Biri eski Belediye Başkanı.

 

Biri eski Camii İmamı.

 

Biri eski meclis üyesi...

 

Üçünün de ortak noktası, Abdulhamithan Camii Vakfı Mütevelli heyetinde olmaları.

 

Önce eski imam ve Vakfın Başkanı Şirikçi'ye seslenmek istiyorum;

 

- Abdulhamithan Camii Vakfı ve Saçaklızade vakfı arkasına sığınarak...

 

- Son günlerde yazdığım yazılarla alakalı Milletvekillerinden medet umarak...

 

- Hakkındaki iddialarla ilgili kamuoyuna doğru düzgün bir açıklama yapmayarak...

 

- Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunup korkuttuğunu sanarak...

 

- Halkın yaptırdığı Camii'yi sırf Mülki Amirlerin emriyle Vakıf kurup ele geçirmesi karşısında bu şehirde tek başıma da kalsam, arkana günlük yerel gazeteleri değil, ulusal gazeteleri de alsan, Milletvekillerinden kapalı kapılar arkasında medet de umsan.

 

- Bu işten sıyıramazsın...

 

*

 

- Şeffaflık esassa...

 

- Hesap verilebilirlik geçerliyse...

 

- Denetime açıklık söz konusuysa...

 

- Her üçünüz de:

 

Konuşmak zorundasınız. Cevaplamak zorundasınız. Açıklamak zorundasınız.

 

“Belki buradan başlayabilirler” diyerek...

 

Her biriniz için ayrı ayrı sorular hazırladım.

 

Buyurunuz:

 

ÖMER FARUK ŞİRİKÇİ'YE: Abdulhamithan Camii'nin projesinde şu an Özçam Market olarak faaliyette bulunulan alan otopark idi. Bu alanı projesinde tadilat yaptırarak işyerine çevrilmesi emrini verdin mi, vermedin mi? Özçam markete bu yeri kaç yıllığına kiraya verdin? Yıllık kira bedeli ne kadar aldın? Camii altındaki toplam işyerlerinden kira bedeli yıllık ne kadar topluyorsun? Özçam Market dahil diğer işyerlerini kiraya verirken neden ihale yapmadın?

Cami arsasında Cuma Temir, Mustafa Güler, İbrahim Çiçek isimli vatandaşların ve K.Maraş Belediyesinin hissesi var mı, yok mu?

 

 

Bu vatandaşların camii arsasında hissesi var ise neden kamulaştırılıp camii arsasına dahil edilmedi? Bu vatandaşların sizce arsalarına el konularak mağdur edilmiş olmuyorlar mı? Savcılığa verdiğin şikayet dilekçende şehir merkezinde 1 dairen olduğunu, başka gayrimenkulün olmadığını beyan etmişin, 06.06.2014 tarihli 50435097-663.05- sayılı Kahramanmaraş Valiliğinin inceleme raporundaki diğer gayrı mülkleri sattın mı, satmadın mı? Sattıysan hangi tarihte ve kime sattın? 

 

Bak bunları buradan yazıyorum ki, hazırlıklı ol.

 

Çünkü mahkemede bütün defterler açılacak.

 

Açıklamam, konuşmam, susma hakkımı kullanıyorum Hâkim bey diyemeyeceksin.

 

Mal varlığını bir daireye düşürdüm diye sevinemeyeceksin?

 

Tapu müdürlüklerinden senin ve aile eşrafından olan herkesin tek tek pasif kayıtları talep edilecek.

 

Bir Vakıfta Başkan, bir vakıf'ta başkan yardımcısı, bunlarla uğraşmaktan demek ki zamanınız kalıyor ki, Sütçü İmam Üniversitesi Merkez Camii Yaptırma Derneğinde de Başkanlık vazifesi…

 

Sahi koskoca Üniversitede, ilahiyat fakültesi olduğu halde bu Merkez Camii’nin dernek başkanlığını yapabilecek bir babayiğit yok mu?

 

Üniversite Rektörü mü sana gel bu camii'nin dernek başkanı ol dedi?

