Hiç kuşku yok ki, MHP Türk siyasi hayatının en önemli ana damarlarından biridir.

 

Kırk yılı aşkın bir süredir, Türk siyasi hayatının içinde yer alan MHP eğrisiyle, doğrusuyla kurumsallaşmayı başarmıştır.

 

Ancak çok dinamik bir teşkilat yapısına, fedakârca partisine destek veren binlerce ülkücüye rağmen, MHP bir türlü şehrimizde başarılı olamamaktadır.

 

Hemen diyeceksiniz ki?

 

Genel seçimde, 1 olan vekil sayısını 2'ye çıkardık, başarılıyız işte!

 

Ben başarılı diyemiyorum.

 

Çünkü siyasi konjonktür, daha fazlasını çıkarmalıydı diye düşünüyorum.

 

Sahi, MHP bu şehirde, neden kazanamıyor?

 

Neden belediyeleri alamıyor?

 

Neden Milletvekili sayısını 3 hatta 4 edemiyor?

 

Peki, nedir MHP’de eksik olan?

 

Hemen herkesin ittifak ettiği ana eksiklik, Kahramanmaraş'ta halkı peşinden sürükleyecek toparlayıcı bir sevilen abi'nin olmayışıdır.

 

Her il başkanlığı seçiminde, kırgınlıkların, küskünlüklerin, dargınlıkların hat safhaya çıktığı görülüyor.

 

Kimsenin alınmasını istemiyorum.

 

Ancak gerçek bu.

 

Herkes birbirine düşman.

 

Herkes birbirinin ayağına çelme takıp, alaşağı, yuvarlamak istiyor.

 

Partinin ağır ağabeyleri, şimdiden kuytu köşelerde bol bol dedikodu üretip bir sonraki il başkanlığı seçiminde ne yaparız'ı konuşuyorlar.

 

Partiyi ileriye taşıyacak bir aday ismi konuşan yok.

 

Partiye yeni yüzler, yeni topluluklar kazandırmak için uğraş veren yok.

 

Üye kayıt yapmak için koşturan yok.

 

Sosyal paylaşım sitesinde, bozkurt işareti yaparak resim çektirmek yarış halini almış.

 

Kısaca MHP'de samimiyet yok.

 

Sevgi yok.

 

Hoşgörü yok.

 

Son günlerde partiye gönül vermiş insanların, "yeter ya! Muhalefette kalmaktan, bir kaç milletvekilinin ceylan derisi koltuklarda oturması için çırpınmaktan bıktık." serzenişini duyan yok.

 

Erken seçim konuşuluyor.

 

Yine herkes kızacak ama olası bir erken seçimde, ben sonucu şimdiden yazıyorum.

 

AK PARTİ         : 6

 

MHP                : 1

 

CHP                 : 1

 

Hayırlı olsun...

 

***

 

NE ÇOK BİLMİŞİMİZ VAR?

 

Bir yolsuzluk dosyası, filan tarihte açıklayacağım dediğim de.

 

Hemen sosyal paylaşım sitesinden, yorumlar başlıyor.

 

"Ne o? Sus payı mı bekliyorsun?"

 

Cevap vermeden, yazımı yayınlayacağım günü bekliyorum.

 

Heyhat, yazım yayınlandıktan sonra, gün öncesinden yorumda bulunanlar, tavuk gibi kümeslerine çekilip sus pus oluyorlar.