AK Parti Genel başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, 24 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 27'nci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimi çalışmaları nedeniyle memleketi Kahramanmaraş'ta, kentin en kalabalık noktalarından olarak bilinen Trabzon Caddesi'nde, esnaf ziyaretinde bulundu. AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal'a, AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Ömer Oruç Bilal Debgici ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ve partililer eşlik etti. 

AK Parti Sözcüsü Ünal, esnaf ziyareti sırasında Trabzon Caddesi'nde vatandaşlara da karanfil dağıttı. 

Trabzon Caddesi'nde gazetecilere açıklama yapan Ünal şunları söyledi:

"TÜRKİYE YENİ YÖNETİM MODELİNE GEÇİYOR"
"Şimdi, yarın inşallah Türkiye büyük bir bayram yaşayacak. Çünkü her seçim bir demokrasi bayramıdır, milletin iradesinin tecelli ettiği ve milletin kendi eliyle seçtiği temsilcilerini Ankara'ya gönderdiği ve kendisini yönetecek cumhurbaşkanını seçtiği büyük gün yarın inşallah. O yüzden ben gittiğim heryerde de bir bayram havası gördüm çünkü yarın yeni birşey daha olacak. Türkiye yeni bir yönetim modeline geçiyor. Türkiye geçmişin vesayetçi modelini bir kenara bırakıp, 16 yıl boyunca değiştirmek için mücadele ettiğimiz millet iradesini, egemen kılınması için mücadele ettiğimiz yeni yönetim modelimiz yarın inşallah milletimiz tarafından hayata geçiriliyor" dedi. 

SEÇİM GÜVENLİĞİNE DEĞİNEN ÜNAL ŞUNLARI KAYDETTİ:

"Tabii bu arada da seçim olmadan seçimle ilgili şaibe oluşturmak isteyenler, seçimi itibarsızlaştırmak isteyenler, bir kısım vatandaşımızın nezlinde sanki yarın birtakım hukuksuzluklar olacakmış gibi bir kara propaganda yürütenlere de ben buradan diyorum ki; Bu devlet hepimizin, bu ülkenin yıllardan beri Cumhuriyet kurulduğu günden beri en muteberli kurumu olan Yüksek Seçim Kurulu, hepimiz için çok kıymetli çünkü bir toplum eğer kendi kurumlarının meşruyetine dair şüphe duyarsa, O toplumun kamu düzenliği, birliği ve beraberliği bozulur o yüzden ısrarla malesef hem 16 Nisan'da hemde şimdi 24 Haziran öncesinde ısrarla seçimleri şaibeli hale getirmek, seçim sonuçlarını itibarsızlaştırmak için çok çirkin bir kara propaganda yürütüyorlar. Ben buradan bütün vatandaşlarıma sesleniyorum; Her siyasi parti sandığa sahip çıkar, bu millet iradesine sahip çıkar. 15 Temmuz gecesi bu aziz millet nasıl ki iradesine sahip çıktıysa, tabii ki sandıkta da iradesine sahip çıkar. Oradan açık bir şekilde, şeffaf bir şekilde Yüksek Seçim Kurulu'nun denetiminde, siyasi partilerin temsilcilerinin denetiminde, müşahiplerin denetiminde bu seçim yapılacak. Sandıklarda yine siyasi partilerin temsilcilerinin önünde, milletvekili adaylarının önünde, Yüksek Seçim Kurulu hakimlerinin önünde bu sandıklar açılacak. Dolayısıyla her siyasi parti sandığa ve milletin kendisine emanet ettiği oya sahip çıkacak" 

"HİÇ KİMSE MUSAADE ETMEZ"
"Peki sizin derdiniz ne?Ben onların derdinin ne olduğunu söyleyeyim; Her yenildikleri seçimden sonra hani yenilen güreşçi güreşe doymazmış ya, şimdiden bu seçimin sonucuna dair malesef yok 50 bin kişiyle Yüksek Seçim Kurulu'nun önüne gideceğiz, yok işte şunu yapacağız, sandıkların üstüne oturacağız valla bu ülke bir hukuk devleti bu ülke anayasal zeminde demokratik bir hukuk devleti. Burada kanunlar belli, yasalar belli, seçim kanunları belli Yüksek Seçim Kurulu'nun yaptığı düzenlemeler belli, seçimin nasıl yapılacağı belli hepimizi bağlayan ortak kurallar var. Eğer bunlar diyorsa ki; Biz bu kuralları tanımıyoruz biz kendi kurallarımızı oluşturacağız diyorlarsa valla buna da hiç kimse musaade etmez"

"FİZİKİ YAŞI DEĞİL, ZİHİN YAŞI..."
"Ben buradan vatandaşlarımıza sesleniyorum, gönülleri rahat olsun. Yarın aziz milletimizin iradesi sandıkta tecelli edecek. Biz de sandıktan çıkan sonuca başımız gözümüz üstüne diyeceğiz. Çünkü biz AK Parti olarak 16 yıldan beri bu milletin iradesinin egemen olması için mücadele verdik. Bizim mücadelemiz bu, 1960'tan 2002'ye kadar 42 yılda bunlar 32 tane hükümet devirdiler, bu vesayetçiler. Şimdi kalkmışlar milletin iradesi ile ilgili ileri geri laf söylüyorlar. Hani cumhurbaşkanımız 1960 darbesini hatırlatınca Muharrem İnce dedi ki; Ben daha o zaman doğmamıştım ben 1964 doğumluyum dedi. Cumhurbaşkanımızın kastettiği onun fiziki yaşı değil, onun zihin yaşı, temsil ettiği zihniyeti söylüyor. Türkiye bu zihniyeti çok iyi biliyor, bu zihniyet milletin iradesinin egemen olmaması için kimi zaman ordu göreve dedi, kimi zaman Cumhuriyet Miting'leri yaptı, kimi zaman muhtırayla milletin seçtiklerini devirmeye kalkıştı. Şimdi Elhamdüllilah bunların hiçbirisi kalmayınca şimdi kaostan, tokattan, tehditten, şantajdan, yurt dışından medet umuyorlar. Milletin iradesi karşısında hiçbir güç biz tanımıyoruz. O yüzden biz ne diyoruz; Millet eğilmez Türkiye yenilmez"