 

Merakımı mazur gör hoca efendi:

 

Bu Merkez Camii inşaatı, üniversite bütçesinden mi yapılıyor yoksa yardım toplayarak mı?

 

Bu konuda Sayın Rektör'ünde bir açıklama yapmasını bekliyorum.

 

Sayın hoca efendi, Saçaklızade vakfı'nda nasıl ikinci adam olur, bu fıtratına ters diye düşünürken bir belge elime geçti.

 

 

Saçaklızade Vakfı karar defterinden bir karar:

 

Her ne kadar bu vakıf'ta hoca efendi kağıt üstünde başkan yardımcısı yazılmış olsa da Başkan Ali Demirdöğen ile aynı yetkiye haiz olduğuna dair yönetim kurulunca karar alınmış.

 

Hoca efendi yine merakımı mazur görsün, bu alınan kararda her kuruma imza atmaya yetki verilmiş olduğuna göre, Saçaklızade Vakfı'nın banka hesaplarından en çok Ali Başkan'ın imzasıyla mı, senin imzanla mı, paralar çekildi, çekiliyor? Bu çekilen paraların karşılığında faturalar var mı, yok mu?

 

Sayın hoca efendi.

 

İki vakıf bir Camii derneği...

 

Vakıf demişken, kamuoyunun bilgilenmesi açısından naçizane birkaç kelam yazmak istiyorum.

 

"Müslüman Türk Kültüründe, Vakıf kurmanın çok mühim bir yeri vardır. İslam'ın Bayraktarlığını yapan İmparatorluk Türkiye'si, Peygamber efendimizin her sünnetini de yerine getirmeye çalışmıştır. Bunlardan en önemlisi de vakıf kurma hususunda olmuştur. Vakıf geleneğinin sosyal hayatta bu kadar yaygın olmasının birinci ve en önemli sebebi İslam tarihindeki ilk Vakfı'da bir hurma bahçesini vakfederek Peygamber efendimiz kurmuştur. Vakıf kurmak, vakfı korumak, vakıf malına olağanüstü ihtimam göstermek Peygamber efendimize olan bir saygının ifadesidir. "Vakıf" kelimesinin lügat manası, sahip olunan serveti vakfiyenin amaçları doğrultusunda durdurmak manasına gelir.

 

Yani Vakıf kurmak için, “SERVET SAHİBİ OLMAK VE O SERVETİ BİR HAYIR İŞİ İÇİN SARF ETMEK” gerek.

 

Vakıf kurmak için “PARA TOPLAMAK DEĞİL, DAĞITMAK” gerek.

 

Ecdadımız bir vakıf arazisinden geçmek zorunda olduğunda, araziden çıkarken paçasını silkelermiş. Ola ki, vakıf toprağından paçasına toz bulaşır da vakıf toprağını dışarıya taşırım korkusu ile…

 

Vakıf kurucuları arasında ayyaş, hırsız ve çapulcuya pek rastlanmaz.

 

Zira vakıf bir ibadet anlayışı ile kurulur.

 

Dolayısıyla vakıf kurucuları arasında ayyaş, hırsız, rüşvet ve yolsuzluk gibi işlere bulaşmamış olmakla birlikte bu gibi suçlarla itham edilen kişilerin de aklanana kadar Peygamber Sünneti olan Vakıf kuruculuğundan feragat etmeleri gerekir..."

 

Hoca efendiye son sorum: Her iki vakfı kurarken herhangi bir servetini bu vakıflara bağışladın mı, bağışlamadın mı?

