KİPAŞ Holding’in Söke OSB’de beyaz kaplama kağıt üretim tesisi olarak faaliyete geçirmeyi planladığı 250 bin metrekare kapalı olmak üzere 400 bin metrekare alan üzerine kurulu kağıt fabrikası, yıl sonuna doğru açılacak. Halihazırda Kahramanmaraş Türkoğlu ilçesinde KİPAŞ Holding’e ait olan ve halen faal vaziyetteki kağıt fabrikasının bacalarından çıkan yoğun duman ve buharla ilgili bölgede yaşayan vatandaşların şikayetleri dinmezken, yıl sonunda şehir merkezine yakın konumdaki Söke OSB’de açılacak tesisin çevreye ve insan sağlığına vereceği zararlar, Söke’de yaşayan vatandaşlarda da rahatsızlık yaratmaya başladı. Açılacak fabrikanın üretim esnasında saatte 330 ton su tüketmesiyle birlikte oluşacak atık suyun yeterince arıtılamayacak olması, Söke’deki su kaynaklarının korunması konusunda da endişelere neden olurken, fabrikanın insan sağlığını ve doğayı tehdit edecek olması, firmanın çevre duyarlılığının sorgulanmasına da yol açtı.

“HOLDİNG’İN PATRONU ÇEVREYİ KİRLETECEKLERİNİ İŞARET ETMİŞTİ!”
KİPAŞ Holding’in Söke OSB’de açacağı kağıt fabrikasıyla ilgili geri sayım başlarken, Kahramanmaraş Türkoğlu ilçesinde de firmaya ait olan kağıt fabrikasından kaynaklı olarak yörede yaşayan vatandaşların başta kötü koku dahil olmak üzere çevreye verdiği zararlar ve sağlık sorunları yönünden şikayetleri, Söke’yi de aynı akıbetin beklediği endişelerini doğurdu.  Kahramanmaraş’taki fabrikadan çıkan yoğun duman ve buharın insan sağlığına etkileriyle birlikte hamurlaştırılmada kullanılan kimyasalların sadece doğal çevreye zararlı olmakla kalmayıp aynı zamanda fabrikada çalışan işçiler içinde önemli bir sağlık riski oluşturduğu bilinirken, kâğıt hamurunun işlenmesinde yüksek miktarlarda buhara gereksinim duyulması ve buharın elde edilmesinde kullanılan fosil yakıtlar nedeniyle havaya salınacak Kükürt Dioksit’in (SO2) Türkoğlu ilçesinde yoğun hava kirliliğine neden olduğu bilgisi de Sökelileri tedirgin etmeye yetti. Geçtiğimiz yıl KİPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hanifi Öksüz’ün, Söke Ziraat Odasında AK Parti Aydın Milletvekili Metin Yavuz ile bazı muhtar ve çiftçilerin de katılımıyla düzenlediği basın toplantısında, “Çevreyi kirletmeyen hiçbir sanayi yatırımı olmaz. Biz bu işleri mecburen yapacağız ama yaparken de doğanın kıymetini bileceğiz” sözlerine halen anlam verilemezken, ilçede yaşayan vatandaşlar iş işten geçmeden gereken önlem ve tedbirlerin bir an önce alınması konusunda yetkilileri göreve davet etti.

“SÖKE’DE TEHLİKELİ ETKİLERE NEDEN OLMASI BEKLENİYOR”
Öte yandan kağıt fabrikasıyla ilgili Söke’deki endişe ve tedirginlik günden güne artarken, geçtiğimiz süreçte Çevre ve Şehircilik Uzman Yardımcısı Lütfiye Dumlu Yıldırım’ın, “Kağıt fabrikalarının çevre ve doğal yaşama zararları” hakkındaki hazırladığı tezdeki çarpıcı verilerse kağıt fabrikasının Türkiye’nin en verimli ovalarından Söke Ovası’nda yol açacağı olası kirliliği ve insan sağlığına olası etkilerini tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermesi bakımından dikkat çekici bulunuyor. Yıldırım’ın tezinde,  “Kağıt sanayi hem üretilen birim mamül başına su kullanımın çok fazla olduğu, hem de atık sular içerisindeki kirletici maddelerin zor ve yavaş ayrışması nedeniyle çevreyi kirleten sektörlerin başında gelmektedir. Kağıt Endüstrisi birim ürün başına kullandığı aşırı su tüketimi ve ürettiği atık suda bulunan biyolojik olarak parçalanamayan kimyasallar ile çevresel etkisi en güçlü proseslerden birisidir. Bu açıdan kağıt endüstrisi atık suları, sucul ortamlarda oldukça tehlikeli etkilere neden olmaktadır. Su tüketimine bağlı olarak oluşan atık suların arıtılıp alıcı ortama deşarj edilmesi su kaynaklarının korunması açısından yeterli olmamaktadır. Yüksek miktarda su tüketimine bağlı olarak üretim sonrasında açığa çıkan atık su miktarı ve atık suyun içerdiği kirlilik yükü de diğer endüstrilere göre oldukça yüksektir” ifadelerinin yer alması, Söke’de faaliyete geçmeye hazırlanan kağıt fabrikasıyla ilgili endişeleri de adeta haklı çıkarıyor.

“BÜYÜK MENDERES TÜRKİYE’NİN EN KİRLİ NEHRİ OLACAK!”
Çevre ve Şehircilik Uzman Yardımcısı Yıldırım’ın bilimsel tezi ışığında bakıldığında, eğer muhtemel zararlar yol yakınken ortaya konularak minimum düzeye indirgenemezse, Söke’yi ve bölgeyi bekleyen tehlikenin fabrikanın faaliyete geçmesiyle birlikte sarsıcı boyutlara ulaşacağı da öngörülüyor. KİPAŞ’ın Kahramanmaraş’taki tesislerinde yılda 14 bin 400 ton çamur açığa çıktığı hesaba katıldığındaysa Söke’deki tesiste açığa çıkacak olan yılda ortalama 21 bin ton çamurla atık suyun nereye deşarj edileceğiyse şimdiden büyük merak uyandırıyor. Zaman zaman Kahramanmaraş’ta da Atık Su Arıtma Sorumluluğu’nu yerine getirmediği için Türkoğlu ilçesinde bazı mahalle muhtarlarıyla vatandaşların tepkilerini üzerine çeken firmanın Aksu Nehri’nde deşarj yapıyor olması, halihazırda bir çok atık suyun gelişigüzel bırakıldığı Türkiye’nin en kirli 3. Nehri olan Büyük Menderes Nehri’nde de deşarj yapacakları ihtimaline de açık kapı bırakıyor. Fabrikanın faaliyete geçmesiyle birlikte Büyük Menderes Nehri’nin Türkiye’nin en kirli nehri olmasına da çevre uzmanlarınca kesin gözüyle bakılırken, Söke’de yaşayan çevreye ve insan sağlığına duyarlı vatandaşlar, yıl sonuna doğru açılacak olan fabrikanın muhtemel zararlarına karşı önlem alınamazsa ilerleyen süreçte geniş çaplı çevreci eylemler başlatmaya hazırlanıyor.

(Kaynak: Gazete Aydın)