Halk Sağlığı Uzmanı, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, "Türkiye'de yaşlanmadan yaşamını yitirenler, canımızı bir başka acıtıyor" diyerek, Türkiye'nin eşitsizliklerle dolu karnesini gündeme getirdi

Prof. Dr. Pala, “TÜİK verilerine göre, 2017 yılında 192 bin 668’i kadın ve 233 bin 113’ü erkek olmak üzere toplam olarak 425 bin 781 yurttaşımız hayata gözlerini kapamış. Ölenlerin yüzde 29,1’ini 65 yaşını göremeden yaşamını yitirenler oluşturuyor. Yine TÜİK tarafından geçtiğimiz ay açıklanan verilere göre ülkemizde doğuşta beklenen yaşam süresi Türkiye geneli için toplamda 78, erkeklerde 75,3 ve kadınlarda 80,8 yıl.”

“65 YAŞNI GÖREMEDEN ÖLÜYORLAR”

“Erken ölüm” tanımı bazı ülkelerde 70 bazı ülkelerde ise 75 yaşından önce yaşamını yitirenler için kullanılmaktadır. Biz ülkemizde doğumda beklenen yaşam ümidinin batı toplumlarından düşük olduğunu da göz önüne alarak erken ölümler için“65 yaşını göremeden ölenler”  tanımını kullanabiliriz diyen Pala, “TÜİK 2017 ölüm istatistiklerinde, daha önceki yıllarda olduğu gibi, erken ölümlerde iller arasındaki farklılık dikkati çekiyor.

Genç yaşta yaşamını yitirenler bazı illerde çok azken, bazı illerde yüksek oranlar hemen göze çarpıyor. Örneğin Sinop, Kastamonu ve Çankırı’da erken ölümler tüm ölenler içerisinde yüzde 20’nin altında iken; Şırnak ve Hakkari’de ölenlerin yarısından fazlasını erken ölümler oluşturuyor.

Türkiye’de erken ölümlerin illere göre farklılığının epidemiyolojik ölçütlere göre ayrıntılı olarak incelenmesi gerekiyor.”