 

*

 

MEHMET TEMİZDEMİR'E: Meclis üyeliği görevini sürdürürken, kamuoyundaki iddiaya göre Poyraz ile bir arada bundan sonra bulunmam dedin mi, demedin mi? Böyle bir sözü söylediysen mütevelli heyeti toplantısında bir araya geliyor musun, gelmiyor musun? Köşe yazımdan dolayı önce Volkan konutlarına beni çağırıp sonra bir yerde buluşup saatlerce camii altındaki otopark ile ilgili açıklama yaptın mı, yapmadın mı? Aksu TV de otopark ile açıklama yapmışın ve ben bu linki alıp köşe yazıma koysaydım kamuoyu ne derdi sana dediğimde, o en büyük hatam Şirikçi hoca inşaatçı olmamdan dolayı o açıklamayı yapmamı istedi dedin mi, demedin mi? Akabinde bir gün sonra youtube den o videoyu sen sildirdin mi, sildirmedin mi? https://www.youtube.com/watch?v=26hzTpxpAas S  İşte o videoyu sen veya bir başkası sildirmekle benim gözümde ben suçluyum arkadaş demenin apaçık kanıtı. Çünkü o videoyu sana söyleyen benim. O videoyu inanır mısın en az benim izlettiğim 15 kişi olmuştur. Keşke o videoyu sildirmeseydin ve benim tanıdığım mert Mehmet Abi olarak kalsaydın. Mütevelli heyetinde senin ne işin var, sen sevilen bir insansın, sana yakışmıyor, yardım edeceksen haricen yardımda bulunabilirsin, niçin bu vakıfta sen, Halit bey, Eski bir belediye başkanı var iken bir imam vakıf başkanlığı yapıyor dediğimde, cevap verememiştin. O gün cevap vermeyen Mehmet abimiz eline "... biz kimseden teşekkür beklemiyoruz. Sadece Allah'tan teşekkür bekliyoruz..." metni olan açıklama metnini yayınlatmak uğruna gazete gazete dolaştın mı, dolaşmadın mı?  

 

 *

 

MUSTAFA POYRAZ'A: Belediye Başkanı iken bu şehrin imar planını senden sonra gelecek Belediye Başkanına bırakmadığın için pişman mısın, değil misin? Şirikçi hoca efendiyle ticari bir ilişkin var mı, yok mu?  Abdulhamidhan Camii Vakfı'na ait işyerlerinin kiralanması ile ilgili Mütevelli heyetinin 1 numaralı ismi olarak müdahil oluyor musun, olmuyor musun? Tanıdığın birine veya birilerine vakfın işyerlerinden hiç kiraya verdiğin oldu mu, olmadı mı?

 

Bu soruları Mustafa Poyraz'a niye soruyorum biliyor musunuz?

 

Sayın Poyraz Belediye Başkanlığı koltuğunda otururken, belediyeye ait bir kiralama olayını ne şekilde yaptığını belgelediğim için soruyorum. Ve diyorum ki; Belediye Başkan koltuğunda otururken tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını koruyamayan bir şahıs, Abdulhamithan Camii Vakfı'nı adaletli bir şekilde y- ü - r - ü - t - e - m - e - z...

 

Buyurunuz:

 

Tarih: 29.06.2004, Karar no: 1322, Konu: Pergoların ihale ile kiraya verilmesi.

Encümen salonunda ihale açılır. Süleyman Demir ile (X) bir isim ihaleye girer. ihale 1.500.000.000 liradan açılır ve en son Süleyman Demir 11.000.000.000 lira verir, X isim ise (11.100.000.000) lira verince Süleyman Demir ihaleden çekilir.

 

Encümen ihaleyi onaylar, Amir-i itaya sunulmasına karar verir.

 

O zaman Başkan olan Poyraz, hiç bir mazeret ortaya koymadan ihalenin yapıldığı aynı gün "UYGUN DEĞİLDİR" diyerek ihaleyi iptal eder.

 

 

45 gün sonra, tarih: 14.09.2004, Karar No: 2074, Konu: Pergoların ihalesi.

 

İhaleden X şahısın ve hiç kimsenin haberi yok...

 

Encümen salonunda ihale açılır. İhaleye tek başına kim katılır biliyor musunuz?

 

Bir önceki ihalede 11.000.000.00 lira verip ihaleden çekilen Süleyman Demir.

