“Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, 5 Aralık 1934'te Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı tanınmasının 84'üncü yıldönümünde, bu hakkın sorumluluğunu layıkıyla yerine getiren kadınlarımızı kutluyorum. Toplumun temel taşları olan kadınlarımız büyük bir özveri ile nesillerimizi yetiştiriyor. Aslında en büyük sorumluluk kadınlarımızın omuzunda. Toplumsal yaşamımızın her anında üstün fedakârlık duygusu ile ülkemizin gelişmesinde ve kalkınmasında kadınlarımızın payı büyük olmuştur. Kadınlarımızın sesini duyurabilmesi ve toplumda aktif rol oynaması ekonomi ve kalkınmaya katkı sağlarken, eşit haklara sahip olmaları dünya barışını da güçlendirmektedir. Dinimizde en değerli makamda görülen kadınlarımız, devletimiz tarafından da aynı saygı ve değer ile anılmaktadır. Bir kadın ev, annelik ve çalışma sorumluluğunu aynı anda alabiliyor ve başarı ile yerine getirebiliyorsa mutlaka değerlerin en üstününü hak etmektedir. Bu toplumun temelinde bu kadar emeği geçen bir kadının seçme ve seçilme hakkına sahip olması tabii olarak en büyük hakkıdır.

Bugüne kadar dünyada birçok ülke gezdim gördüm. Bizim ülkemiz kadar kadınına değer veren bir ülke yoktur. Amerika’da 35-40 derece sıcağın altında kadınlar asfalt dökmede çalıştırılıyor. Herkesin oralarda yalnız kalma korkusu var. Aile kavramını bilmiyorlar. Ama biz de aile kavramı ve kadınlara verdiğimiz değer çok önemli. Aile kavramını oluşturan kadınlarımız, gelecek nesillere de bu bilinci en doğru şekilde iletebiliyor.

Bu gün vesilesi ile kadın ve erkeğin her zaman eşit olduğu, kadınlarımızın ve erkeklerimizin şiddet ve yaptırımlara maruz kalmadığı, barış, sevgi ve saygı içerisinde bir dünya temenni ediyor, kadınlarımızın eşit şartlarda birey olmalarının yolunu açan Mustafa Kemal Atatürk'ü de saygı ile anıyor, tüm kadınlarımızın Dünya Kadın Hakları Günü'nü kutluyorum.”