Gazeteci-yazar Murat Yetkin, Cumhuriyet'in 100. yılında zaferin sadece İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan ordularına değil, aynı zamanda işgalcilerle uzlaşan Halife Sultan ve yandaşlarına da karşı kazanıldığını belirterek, "Evet, aynı zamanda bir iç savaştı. Millet Meclisi orduları işgalcilere karşı savaşırken bir yandan da cephe gerisinde onları sırtından hançerlemek için yeşil bayrak açıp cihat ilan edenlere karşı da savaştı ve kazandı. Bu da işin siyasi yönüdür. Yani zafer, “Keşke Yunan kazansaydı. Ne Hilafet yıkılırdı, ne Şeriat” diyen Kadir Mısıroğlu gibilerine karşı kazanıldı." diye yazdı.

1-273

(İsmail Kahraman)

Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın "İzmir’in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş? Ne münasebet. Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler. Kurşun sıkmadık ki" sözlerine işaret eden Yetkin, "Dünyaya örnek olmuş Kurtuluş Savaşımızı, Büyük Taarruzu, Sakarya’yı, Dumlupınar’ı “Kurşun sıkmadık ki” diye aşağılamak için ya tarihine ve oturduğu koltuğa ihanet içinde olmak lazım, ya da ABD Altıncı Filosuna nazır namaz kıldırıp gençleri 1969 Kanlı Pazar’a kışkırtacak kadar Cumhuriyetin kazanımlarına kin beslemek. İsmail Kahraman budur. Belki biraz da bu nedenle Türkiye’de siyasi İslamcılar onu “İsmail Abi” diye el üstünde tutar." ifadelerini kullandı.

Bu yazı yetkinreport.com sitesinde yayınlanmıştır...