Yıllar öncesinde ya da çocukluk çağında yaşanılan ağır travmalar, yetişkin dönemde de insanların hayatını etkileye biliyor. Unutulmayan kötü anılar ise bir süre sonra depresyon, stres, aksiyete, türlü fobiler, panik bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk, gibi nedenlere yol açabiliyor. İnsanların üzerinde derin çalışmalar yapan Uzman Psikolog Serap Bilgen’de geçmişten gelen travmalar ve pandemi sürecinde yaşanan kötü anılardan EMDR terapisi ile kurtulmanın mümkün olduğunu söyledi.
EMDR terapisi hakkında bilgi veren Uzman Psikolog Serap Bilgen, “EMDR; Eye Movement Desensitization Reprocessing kelimelerinin baş harflerinin kısaltmasıdır. Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme anlamına gelir. EMDR; çift yönlü göz hareketleri, işitsel ya da dokunsal uyarım kullanılarak yürütülen bir bilgi işleme yöntemi ve beyin temelli bir terapidir. Beynin iki yarım küresi, aynı anda uyarılarak yarım küreler arasında iletişim kurulması sağlanarak iyileşme sağlanır. Soruna neden olan anı ağına ait travmatik anılar, EMDR ile çalışıldıktan sonra, kişiyi ve kişinin yaşamını etkilememeye, mevcut sorun azalmaya ve ortadan kalkmaya başlar. Kişinin şu anki yaşamında belirgin değişimler olur. Terapi esnasında, EMDR’nin uygulanmasıyla, zihne, şu anki soruna neden olan olumsuz yaşantılar, duygular, beden duyumları ve düşünceler gelir. Rahatsız eden olumsuz duygu ve duyumlara duyarsızlaşma olurken, aynı zamanda yeni bakış açıları, yeni farkındalıklar ve olumlu duyumlar oluşur. Anıların birbirini tetikleyip dönüştürmesi ile olumlu duygu, düşünce ve duyumlar olumsuzların yerini alır” diye konuştu.

“Yeni farkındalıklar ve olumlu duygular gelir”
EMDR terapisinin geçmişle hesaplaşmayı kapatarak şimdiyi etkilemesini engellediğinden bahseden Bilgen, “EMDR Terapisinin en güzel taraflarından biri ise anılara duyarsızlaşmanın sağlanmasının yanında; kişinin unuttuğunu düşündüğü, geçmişle ilgili hiç hatırlamadığı olumlu anılarını da hatırlamaya başlamasıdır. Bu şekilde, aslında kişinin geçmişiyle ilgili perspektifi değişir, yeni farkındalıklar ve olumlu duygular gelir. EMDR, geçmişle hesaplaşmayı kapatarak geçmişin şimdiyi etkilemesini engeller. Travmatik olmaları nedeniyle bellekte takılı kalmış olan anılar, EMDR terapisi ile travmatik olma özelliğini kaybederek geçmişte kalan ve şu anki yaşamımızı etkilemeyen nötr bir anıya dönüşür. EMDR sonrasında, kişiler, genellikle anıya ait görüntüleri aynı netlikte hatırlayamaz ve anıyla ilgili aynı duygusal tepkileri yaşamazlar” ifadelerini kullandı.
EMDR’nin hafıza kaybına neden olmadığına dikkat çeken Bilgen, “EMDR, hafıza kaybına neden olmaz; ancak görüntüler bulanıklaşabilir, silikleşebilir, çok uzaktaymış gibi hatırlanır. Sanki gözünün önünde bir perde varmış gibi kişi, görüntüleri hatırlamaya çalışsa da görüntüler zihnine gelmeyebilir. EMDR, anının geçmişte kalmasını sağlar. Temel mesele, anının silinmesi ya da anıyı hatırlamamak değil anının geçmişte kalmış olması ve kişiyi artık rahatsız etmiyor oluşudur. Rahatsız etmediği için şu anı olumsuz olarak etkileyemez” dedi.

