Sivas'ın Zara ilçesinde yaşayan Yılmaz Öncü, ata yadigarı olan 150 yıllık dükkanda kalaycılık yapıyor. İlçede kalaycılık yapan tek isim olan Öncü, genç yaşta olmasına rağmen bakır kültürünü yaşatmaya çalışıyor. Babasının dedesinden kalma olan kalaycılık mesleğini büyük bir özveri ile sürdüren Yılmaz Öncü, dedesinin yanında çıraklık yaparak başladığı mesleğini yıllardır severek yapıyor. Bir buçuk asırlık dükkanı her sabah açan ve giyimi ile dikkat çeken Öncü, eskimiş bakırları yeniden kullanılabilir hale getiriyor. Kalaycılık mesleğinin son temsilcisi olan oğluna devreden Osman Öncü, faaliyet gösterdikleri dükkânın dedesinden kaldığını ifade ederek, " Babam ve dedem kalaycıydı. Ben yapıyorum, oğlum da yapıyor. Bu bizim dede mesleğimiz, hala da devam ediyoruz. Eskisi kadar rağbet yok. Eskiden çatala kaşığa varana kadar her şey bakırdı ve kalaylıyorduk. Bunların yerini çinko, alüminyum, çelik, cam gibi ürünler aldı. Ama en sağlıklı en kullanılabilir malzeme kalaylı bakırdır. Zara'da tekiz, Sivas'ta da bir kişi daha var” şeklinde konuştu.

“Annemizden doğduk, bu mesleğin içine düştük”

İlçede mesleği sürdüren tek isim olan Yılmaz Öncü, mesleğe çıraklık yaparak başladığını söyleyerek, “Annemizden doğduk, bu mesleğin içine düştük. Burada getir, götür işleri ile uğraşıp çıraklık yapardık. Şimdi de artık iş yavaş yavaş bize kalıyor. Bu iş son kuşak olarak bana kaldı. Bizde elimizden geldiğince müşterilerimiz talep ettikçe yapıyoruz” dedi.

“Genç olduğumu görünce şaşırıyorlar”

Dükkana gelen müşterilerin şaşırdıklarını söyleyen Öncü, “Beni genç olarak görüyorlar, şaşırıyorlar. dedemin babasından kalmış, ben ona yetişemedim ama dedemin yanında öğrene öğrene kaptık, sıra bize geldi. 20 seneyi aşkındır işin içindeyiz ama kalaylamaya ne zaman başladın derseniz 6-7 sene olmuştur” diye konuştu.

“Bu dükkan, 150 yılı aşkındır var”

Faaliyet gösterdikleri dükkanın dedelerinden kaldığını belirten Yılmaz Öncü, “Bu dükkan 1 buçuk asırdır yani 150 yılı aşkındır var. Dedemin babasından kalma. Biz kendimizi bildiğimiz bileli var. Eskiden kullandığımız her şey bakırmış, kalaylanıyormuş ama şimdi çelik, cam gibi ürünler çıkınca bakıra rağbet azaldı. Kalaylanmış bakır en sağlıklısı. Dedelerimizden gördüğümüz duyduğumuz o şekilde” ifadelerini kullandı.

Editör: Mine Kirik