DÜN Kaski’ye gittim…
 

Hani evimizin çeşmelerinden akan suların, alt yapı dediğimiz kanalizasyonların sorumlusu olan kuruma…
 

Gitmemdeki neden:
 

Su borcunu ödemek için bankalara otomatik ödeme konusunda talimat veremediğimi, sistem arızası olduğunu, bu sistemin bir an önce düzeltilmesi gerektiğini belirttim…
 

*
 

Gitmişken bazı yetkililere Kaski’nin durumunu sordum…
 

Aldığım cevaplar ilginçti:
 

-Her ay ödenmeyen faturaların çoğaldığını…
 

-100 trilyona yakın alacağı olduğunu…
 

-Borcu olan vatandaşın suyunu kesmeye gittiklerinde sorunlar yaşadıklarını…
 

-Bunun böyle nereye kadar gideceğini bilemediklerini…
 

Falan filan…
 

*
 

Peki, ne yapıyorsunuz borcu olan abone sahipleriyle dediğimde…
 

Bir dokun bin ah işit misali…
 

“Ne sen sor ne biz söyleyelim” dediler…
 

*
 

Çare nedir diye sordum...
 

İnanılmaz bir cevap aldım:
 

-Siyaset “Kaski’den” elini çekmeli…
 

*
 

Abone sayısının 400 bin olduğu...
 

Alt yapı yatırımlarının son sürat devam ettiği Kaski’nin, bu şehrin “olmazsa olmazı” olduğunu kabullenelim…
 

Türkiye’nin diğer Büyükşehir illeri içerisinde en ucuz suyu kullandığımızı bilerek su bedellerini ödemek, yatırımların ve hizmetlerin daha hızlı bir şekilde bizlere döneceğini unutmayalım…
 

Bir nevi duyarlı olalım…
 

*
 

Edindiğim izlenim ve çıkardığım sonuç:
 

-Ya “Kaski’ye” sahip çıkacağız, ya çıkacağız.
 

*
 

Yoksa…
 

-Bu gidişle aynı elektrik gibi “Kaski” özelleştirilir…
 

-Yani siyaset elini, “Kaski’den” çeker veya çekmek zorunda kalır…
 

*

 

DİP NOT: Dünkü yazımda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir'in şehrimize geleceğini yazmıştım. Bu ziyaretin bir hafta ertelendiğini öğrendim.