Siyah makam Koltuğu...

 

 

Bu şehri yönetenlerin hemen hemen hepsinde, buna benzer veya daha lüks koltuklar vardır.

 

Huyundan mıdır?

 

Yoksa derisinin kalitesinden midir?

 

Bazıları o koltuğa oturdukları zaman, kendilerini çizgi film kahramanı 'himen' gibi hisseder.

 

Daha dün, yıllarca sırt sırta oturduklarını unuturlar.

 

Beraber bir ekmeği, bölüştüklerini hatırlamazlar.

 

Demli bir çayı, karıştırıp içtiklerini anmazlar.

 

Koltuk bu...

 

Değiştiriryor demek ki, insanları.

 

Bu şehirde nasıl bir olgu yerleşmişse.

 

O koltukta oturanları, gazeteciler kesinlikle eleştiremez?

 

O koltukta oturanlar hakkında, haddine mi düşmüş, kimse yazıp çizemez?

 

Hep alkışlanmayı, övgü dolu sözlerle övülmeyi beklerler.

 

Eleştirdiğin veya yazdığın zaman, senden kötü kimse yoktur.

 

Hemen, ambargo uygularlar.

 

Aboneliği iptal.

 

Reklam göndermeyin.

 

İlan vermeyin.

 

Bilmezlermi ki; rızkı verenin Cenabı Allah olduğunu.

 

Bilmezlermi ki; Bu dünyanın, Sultan Süleyman'a bile kalmadığını.

 

Bu şehri yönetenlere veya muhalefetteki siyasilere, bir çift sözüm var.

 

Sizlerle düşmanlığımız, yok.

 

Sizlerle husumetimiz, yok.

 

Doğru yaparsanız alkışlar ve övgü dolu sözlerde bulunuruz.

 

Yanlış veya bu şehrin geleceğini karartmak adına işlem yaparsanız, işte bunları yazmaya kamuoyu ile paylaşmaya mecburuz.

 

Kalkın o koltuktan, halkın içine girin.

 

Esnaflarımızın bir bardak çayını için.

 

Hal hatırlarını sorun.

 

Dertlerini paylaşın.

 

O koltuğa oturunca, her kimin huyu değişiyorsa!

 

O koltuğa oturunca, her kim başka bir kimliğe bürünüyorsa!

 

Naçizane benden bir tavsiye.

 

"Mağrurlanma, senden büyük Allah var!" yazısını makam odasına yazdırsın...

 

Not: Sosyal paylaşım sitesinden öğrendiğim kadarıyla, bu şehirde bir basın mensubu olarak, Büyükşehir Belediye Başkanlığının ede ajans internet haber sitesine uyguladığı ambargoyu kınıyorum.