Habertürk TV'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Habertürk TV'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu

Ünal'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"DEĞİŞİM BU DEĞİL"
 Kemal Kılıçdaroğlu'nun tekrar ettiği ve sistematik olarak sürdürdüğü meşruiyet tartışması, itibarsızlaştırma, kendi yönetemediği her kurumu gayrimeşru görme, 9 kere yenilmesine rağmen özeleştiri yapmama gibi özelliği var. Özellikle dünkü konuşmasında Atatürk'ü anlamaktan bahsediyor. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasıyla uygulamaları arasında fark var. Siz vitrinde Atatürk diyeceksiniz, cumhuriyet diyeceksiniz ama uygulamalarınız cumhuriyetin, demokrasinin adeta yok sayılması anlamına gelecek. Yüksek bir temsil ve katılımla seçilen hükümeti diktatörlük olarak niteleyeceksiniz.

Kemal Kılıçdaroğlu sabit ama etrafındakiler değişken. Değişim bu değildir. Siz yenildiğinizde bu sorumluluğu üstlenirsiz ve yerinizi başkasına bırakırsınız. Kılıçdaroğlu'nun sürekli aynı şeyleri tekrar etmesinden yorulduk. Dili artık siyaseti rehin almaya başladı. Biz Kemal Kılıçdaroğlu'na cevap verme, onu gündemimize almaktan sıkılmaya başladık. Türkiye'nin önünde çok büyük fırsatlar var. Fırsatların olduğu yerde tehditler de var. Türkiye'nin çok ciddi bir gündemi varken, biz Kılıçdaroğlu'nun kronikleşmiş, CHP açısından bir kimlik krizine dönüşmüş bir yapı artık hem siyaseti tehdit ediyor, hem siyaseti zehirliyor, hem gündemi rehin alıyor. Bu herkes için rahatsızlık vermeye başladı.

'KILIÇDAROĞLU BİR SİYASETÇİ DEĞİL, AKTÖRDÜR'
'Yargı tutsaklık altında' sözlerini yeni söylemiyor. Kılıçdaroğlu bir siyasetçi değildir. Bir aktördür. Bir kaset komplosuyla başkan yapılmış, vesayetçilerin aktörüdür. Kılıçdaroğlu siyasetçi olsa, devletle ilgili kararları seçilmişlerin vereceği ile bir şüphesi olmaz. Kemal Kılıçdaroğlu hiçbir zaman siyasetin yanında durmadı. Biz yargının durumunu ayrı tutuyoruz. Çünkü yargı bağımsız. Bu son sistemle yargı ile yürütme ayrıldı. Yargı ile yürütmenin etkisindedir demek, yargıda görev yapanların haysiyetine, onuruna hakarettir. Anayasanın amir hükmüne ve yasalara göre davranır. Sen nasıl böyle bir iftirada bulunacaksın? Vesayetçi siyasetçi dediğim tip budur. Yüksek yargı Genelkurmay'a çağrıldığında sesini çıkarmaz. Seçilmiş siyasetçinin yaptığı düzenlemelerde şikayetçi olur.