GEÇEN haftanın en çok konuşulan konusu, Onikişubat Belediyesini itibarsızlaştırmak ve kara çalmak adına yapılan haksız bir haber başlığı oldu…
Haberi yapan “Haber46” isimli internet sitesiydi.
Başlık aynen şöyleydi:
“Onikişubat Belediyesine yolsuzluk operasyonu”
*
Bu başlığı okuyan herkesin, Onikişubat belediyesine yüzlerce polisin, onlarca polis aracının yolu kapatarak içeri girdiğini ve dokümanlardan tutunda, bilgisayarlarına dahi el konulduğunu düşündü…
*
Bu haber tüm kamuoyunda dalga dalga yayıldı.
Herkes birbirine bu haberin linkini whatsapp üzerinden atmaya başladı.
Gördün mü?
İşittin mi?
Gibi mesajlar da ekleyerek…
*
Kendi telefonlarım susmadığı gibi, kurumum Kanal Maraş’ın bazı klavye kabadayıları tarafından feyk hesaplar üzerinden iletişim bölümüne mesaj ve yorum yazılarak niçin böyle bir haberi girmediği sorgulandı, eleştirildi…
Olayın bir an sıcaklığını üzerimden attıktan sonra derhal araştırmaya koyuldum…
Öncelikle haber doğru muydu?
Yoksa “kara çalmak” adına yapılan bir iftira mıydı?
*
Kahramanmaraş’ta ki ajans muhabirlerini aradım…
Onlara sordum…
Hiç biri böyle bir operasyonun var olduğunu bilmiyorlardı?
Hatta operasyon olsa telsiz konuşmalarından duyacaklarını ve hemen intikal edeceklerini söyleyerek haberin kesinlikle asılsız olduğunu beyan ettiler.
Ki, aynı haber sitesinin daha önce de Fırnız ve Onikişubat Belediyesi Hizmet binası hakkında haber yaptığını bir nebze Onikişubat Belediyesini hedef aldığını söylediler.
*
Bu cevap beni tatmin etmedi…
Emniyet Müdürlüğünün bazı birimlerini aradım…
Hiç kimse Onikişubat Belediyesine bir operasyon yapıldığını teyit etmediler…
Peki, o zaman bu "asparagas" haber başlığı niçin atılmıştı?
*
İşin en vahim olanı…
Bana göre başlık yanlıştı… İnfialdi...
Ancak haber metninde yazılı gözaltına alınacak olan kişilerin isimlerinin baş harfleri yazılmış ve doğruydu…
O isimlerden Milli Emlak da görev yapan da vardı, Afad da görev yapan da...
Niçin o kurumların adı yazılmadı da, "Onikişubat Belediyesine yolsuzluk operasyonu" başlığı atıldı?
*
Tüm kamuoyu bu harflerden yola çıkarak isimleri konuşmaya başlamışlardı bile…
Eğlence merkezi işletmecisi M.Ş… Mesut Şahinkanat… Nasıl olsa göze batan bir isimdi… EXPO 2023 alanına 80 milyonluk bir yatırıma girişmişti… Kıskanıldı… Dinlemeye takıldığı cümleleri inanın duysanız, "bu cümleler için mi gözaltı kararı verildi?" diye gülersiniz…
Onikişubat Belediyesinde bir şube müdürü K.C… Kazım Canlı… EXPO 2023 Genel Koordinatörü, tek başına gecesini gündüze katıp projeyi yetiştirmeye çalışan bir yiğit adam… Eskiden beri tanırım… Onun da dinlemedeki cümlelerini duysanız dudaklarınızdan sadece “yazık ya” “bu konuşmalar için mi?” “gözaltına alındı?” kelimelerinin çıkacağına bahse girerim.
*
Deyim yerindeyse…
Kamuoyunda dedikodular aldı başını gitti…
Duydunuz mu?
-Trilyonlarca para zimmetlerine geçirilmiş…
-Bu işin içinde 40 kişi varmış…
-Hepsi de tutuklanacakmış…
-Kaçan varmış…
-Göçen varmış…
-Hatta…
-Başkan Mahçiçek’i havaalanından almışlar, tutuklamışlar…
-Diyen diyene oldu…
*
Milletin ağzı torba değil ki büzesin…
“Çamur at izi kalsın” atasözü misali hedefe oturtulmak ve kara çalınmak istenen, esas Onikişubat Belediyesi ve Başkan Mahçiçek’ti…
Park bahçeler Müdürü Kazım Canlı üzerinden, Başkan Mahçiçek’i vurmayı hesaplamışlardı.