 

Bu ikinci ihalede de aynı birincide olduğu gibi, 1.500.000.000 liradan ihale açılır, Süleyman Demir sadece 50 lira ilave ederek yani 1.550.000.000 lira vererek ihaleyi alır. Encümen bu ihale metnine bir önceki ihaleyi yazma zahmetinde bulunmaz "al takke ver külah" meselesi gibi imzalar ve Amir-i itaya sunulmasına karar verir.

 

Sayın poyraz, tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını koruyan dı ya! ihalenin yapıldığı aynı gün bu ihaleye "UYGUNDUR" diyerek imza atar.

 

 

 

Durun daha bitmedi...

 

Tarih: 15.07.2008

 

Bu belgeleri yıllar sonra ele geçiren X şahsın verdiği dilekçeye, Sayın Poyraz aynen şöyle cevap verir: "...İhaleden sonra yapılan kira sözleşmesi yer teslimi yapılmadan fesh edilerek sonlandırılmıştır..."

 

 

 

Şimdi sıkı durun daha bitmedi...

 

Sayın Poyraz'ın cevap yazısında ihaleden sonra kira sözleşmesinin fesh edilerek sonlandırıldığı yazılıyor ya!..

 

Çok enteresan bir durum ortaya çıkar. X Şahıs bu yazıdan şüphelenir ve belediye veznesine giderek pergoların kira borcunu yatıracağını söyler. Yazıcıdan bir çıktı verilmesini ister. Vezneci memur para tahsili yapacağını düşünüp sevinerek yazıcıdan çıktıyı verir.

 

X Şahıs birde ne görsün. 2004 yılından beri Süleyman Demir'in para yatırdığını görür.

 

 

 

Hani ihaleden sonra kira sözleşmesi fesh edilmişti?

 

Hani tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı korunuyordu?

 

Süleyman Demir'in yatırdığı para ne oldu?

 

Tekrar iade edildi mi, edilmedi mi?

 

Süleyman Demir'e belediye olarak ne verildi?

 

Bu ihale akla şu soruyu getirmektedir:

 

Acaba bu tür ihalelerin sayısı ne kadar yapıldı?

 

Kimlere ihaleler peşkeş çekildi?

 

Düşünebiliyor musunuz?

 

11.100.000.000 lira veren X şahısa ihaleyi onaylamayan eski başkan Poyraz, benim şehrimin insanlarının yaptırdığı Camii adına kurulan Vakıf'ta 1 numaralı mütevelli heyet üyesi...

 

Vakfın Başkanı Hoca efendinin Yerel Bugün gazetesindeki kendi açıklamasında belirttiği üzere "Mülki amirlerimizin de tavsiyesiyle vakıf kurduğunu" beyan ediyor...

 

Demek ki, bu mülki amirlerimiz derken Poyraz'ı da kastediyormuş...

 

Demek ki, plan gün öncesinden tezgahlanmış ve hayata geçirilmiş.

 

Camii adına vakıf kur, kimseyi dinleme hoca efendi, Camii projesinde istediğin gibi tadilat yaptır, otoparkı iptal et, işyerine çevir, istediğine kiraya ver, sana hiç kimse dokunamaz mı denildi?

 

Bizde bu şehirde eli kalem tutan bir kaç insandan biri olarak yazmaya başlayınca, şereften, onurdan, haysiyetten, bahset ve savcılığa suç duyurusunda bulun...

 

Sizlerin yatacak yeriniz yok be...

 

İn bu halkın yakasından hoca efendi in!

 

İn bu halkın yakasından Poyraz efendi in!

 

Evet Ey Kahramanmaraş halkı, Camii'ne sahip çık derken işte bu hususları kastediyordum.

 

SERVET BAĞIŞLANMADAN VAKIF KURAN MÜTEVELLİ HEYET ÜYELERİ...

 

Diyorum ki, KRAL ÇIPLAK ve Abdulhamidhan vakfı üyeliğinden hepinizi istifaya davet ediyorum...

 

Haysiyeti, şerefi, onuru olan istifa eder...