BUGÜN günlerden Pazartesi…

Perşembe akşamı yaptığımız Açık Masa Programı üzerinden 4 gün geçti…

İYİ Parti Elbistan İlçe Başkanı Av. Hüseyin Gül, canlı yayında Elbistan Belediye Başkanı Mehmet Gürbüz hakkında inanılmaz belgeler açıkladı…

2022-03-14_08-13-08

Elbistan halkı…

Bu programda açıklanan, 58 bin metrekare taşınmazın yarı fiyatına icra yoluyla satıldığını…

Lavanta ekilen arazinin, şahıslara ait olduğunu ve Mahkeme tarafından el atmanın önlenmesi kararı verildiğini…

Lavantaların tekrar sökülüp, arazinin eski haline getirilmesini…

Gürbüz’ün seçimlerden önce verdiği ve seçildikten sonra verdiği vaatlerin, yüzde 95’ine yakın projeleri yapmadığını…

Milliyetçilik dersi verecek kişinin en son Gürbüz olacağını…

Gül’ün ağzından duydu…

*

Programın üzerinden 4 gün geçmesine rağmen, Elbistan belediye Başkanı Mehmet Gürbüz kanadından hala bir ses yok…

*

Elbistan halkı bu aralar Gürbüz’ün şu ifadelerini dillerine pelesenk etmişler…

‘’Vicdanı kuruyasıcalar…

Ben size daha önce söyledim, matematik dersi alın…

İftira ile sizin geminiz yürümeyecek ya… Yürümeyecek kardeşim…

Yüzünüze çarpacağım hepsini…

Memleketi satanları gördünüz mü hemşehrilerim?’’

*

Vallahi ve billahi…

İYİ Parti Elbistan İlçe Başkanı Av. Hüseyin Gül, programda açıkladığı belgelerle birilerinin yüzüne şamar misali öyle bir çarptı ki…

Memleketi satanları gördünüz mü? 

Matematik dersi alın, öğrenin, gelin, dercesine…

İftira atmadan, net belgeleri ortaya koyarak…

*

Sahi, Mehmet Gürbüz’ün 4 gündür niye sesi çıkmıyor…

Yandaş medyayı toplayıp, klasör klasör dosyaları zabıtalarla masa üstüne koydurup, gür sesiyle…

‘’Elbistan belediyesine ait 58 bin metrekare arsayı yarı fiyatına icradan satmadım… Sattırmadım…’’

‘’Lavanta tarlası belediyenindi, ben lavantaları yanlış yere dikmedim… Diktirmedim…’’

Diye haykırmasını bekledim…

*

Ama yine de, ‘’vicdanı kuruyasıcalar’’ diyen Mehmet Gürbüz’den, ''vicdan'' kelimesini ağzına alan bir başkan olarak, kamuoyuna açıklama yapmasını Elbistan halkı bekliyor…

Yapar mı, yapmaz mı?

Orasını bilemem…

Ama…

Özür dilemekte bir erdemliliktir diye düşünüyorum…

Ha ne dersin Gürbüz Efendi!