“Hayata, ilişkilere, bakış açımızı, düşüncelerimizi ve tutumlarımızı da değiştirir”
“EMDR perspektifinden baktığımızda, şu anda yaşadığımız sorunların kaynağını geçmiş deneyimlerimiz oluşturur” diyen Uzman Psikolog Bilgen, “Sorunun kaynağı olan bu travmatik deneyimi siz hatırlayamayabilirsiniz çünkü bastırmışsınızdır, gerilerdedir ya da hatırlarsınız ama mevcut belirtileriniz arasındaki bağlantıyı kuramayabilirsiniz. Birçok insan için bu bağlantı yoktur, çünkü olayı 'travmatik' olarak düşünmemişlerdir, olay ruhlarında iyileşmeyen derin bir yara bırakmış olsa bile Bireyin başvurduğu sorunu, EMDR terapisi ile çalışırken, bu sorunla ilgili bellekte saklanmış anı ağları harekete geçer. Kendimizle ve dünyayla ilgili bakış açımızı şekillendiren anıları EMDR ile çalışmak, işlemlemek ve değiştirmek; hayata, ilişkilere, dünyaya ve diğerlerine olan bakış açımızı, düşüncelerimizi ve tutumlarımızı da değiştirir. Dolayısıyla, davranışlarımız, ilişkilerimiz, performansımız ve ruh halimiz olumlu yönde değişmeye başlar” diye ifade etti.

“Geçmişte kalmak yerine ileriye doğru hareket etmeyi sağlar”
Sözlerine devam eden Bigen, “Araştırmalar, EMDR esnasında uygulanan çift yönlü uyarımın acı-travmatik anılara ait rahatsız edici görüntülerin canlılığını yitirdiğini ve duyguların yoğunluğunu azalttığını ortaya koymaktadır. Yoğun sıkıntı, korku ya da acı veren deneyimlerimiz olduğunda beynin bilgi işleme kapasitesi bozulur. Beyin, anıyı işlemekte yetersiz kalır. EMDR ile travmatik anıları “yeniden işlemlemek”, uzun zamandır sıkışıp kalmış olan travmatik anıyı serbest bırakarak özgürleşmektir. Bu yeniden işlemleme, rahatsız edici semptomların azalmasına ve bitmesine izin verir, geçmişin şimdiki yaşamı engellemesi ortadan kalkar ve geçmişte kalmak yerine ileriye doğru hareket etmeyi sağlar. EMDR terapisi esnasında uygulanan çift yönlü uyarım ile işlemleme yapmanın, uykunun REM dönemindeki göz hareketlerine ve bu evrede gerçekleşen benzer fizyolojik değişikliklere ve nörolojik mekanizmalara neden olduğu düşünülmektedir. Bu durum, beynin doğal iyileşme becerisini uyararak travmatik anıları bütünleştirmeyi mümkün kılar” dedi.

“Salgın sürecinde de sık kullandığımız bir terapi”
EMDR terapisinin kulanım alanlarını da değininen Bilgen, “EMDR, travma sonrası stres bozukluğu için geliştirilen bir terapi yaklaşımı olmakla beraber araştırmalarla anksiyete, her türlü fobiler, panik bozukluk, öfke sorunları, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, tükenmişlik, bağımlılık gibi ruh sağlığıyla ilgili pek çok durumda etkinliği kanıtlanmış, hızlı ve olumlu sonuçları olan beyin temelli bir terapi yaklaşımıdır. Ayrıca, psikolojik kökenli olup yorgunluk, fibromiyalji ve migren ağrılarını azalttığına yönelik çalışmalar mevcuttur. EMDR; bu salgın sürecinde de salgınla ilgili travmatik deneyimleri çalışmak için sık kullandığımız bir terapi yaklaşımıdır” İfadelerini kullandı.

Korona virüsün oluşturduğu kötü anılardan EMDR terapisi ile kurtulmak;
EMDR terapisi ile korona virüsün yol açtığı travmayla başa çıkabilmeyi hedeflediğini söyleyen Bilgen, “Bu salgından hepimiz etkilendik. Kimi bir yakınını, kimi sağlığını, kimi işini kaybetti, Kimi ekonomik kayıplar yaşadı, kiminin çocukları okula gidemedi, evdeki düzenini kaybetti. Kiminin, dünyanın güvenli bir yer olduğuna dair inancı sarsıldı. Kimi hayallerini, planlarını kaybetti. Hepimiz, özgürlüğümüzü kaybettik. Bu süreç, herkesi farklı şekilde etkiledi, hepimiz için bir şeyler değişti. Hepimiz, bu salgın sürecinde bir kayıp yaşadık. Tüm bunları da tıpkı diğer kayıplar ve travmalar gibi EMDR terapisi ile çalışarak, salgının oluşturduğu travmatik yaşantıyı, kişilerin sindirmelerini ve bu travmayla başa çıkabilecekleri kaynakları ve başa çıkma gücünü arttırmayı hedefliyoruz. EMDR Terapisi kişiyi geçmişin yüklerinden kurtararak özgürleşmeyi ve daha iyi hissetmeyi mümkün kılar” dedi.