Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer başkanlığında 7 yıl aranın ardından toplanan Şura Genel Kurulu'nda, özel ihtisas komisyonlarında görüşülen 124 madde ile genel kurula sunulan 4 yeni önerinin oylaması yapıldı.
Oylama sonucu yeni 4 maddenin daha kabul edilmesiyle birlikte toplam 128 madde, 20'ncı Milli Eğitim Şurası tavsiye kararı olarak kayıtlara geçti.

OYLAMA SONUCU KABUL EDİLEN 4 MADDE

Okul öncesi eğitim programında çocuğun gelişim düzeyi dikkate alınarak din, ahlak ve değerler eğitimi yer almalıdır

Çocuğun yaş ve gelişim özelliği dikkate alınarak bağımlılık yapıcı etkenlerle ilgili eğitsel içerikler hazırlanmalıdır.

Kalkınmada, öncelikli ve sosyo ekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerde görev yapan öğretmenlere ilave özlük hakları ve teşvikler verilmelidir.

Bilgisayar, tablet gibi teknolojik aletlerde öğrencilere vergi indirimi gibi olumlu durumlar sağlanmalıdır.

BAKAN ÖZER KARARLARIN OYLANMASININ ARDINDAN ŞU İFADELERİ KULLANDI: 

Alınan bu kararları, Milli Eğitim Bakanı olarak emanet olarak alıyorum. Sizleri temin ederim ki burada alınan kararlar, ister oy birliği ile ister oy çokluğu ile olsun birebir takipçisi olacağım ve açık yüreklilikle şunu ifade ediyorum ki her üç ayda bir bunların gerçekleştirme oranlarını, hangi seviyeye geldiğini, sahada hangi etkilere sahip olduğunu çok kapsamlı şekilde sizlerle paylaşacağım.

Şunu gördüm, hakikaten çok geniş katılımlı bir şura oldu. 600'ün üzerinde Şura üyesi aktif bir şekilde süreçlerde yer aldı. Şu gösterilmiş oldu, Milli Eğitim Bakanlığı olarak eğitimde fırsat eşitliği ana teması altındaki 3 alanla ilgili herhangi bir ön gündemimiz yok, her türlü görüşe açığız.

Çok demokratik, her türlü farklı görüşün söz konusu alanlarla ilgili farklı görüşü dile getirilebilir ve konuşulabilir olmasından büyük bir kıvanç duyuyoruz. Başlangıçta niyetlendiğimiz bu yaklaşımın bu 3 gün içerisinde gerçekleştiğini görmekten büyük bir mutluluk duydum.

Çünkü bir tane milli eğitim sistemimiz var ve bu eğitim sisteminin çok daha kaliteli olması, sadece Milli Eğitim Bakanlığı olarak bizim değil, hepimizin görevi. Hakikaten eğitim bir mutabakat meselesi ve farklı görüşlerin tartışılabilir, eğitimde Türkiye'nin çok farklı noktalarının paydaşlarının bir araya gelebilir olması ülkemizde demokrasinin geleceği açısından da son derece umut verici. Onun için demokratik bir şekilde bu sürecin nihayetlenebilir olmasına vermiş olduğunuz katkılar için de ayrıca teşekkür ediyorum.

Artık Milli Eğitim Bakanlığı olarak çok daha güçlüyüz. Çünkü şura bize, Türkiye'nin eğitimle ilgili, müktesebatı olan tüm paydaşlarının, tüm sivil toplum örgütlerinin, sendikalarının, Yüksek Öğretim Kurumları'nın, öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin görüşlerini alarak çıkmış olduğumuz bu yeni yolculukta geliştirmiş olduğumuz politikaları yeniden değerlendirebilme imkanını verdi. Onun için iyi ki 20'nci Milli Eğitim Şurası'nın toplanmasına karar vermişiz. İyi ki bugün nihayetlendirebilme imkanına sahip olmuşuz.