Türkiye genelinde insanların yaklaşık yüzde 2'sinin arılara alerjik olduğunu belirten Prof. Dr. Kutlu, Karadeniz Bölgesi'nin özellikle kırsal kesiminde kalp krizi geçirerek öldüğü sanılan birçok kişinin arı alerjisi sonucu öldüğünün düşünüldüğünü kaydetti. Şiddetli alerjik reaksiyon olarak bilinen anafilaksinin ani gelişen, sıklıkla önceden tahmin edilemeyen, ölüme yol açma potansiyeline sahip ciddi alerjik reaksiyon olduğuna dikkat çeken Medical Park Ordu Hastanesi İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, bu tür durumlarda doğru ve zamanında müdahalenin hayat kurtarıcı olduğunu belirtti.

Ülkenin yüzde 2’si alerjik hastalığının pençesinde

Her türlü alerjik hastalığın sıklığında son yüzyılda görülen artış anafilaksiler içinde söz konusu olduğunu kaydeden Kutlu, şu bilgileri verdi:
“İnsanların neredeyse yaşam boyu yüzde 2 si anafilaksi geçirebilmektedir. Özellikle küçük çocuklarda gıda alerjilerine bağlı anafilaksiler sık görülürken yetişkinlerde ilaçlara ve arılara karşı anafilaksiler ön plana geçer. Özellikle gelişmiş batı ülkelerinde anafilaksilere yönelik ciddi bir toplumsal bilinç söz konusudur. Örneğin çocuklarda oluşan gıdaya bağlı anafilaksilerin 1/3'i ilk kez okullarda ortaya çıktığı için okullarda anafilaksi tedavisinde kullanılan adrenalin oto enjektör bulundurma zorunluluğu vardır. Anafilaksi korkusu sosyal ve görsel medyada her daim sıcak tutulmaktadır. Bir örnek vermek gerekirse ABD'de senede 6 milyon adet oto enjektörlü adrenalin reçete edilmektedir. Bu nüfusa göre oranlandığında ülkemizde reçete edilen sayının 60 katıdır.”

Karadeniz Bölgesi arı alerjisinde 1. sırada
Türkiye’de hem alerjenlerin etiketlenmesinde hem de alerjik reaksiyonlara karşı koruyucu ilaç bulundurma konusunda ciddi sıkıntılar olduğuna da işaret eden Kutlu, özellikle arı alerjisinin anafilaksinin en önemli sebeplerinden biri olduğunu söyledi. Türkiye’de insanların yaklaşık yüzde 2'sinin arılara alerjik olduğunun tahmin edildiğini belirten Kutlu, “Özellikle yaz ve bahar aylarında arılarla temas ihtimalleri artmakta ve arılar ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabilmektedir. Bu mevsimlerde arı alerjileri Karadeniz bölgesinde acil servislere anafilaksi nedeniyle müracaatlarda 1. sırayı almaktadır. Türkiye'de yılda arı sokmasına bağlı kaç kişinin öldüğü tam olarak bilinmemekle birlikte, birçok yayında bahsedilen yıllık 10 ölüm gerçek rakamı yansıtmaktan çok uzaktır. Kırsal alanda kalp krizi geçirerek öldüğü sanılan birçok kişinin arı alerjisi sonucu öldüğü düşünülmektedir. Örneğin yakın ilçelerde son 2 yıl içinde arı sokmasına bağlı en az 6 kişinin öldüğünü bizzat biliyorum” açıklamasında bulundu.

Kutlu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Arı alerjisine karşı aşı tedavisi çok yüksek oranda ömür boyu sürebilecek koruyuculuk potansiyeline sahiptir. Anafilaksi reaksiyonu geçiren hastaların ilk müdahale için adrenalin oto enjektör bulundurması çok önemlidir. Yapılacak en büyük hata hastaların panik yaparak ayağa kalkması ve acile koşarak gitmeye çalışmasıdır. Bu durum ölümcül ritim bozuklukları ve tansiyon düşüklüğünü tetikleyebilir. Özellikle okullarda ve arıcılığın yoğun yapıldığı köylerde oto enjektörlü adrenalin bulundurulması, arı alerjili olguların alerji kliniklerine sevk edilmesi üzerinde önemle durulması gereken bir konudur.”