Okumak düşünmek bu memleketi sevmek nasıl bir erdemlilik ise yazabiliyorsan yazmakta bence bir erdemlilik olsa gerek. Duygularını düşüncelerini bu halkla paylaşabilmek ayrı bir sorumluluk ve mutluluktur. Her şeyden önce hayata sahiplenmektir, insanların dertleriyle dertlenmek, sevinçleriyle sevinmektir kısacası hayatı paylaşmaktır. Yazının icadı medeniyetlerin dönüm noktasıdır. Kültürlerin gerçek taşıyıcısı ve koruyucusu yazılardır. Böylelikle okumanın fazileti de ortaya çıkıyor. 

Dinimizin ilk emri "OKU" denmesindeki mana bunun için önem arz eder. Yazı; Duygu ve düşüncelerin beyindeki fotoğrafıdır. Konuşulanların çoğu aklımızda kalmaz oysa yazılanlar yerli yerinde durur, yani “söz uçar yazı kalır” özdeyişi de boşa söylenmemiştir Yüzyıllar geçmesine rağmen Mevlana Mesnevi’yi ve diğer eserlerini yazmasaydı, Mevlana yı nasıl anlayacaktık!  

Eğer birileri duygu düşüncelerini ve bilgilerini aktarmasa idi,  bu gün farklı bir dünya oluşumunun içinde olurduk. Her dönemin birikimleri yazılmasaydı çağlar arasına neyi taşıyacaktık!

İnsanlığın yararına olan buluşları, bilgileri geleceğe taşımak için bilim adamı bildiklerini yazar. Bir şair, yazar toplumun derdiyle dertlendiği için, kültürüyle iç içe olduğundan dolayı yazar.
Okumak - yazmak ve gelişmek konusunda çok duyarlı olan Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek Başkanımızın duyarlığı ziyadesiyle bizleri, onun ötesinde öğrencileri mutlu ve yazarları onure ediyor.

Devam eden okuryazar buluşması programlarına katılma fırsatımız oluyor. Cıvıl cıvıl sesler arasında bir okulun bahçesinden girdiğimizde, farklı bir enerjiyle karşılaşıyoruz. Öğrenciler yazarla buluşmanın keyfini ve susamışlığını gideriyor, yani kitaplardaki mısralar dilleniyor. 

Milli Eğitiminde katkılarıyla, Kahramanmaraş Bilgi ile Buluşuyor Projesi kapsamında 02 Mayıs 2017 günü üç okulda konuşmacı Yazar olarak katılan Aziz Erdoğan Beyin şu cümleleri çok manidardı; “kitap okuyan kişiler yazarın karşısına çıktığında yazarın canına okur. Kitap okumayanların ise başkaları canına okur hiç farkına bile varamaz bu çok önemlidir. İnsan hayatında başarıya bazı adımlar vardır. Okuyabilecek insanlarsınız, düşünebilecek insanlarsınız, okursanız kimse sizi kullanamaz.

Teknolojiye karşı değilim, ama teknolojinin esiri olmamalısınız. Telefon, bilgisayar veya telefon kullanıyorsanız, bu araçlar sizi kullanmamalı. Okuduğunuz zaman gönül pencerenizde yenidünyalar açılır. Sanatçılar okuyan insanlardır, üretken insanlardır, düşünen insanlardır.

Eğer okumuyorsanız kendinize bir fatiha okursunuz, çünkü ölmüşsünüz, ağlayanınız yoktur. Okumayan insan biyolojik olarak yaşasa da o ölmüştür. Düşünen insan, üretken insan, okuyan insan her zaman öz güveni olan insandır” dedi.

 Yazar yazdıklarının sorumluluğunu taşırken, ölçüyü de dikkat etmesi gerekiyor. Kalem keyfe göre yazmamalı veya kukla olmamalı, kalem ağırlığını asaletini korumalı. Sezai Karakoç ”Kalem, çağın sorumlu şahidi” derken her şeyi zaten anlatıyor.  

Bu bağlamda, düşünmek düşündürmek ve sorumluluğumuzu bilmek zorundayız. Kalemi sağlam yazar; Yazdıklarıyla cesurdur, cömerttir ve yüreğindekilerini toplumla paylaşmasını bilir. Adam trilyonlarla uğraşır içinde kopan fırtınaları açığa vuramazken, yazar bazen fırtınalı denizlere açılır lodos’ a yelken açar. Bazen de yalnızdır ama yazma sanatını da iyi bilir.