Sözcü’den Saygı Öztürk’ün haberine göre; Nurettin Akbuğa'nın aktardığına göre, iki başkan arasında şu diyalog geçti:

Altay: Başkan kafana göre zam yapıyorsun, esnafa para dağıtıyorsun. 30 belediye başkanı “Asgari ücreti ne kadar yapalım” diye bana danıştı. Bir tek sen danışmadın. Sende para çok, o yüzden bizim yapacağımız işleri de sen yaparsın.

Akbuğa: Başkan, benim amirim değilsin, bana verdiğin bir lira yok. Ama her ay belediye payının yüzde 40'ı sana gidiyor. Beni sorgulayamazsınız. Ama ben, para verdiğim için paranın nerelere harcandığını sorgularım.

Altay: Danışmadan nasıl bu kadar zam yaparsın, esnafa para dağıtırsın?

KONYA BENDEN SORULUR
Akbuğa: İşçiye zam yapalı, esnafa bin lira vereli iki ay oldu. Mecliste kararları bizimle alıyor, hizmete gelince AK Parti il başkanının dediğinden dışarı çıkmıyorsun. Tamamen militan tavır içindesiniz.

Altay: Ben bu şehrin sahibiyim. Konya benden sorulur.

Akbuğa: Kendinizi bu memleketin sahibi gibi görüyorsunuz. Memleketin sahibi 83 milyon insan. Konya'nın sahibiyim diyorsunuz. Konya'nın sahibi 2 milyon 400 bin kişidir. Haddini bil, misafirim. Bana bu şekilde davranamazsınız. Yazıklar olsun.

‘SENDE PARA ÇOK, KENDİ İŞİNİ, KENDİN YAP' DEDİ
İki başkanın tartışmasına tanık olan Tuzlukçu ve Büyükşehir Meclis Üyesi Seyit Yıldırım makam odasında yaşananları şöyle anlattı:

“Nurettin Bey, vatandaşın tarlasının zarar görmemesi için su deposu yolunun yapılmasını istedi. Büyükşehir Belediye Başkanı, ‘Sende para çok, kendi işini kendin yap. Başkanlar işçisine yaptığı zam için danışırken sen danışmıyorsun. İşçiye zam yapıyorsun, esnafa para dağıtıyorsun, bize danışmıyorsun' deyince başkan, ‘İşçi benim, para benim. Sen amirim değilsin' sözleriyle tartışma başladı. Tartışma büyüyünce, başkanın özel kalem görevlileri odaya geldi. Başkanı, görevlilerle birlikte dışarıya çıkardık.”

Odatv.com