08 Mart Dünya kadınlar günü olarak her yıl anılmakta, hatırlanmak güzelde, peki kadının toplumdaki yerine sahip çıkabiliyor muyuz? Bence 08 Mart Kadınlar günü olması, pek yetmiyor. Önce aile içinde ve toplumda kadının yeri gerçekten korunuyor mu, bunları biraz analiz etmek lazım.

Kadın denilince kutsal annelik kavramı ve topluma kazandırılan çocuklarımız akla geliyor. Aile içinde evin her şeyi anne ile başlıyor. Dış dünyada çalışma iş güçleri ile üretken halde hayata sarılıyorlar. Kısacası aile ve toplum onlarsız olmuyor, onlar annelik içgüdüleriyle bir yandan eşine ve çocuklarına sevgiyi aktarıp, sağlıklı nesillerin yetişmesine vesile olurken, diğer bir yönüyle hayatın lokomotifi oluyorlar.

İstanbul’da okuduğum lise yıllarında Aksaray semtindeki Valide Sultan Caminin önünden geçerken,”Osmanlı da da kadına gerçekten önem ve yetkiler verilmiş olduğunu düşündüm”.

 Kadına ve anneye saygının sonsuz olduğunun en iyi örneğini Osmanlı döneminde Valide Sultan’lara gösterilen ihtimamdan anlıyoruz.

Sarayda sultanın aldığı maaştan fazla maaş alırdı ve ekonomik fırsatlar verilirdi. Aynı zamanda sultanın danışmanlığını yapardı. Bu ehemmiyet sadece Valide Sultan a değil, saray içerisinde diğer kadınlara ve annelere de gösterilirdi.

Geçmişimizi incelediğimizde, Türk toplumunda kadının yeri ve ehemmiyeti fazla idi.   Orta Asya da ilk Türk devletlerinde kadın ve erkek eşit haklara sahipti.

Devlet idaresinde, hakanların yanı başında hatun adıyla anılan eşleri de söz sahibiydi. Kadınlar at’a binip ok atar, güreş gibi ağır sporlar yapar ve savaşlara katılırlardı. Aile hayatı tek eşlilik prensibine bağlıdır, ev eşlerin ortak malı sayılırdı. Namus ve iffet kavramı, toplumun ortak inandığı değerler idi.

Kurtuluş Savaşı yıllarına döndüğümüzde, kocası cepheye giden Anadolu kadını çocuğunu yetiştirmiş ve yuvasının geçimini sağlamıştır. Gerektiğinde silah ve cephane taşıyarak savaşa katılmıştır. Kadın bu davranışı ile toplumdaki yerini bir defa daha ispatlamıştır.

Atatürk, kadınlarımızın medeni, siyasal ve sosyal haklarına kavuşması gerektiğine inanıyordu. Yine bir konuşmasında Atatürk;”Türk kadını dünyanın en aydın, en faziletli ve en ağır kadını olmalıdır” demiştir.

Dünya Kadınlar Gününde, Onikişubat Belediyesi karanfil kokusuna bürünmüş, bir demet sevgiyle gönüllere girmeyi başarmış. Onikişubat Belediyesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde, fotoğraf sergisi açtı. Hayatın her noktasında başarı gösteren kadınların birbirinden güzel fotoğraflarının yer aldığı sergi, “Kadın Her şeydir” teması ile ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.

8 Mart’ta da başta fotoğraf sergisi olmak üzere birbirinden farklı çalışmalarla kadınlara ulaşmaya çalıştıklarını ifade eden Başkan Mahçiçek, “Bir gün değil her gün kadınlarımızın yanındayız” dedi.

Türk-İslam medeniyetinin kadına verdiği öneme de dikkat çeken Başkan Mahçiçek, şöyle konuştu:

“Bakın kadınlara değer verilmesi açısından bizim medeniyetimiz batı medeniyetinin çok çok önünde. Çünkü bizim inancımıza göre cennet anaların ayakları altında. Batıya gittiğinizde 35-40 derece sıcak altında asfalt işi yapan kadınlar görürsünüz. Ama böyle bir tabloyu bizde göremezsiniz. Çünkü bizim medeniyetimizde buna müsaade edilmemiştir. Dolayısıyla kadına değer verme noktasında batıyla mukayese edilemeyecek derecede ilerdeyiz.” Özellikle AK Parti iktidarları döneminde kadına yönelik pozitif ayrımın artırılması noktasında önemli çalışmalar yapıldığını dile getiren Mahçiçek, “Bakın işin gerçeği 15 yıllık AK Parti iktidarları döneminde kadınlarımızla ilgili çok önemli adımlar atıldı. Kanun ve mevzuat değişiklikleri yapıldı. Çocuk izinlerinden tutun evlilik izinlerine kadar. Kadın emeklilik yaşlarında olsun önemli çalışmalar yapıldı. Bu da şunu gösterir, bizim iktidarımız döneminde kadınlarımızın hayatının her evresini düzenleyecek çalışmalar yapılıyor. İnşallah biz de yerel yönetimler olarak bu çalışmalara yerel ölçekte katkılar sunmaya devam edeceğiz. Bugün de gerek fotoğraf sergimizde, gerek toplumun içerisinde kadınlarımızı ziyaret eden ekiplerimizle, onları hatırlamaya farkındalık oluşturmaya gayret ettik. Biraz önce de ifade ettiğim gibi bu çalışmalarımız artarak devam edecek” diye konuştu.

Bu söylemin üzerine bende kadınlarımıza, bir şiirimle hoşça kalın diyorum.

ANALAR

Analar ne büyüksünüz
Öpülesi ellerinizle
Ninni söyleyen 
Uykusuz gecelerinizle

Bir yuvada hayatsınız hepiniz
Ağıt sesine uyanırsınız karanlıkta,
Ay ışığında devleşir gölgeniz
Türkü olursunuz bir odacıkta

Çiçekler gün ışığında büyür
Bebekler ise kucakta
Analar, ne büyüksünüz sizler
Hep tütersiniz kış, yaz bir ocakta