-Birileri düğmeye basmıştı…
-Kimdi bu düğmeye basan?
-Habere konu olan isimlerin baş harfleri nasıl basına sızdırılmıştı?
-Kimdi basına sızdıran?
-Nasıl dinlemeye takılmışlardı?
*
Hepinizin malumu aylar önce Kahramanmaraş Adliyesinde görev yapan bir hâkimi yazmıştım…
Ve o hâkim açığa alınmıştı…
İşte habere konu olan isimler, o hâkimin dinlenmesinde tamamen tesadüfi takibe takılan isimlerdi…
Ve gözaltına alınmasına değer bir konuşma içeriği de yoktu…
Olsaydı zaten serbest bırakılmazlardı?
Savcılık makamı bu tesadüfi dinlemeye takılan isimler hakkında kanımca sadece merakını gidermek adına gözaltı kararı vererek ifadelerinin alınmasını istemişti…
Açığa alınan hâkim ile ilgili bir ilişkilerinin olup olmadığı hususunda, hem de dosyaya gizlilik kararı vererek…
*
İşte esas sorgulanması gereken bu konu…
“Dosyaya verilen gizlilik kararı…”
*
Kafamda deli sorular:
-Gizlilik kararı verilen dosyada ki isimler, nasıl basına sızdırıldı?
-Kahramanmaraş Kom Şube Müdürü olan ve Adana Emniyet Müdür yardımcılığına atanan Yücel Kayadelen bu sızdırmaya nasıl mani olmadı?
-Veya olmak mı istemedi?
-Veya içerden birileri el altından bu konuyu haber yapılması için taşıdı mı?
*
Onikişubat Belediyesi ve Hanefi Başkanın ve gözaltına alınıp ifadeleri alınan kişilerin yerinde ben olsam, Savcılık makamına dilekçeyi verir, gizlilik kararı bulunan dosyadaki isimlerin basına kim veya kimler tarafından sızdırıldığının ortaya çıkarılmasını isterdim…
Ki, Savcılık makamı bile dilekçe verilmesine gerek olmadan bunu yapması gerekir.
*
Düşünebiliyor musunuz?
O dosya da siz, biz, herkes olabilirdi…
Ayıkla o zaman pirincin taşını misali, isimleri yazılı bulunan kişiler, kime ne anlatacak?
Sabah saatlerinde sanki terör suçluları, bu ülkeden kaçacak birileri gibi, evlerine baskın yapılıp, çoluk çocukları uykudan uyandırılıp, konu komşunun diline sakız edilmelerinin vebalini kim üstlenecek?
Aldığım bir bilgi, ifadesi alınan bir işadamının İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü aleyhine yüklü miktarda tazminat davasını açacağı yönünde…
*
Diyeceğim odur ki:
Hanefi Başkanı seversiniz, sevmezsiniz, orasına karışmam…
Ancak…
Devlet Planlama Teşkilatında görev yaparken bile hem kamu yatırımlarında hem de şehrimizin kalkınması adına bireysel yatırımlarda hep önderlik yapmış, BOTAŞ Genel Müdürlüğü döneminde şehrimize doğalgaz gelmesine ön ayak olmuş, bu şehre birçok eser kazandırmış, karasuyu getirip içmemizi sağlamış, bin bir engellemelere rağmen muhteşem bir hizmet binasını Onikişubat halkının hizmetine sunacak, en son kimsenin hayal dahi edemediği EXPO 2023 projesini ekibi ile birlikte bir ilçe belediye Başkanı olarak; Tüm dünya şehirlerinin almak için yarıştığı projeyi ilçesine, şehrine, Türkiye’mize kazandırıp, milyonlarca insanın gelmesine vesile olacak olan Başkan Mahçiçek’e kara çalmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir…
*
Siyaset sahnesinden silinenler, size sesleniyorum…
Bırakın artık ayak oyunlarını…
“Başka kapıya, başka kapıya…”
