Ceza Kanunu’nun 299.cu maddesinde Hükmü bulunan ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçunu işlemiştir.

 

Kılıçdaroğlu’nu Bir Dünya lideri olan, Kurucu Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a karşı yaptığı hakaretlere son vermeye ve Türkiye Cumhuriyetinin tüm kutsal değerlerine saygılı olmaya davet ediyoruz.