Anadolu’nun en büyük kitap fuarını şehrimize açtık. Kitap fuarı olması çok güzel, en büyük fuar olması ise mükemmel diyeceğim. Ama gel gör ki, ulusal basında pek bir yer edinememiş. Neden? Çünkü sadece nicelik olarak büyük, nitelik olarak değil. Tıpkı dünyanın en büyük devletinin Rusya ve Çin, gerçekte ise ABD olması gibi…

Büyüklüğü ile övünüyoruz, çünkü büyük olmasına odaklanıyoruz. Ama Formu Laz yarışı gibi basit bir etkinlik bile, ulusal kanallarda Anadolu’nun en büyük kitap fuarından daha fazla haber oluyor. Sizce de bu işte bir yanlışlık yok mu? Suç bizde mi, basında mı? Neden haber olamıyor?

Bir inceleme:

İnternete kitap fuarı diye yazdım. (Google) tarih 28.10.16 Cuma günü. Karşıma TÜYAP çıktı ilk önce, sonra K.Maraş Büyükşehir Belediyesi sitesi, sonra Maraş’tan Dünya gazetesi, Hürriyet gazetesinde ise Konya kitap fuarı, Yeni Şafak gazetesi ise bizi gösterdi. Üç tane daha bizim kitap fuarını veren site var, o sitelerde bizim büyükşehir belediyesine ait. Yani ulusal basında yer yok.

Ayrıca etkinlikler.com diye bir site var. Ona baktım onda da: ilk olarak 35. İst. Kitap fuarı ikinci 7. Antalya kit. Fuarı. Üçüncü olarak da, Osmaniye Kitap fuarı var. Yani bu site de bile Anadolu’nun en büyük kitap fuarı yok. Twitter adresinde ise Karadeniz kitap fuarı çıktı.

İşte sizde gördünüz Anadolu’nun en büyük kitap fuarı olan fuarımız ulusal basında yok. Neden yok çünkü ulusal değil yerel. Bu nedenle de sönük. Haber değeri görmüyorlar. Etkinlik zayıf ve tek yönlü, ulusal değil, sadece şehrimize yönelik bu nedenle de yabancılar umursamıyor. Biz taraflı olarak bizden yazarları çağırıyoruz, onlarda yayınlamıyor ve yayın değeri görmüyorlar. Biz farklı düşünceden farklı yazarları buluşturamıyoruz, onlarda bunu yayınlamıyor. Biz Fuar öncesi ulusal basında reklam yapmıyoruz, açılışta da kimsenin haberi olmuyor.

Hem büyük diye övünüyoruz hem de kimsenin haberi olmuyor.

Örneğin; geçen sene bu en büyük fuara 70 km uzaklıktaki Gaziantep’ten kaç kişi geldi. Hadi Antep bizden büyük küçümsediler ve gelmediler. Peki, 85-90 km uzaklıktaki Osmaniye’den en büyük fuara kaç kişi geldi. Diğer ise komşumuz, bizden küçük ve geri olan Adıyaman’dan kaç otobüs geldi bu büyük fuara. Yetkililer Antep’ten birkaç grubun geldiğini belirtti. Onun dışında yok. Çünkü kayda değer bir ziyaretçi olmadığı için kimsenin dikkatini bile çekmemiş. (Yalnız halkımızın ilgisi zirvede hakkını yemeyelim)

Anadolu’nun en büyük fuarına kimse kayıtsız kalamaz. Yakın hatta uzak şehirdeki kitapseverler mutlaka gelir. Otobüslerin böyle büyük bir fuara dört dönmesi gerekiyor. Ben fuar etrafında hiç yabancı otobüs görmedim, göreni de duymadım. Galiba tek otobüs seferi belediyenin okullara çocuklar için gönderdiği otobüsler. (Okullara belediye otobüslerinin gönderilmesi çok güzel o ayrı bir konu)

Gelen yabancı yazarları dinliyorum sadece Maraş halkını övüyor. Neden çünkü onlar da farkına varmış yabancı gelmediğinin. Yabancılar gelse onların içinde bağıra tek bir şehir halkını övebilir mi?

Fuar için uluslararası diyenler var. Ulusal olmadan nasıl uluslararası oluyor anlamadım. Gelen iki Azeri ve Kırgız misafirlerimiz için değildir inşallah. Açılışı bile ulusal kanallarda gazetelerde pek yer bulmayan bir fuarın uluslararası olmasını düşünemiyorum. Katılanlar sadece şehrimizin insanları,

şehrimizden katılım da çok güzel ve istenilen seviyede. Bu da sevindirici bir haber, ancak tek kanatla iş yürümez.

Fuar öncesi şöyle, ulusal kanallarda ve gazetelerde reklamı yapılsa, etkinlik tüm ülkeye duyurulsa, Türkiye’de hatırı sayılır, ardından onlarca kamera ve okur getirecek, haberlerde ilklere sokacak birkaç tane yazar olsa kötü mü olur. Herkesin dikkatleri Maraş’a çekilse, şanımıza şan katsa, popüler insanları davet etsek ve etkinliklere boğulsak, çevre şehirlerden otobüslerle insanlar yazarlardan imza almak için sıraya girse ve bu arada da şehirde bir tur atsa fena mı olur. Nobel ödüllü, en çok okunan, yazarların gelmesi bize kazandıracaktır. Yoksa adını hiç duymadığımız kişileri çağırmak, onları konuşmacı, hatta onur konuğu yapmak kimi cezbeder. Kimin gelmesine katkı sağlar.

Bu sene de Anadolu’nun en büyük kitap fuarına yakışmayan bir açılış ve program oldu diye düşünüyorum. Şehrimizi, ülke ve dünyaya açmalıyız. Bunu yapabilirsek zengin, köklü ve gelişen bir şehir imar edebiliriz. Zaten etrafımız kendini aşmış; Gaziantep, Adana ve Kayseri ile çevrili, onlar yeteri kadar engel, birde biz engel olmayalım.