Yol (ulaşım) medeniyettir. Yıllardır ulaşımın medeniyet olduğunu savunurum zira ulaşımı gelişmiş ve çeşitli olan ülkeler gelişmiş ve uygarlaşmış, ulaşımı gelişmemiş ve çeşitlenmemiş ülkeler ise geri kalmıştır. Gelişmiş ülkeler ulaşım sorunlarını (karayolu) yıllar öncesinden hallettiği için başka alternatiflere yönelmiştir. Bizler ise hala kara yolu ulaşımını tamamlamaya çalışıyoruz. Tabi bazı noktalarda hava ve tren yolunu da geliştirdik ancak yeterli değil. Önceleri çok hızlı giden yol projeleri artık yavaşlamış durumda, belki de önemli yollar tamamlandı denilerek ikincil veya üçüncül dediğimiz yollarda yavaşlamalar yaşanıyor.

Ülkemizin %80 inden fazlasını gezmiş biri olarak şehrimizin yollarını görünce üzülüyorum. Bizden çok küçük ve geri olan bazı illerde bile ulaşım yollarının çoğu halledilmiş, üçüncül önemdeki yollar kalmış. Bizim ise Göksun yolu hala tamamlanamadı, Türkoğlu - otoban bağlantısı yol ile Pazarcık-Narlı yolu normal çakıl asfalt ve sıcak asfalta kavuşamadı. Ayrıca önemli kavşak noktalarından Narlı kavşağı ile otoban bağlantısı üst geçitlere kavuşamadı ve hala trafik lambaları kullanılıyor. Ama birçok il hatta ilçede bu kavşak noktaları üstgeçitlerle donatılmış ve trafik lambalarına son verilmiş. Birçok yol ise sıcak asfalta kavuşmuş ve çakıllardan eser kalmamış.

Gelelim asıl meseleye, eğri oturup doğru konuşalım Çağlayancerit, Ekinözü ve Nurhak gibi ilçeler yıllardır ihmal edilen ilçelerimizdir. Bu ilçelerimizin ulaşım açısından da sapa yerde olmaları sorunlarına başka sorunlar katmış. Bence onların sapa bir yerde olmaları bahane edilemez. Çünkü sapa olmak çözümlenemeyecek bir sorun değildir. Bu sorunun halledilmesinin yolu oraları ulaşılmaz olmaktan kurtarmaktır. Yani güzel yol ağlarıyla merkeze ve dünyaya bağlamaktır.

Çağlayancerit’e bir yol projesi hazırlandı. Çalışmaların başlaması uzun sürdü ama geç de olsa yola başlanıldı. Yolun kolay kısımları ve kısa bir mesafe bitirilmiş ama asıl önemli ve zor noktalar kalmış, bu zor ve çetin yerlerin yapılması gerekiyor ve yapılmayı bekliyor.

Çağlayancerit İlçe Belediye Başkanı Sayın Üzeyir Kızılseki Bey ile bu konuyu konuşma fırsatım oldu. Kendisi işin takibinde olduklarını söyledi. Ayrıca; beklenilen kısımda yeni güzergahın yapılacağını ve yolun dağlık alandan karşıya geçirilerek yeniden yapılacağını belirtti. Böylece hem çığ hem de taş düşme olayı ortadan kalkacak diye de belirtti. Şu anda istimlak işlerinin yapıldığını ve kısa sürede başlanacağını söyledi. Bu yol işinin bitirilmesi sadece Belediye başkanına bağlı bir durum değil, bence bu işe biraz da siyasiler ve özelliklede vekiller de sahip çıkmalı, işin ivedi ve daha iyi yapılması vekillerinde bu işe sahip çıkmasına bağlı diye düşünüyorum. Bu tür hizmetlerde tüm halk birlik olmalı ve bu işlere sahip çıkmalıdır.

Başkan da çevre köy ve ilçelerin merkeze taşınması yerine ulaşım yollarının geliştirilerek merkezin taşraya yakınlaştırılması fikrinde, ‘Vatandaş doğduğu büyüdüğü topraklarda daha rahat ve iyi imkânlarla yaşar’ diyor. Bu konuda hem fikir oluyoruz. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi insanları bir yere yığmak daha fazla sorun demektir. Amaç insanları bir yere yığmak ve sorunları çoğaltmak yerine onları dağıtmak ve sorunları azaltmak olmalıdır.

Vatandaş ise şehre bir gün içinde rahat bir şekilde gidip gelebilmek, ilçe veya köyünde yaşadığı halde şehrin imkânlarından istediği zaman faydalanabilmek istiyor. Böylece hem ilçeler ve köylerin nüfus kayıpları önlenecek hem de şehirler rahatlayacaktır. Sürekli göç ile nüfus kaybı yaşayan bu İlçeler artık nüfuslarını şehir merkezlerine kaptırmak istemiyor. İlçeler boş insanların ve emeklilerin yaşadığı

yerler olmak da istemiyor. İlçeler canlı ve ticaretin geliştiği yerler olmak istiyor. İlçeler şehirlerde ne varsa kendilerinde de onların olmasını istiyor. İlçeler kendi kendini beslemek istiyor. Bunu da nüfusunu koruyarak sağlayabilir. Nüfusunu koruması da ulaşım ağının gelişmiş olması ile mümkündür. İstediği zaman şehre gidebilen ve bundan hiç rahatsızlık duymayan kişiler şehre neden taşınsın, şehre taşınarak neden daha fakir bir hayat yaşasın ve aynı para ile ilçede daha zengin yaşamak dururken pahalı şehirde neden kendisi ve ailesini rezil etsin.

Kıvrım kıvrım, bozuk ve dar yollarda kimse şehre her gün gidip gelmek istemez. Bu meşakkati yolu çekeceğine şehre taşınır ve kıt kanaat geçinerek şehrin imkânlarından daha iyi faydalanır. Süreli nüfus kaybı yaşayan yerlerde kimse eğitim ve sağlık hizmeti almak istemez. Çünkü yerlisinin bile kaçtığı ulaşımın zor olduğu bir ilçede ne doktor ne polis nede öğretmen kalır. Yerlisinin kalmadığı yerde yabancısı neden kalsın ki?

Halk ile biraz muhabbet etme fırsatı da yakaladım hiç kimse Çağlayancerit’e havaalanı, metro veya hızlı tren de istemiyor. İnsanlar ilk önce karayolu ile ulaşım istiyor. Karayoluyla kısa sürede şehre varmak ve istediği zaman da gelmek istiyor. Havaalanı metro hızlı tren gibi hizmetler hayal olduğu için halk biraz gerçekçi davranıyor ve bizim karayolumuz güzel bir şekilde yapılsın onlar sonraki iş diyor. Ayrıca bu memlekete sahip çıkalım memleket hepimizin, buraya yapılan bir hizmet tüm Maraş’a yapılmış demektir, diyorlar haklı olarak.

Evet, ulaşım çok önemli ve tez zamanda halledilmeli ancak onun dışında bir de doğalgaz meselesi var. Doğalgaza ilçe ve beldelerde yaşayanlar da kavuşmalıdır. Kışın memleketlerini terk eden yaşlı ve emekliler ve kışın meşakkatli olması nedeniyle küçük yerleri terk edenler de buralara yerleşecektir. Böylece buralar canlanacak ve güzelleşecek daha doğrusu nüfus kaybı nedeniyle yok olmaktan kurtulacaktır. Daha gelişmiş ve müreffeh ilçeler olması dileğiyle…