BANA göre ise pırlanta taşı…

 

Bu pırlanta taş, korunmalı, korumaya alınmalıdır…

 

Bir şehir düşünün…

 

İsmiyle tüm dünyada MARKA olan… Bu şehir hangisidir? desem…

 

Hemen ilk akla gelen Kahramanmaraş’tır…

 

Kahramanmaraş ismini dünyaya tanıtan MADO… “MARAŞ DONDURMASININ” kısaltılmışıdır…

 

*

 

Her konuşmasında; “Amaçlarının kendilerinin marka olması değil, bu şehrin bir marka şehir olması için uğraştığını” dile getiren MADO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur, geçen Pazar bu şehre getirttiği CCTV Türkiye muhabiri Yu Peng ve ekibini ağırladı.



Dondurmanın hammaddesi keçi sütü ve salebi ürettiği çiftliğinde çekimler yapan ekip daha sonra tesislerde dondurmaya nasıl dönüştüğünü gözlemledi… Ve ülkesinde bu çekimi ile dondurma şehrinin güzelliklerini gösterecek…

 

Kahramanmaraş’ı ve ülkemi anlatacak…

 



 

Bu tanıtım için her fedakârlığı yapan Mehmet Kanbur’u tanıdığım kısa zaman diliminden bu yana şöyle anlatabilirim:

 

-Bu şehrin tanıtımı için, bu şehrin bir “MARKA ŞEHİR” olması için uğraşan…

-İşine âşık bir adam…

-Şehrine sevdalı bir adam…

-Dondurmayla yatıp, dondurmayla kalkan bir adam…

-Kahramanmaraş’ı dünyaya tanıtan bir adam…

 

*

 

Ben kendimi işkolik sanırdım…

Çocukluğumdan bu yana çalışan, didinen ben…

MADO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur’u tanıdığım gün bu fikrimi değiştirdim…

 

*

 

Bu sevdalı adamın yine sevdalı iki kardeşi…

 

Atilla ve Erdal…

 



 

Allah göstermesin ya bu üç kardeşe bir şey olursa?

 

MADO ismi, yani MARAŞ DONDURMASI ne olur?

 

Aklıma dahi getirmek istemiyorum…

 

O yüzden başta Ticaret odası olmak üzere, Milletvekillerimiz olsun, Büyükşehir Belediyemiz olsun…

 

Tekrar tekrar söylüyorum:

 

MADO ismi yani MARAŞ DONDURMASI mutlaka sonraki nesiller için korunmalı, korumaya alınmalıdır…

 

Bu şehirde keçi sütü için köylerimizdeki insanlar teşvik edilmeli, salep üretimi tüm ile yayılmalı, sen ben kavgası değil, ortada Kahramanmaraş’ımın “MARKA ŞEHİR” olması adına “MADO” ismine sahip çıkmalıyız…

 

Keçi sütü ve salep yetiştirilen çiftliğin toprak ve engebeli yolunu acil yapmalıyız…

 

Trabzon caddesini yayalara ve şehir dışından gelen misafirlere MARAŞ DONDURMASI’nı sunmak için adam gibi düzenlemeliyiz…

 

*

 

Ne diyor büyük üstat Necip Fazıl Kısakürek:

“Kader, beyaz kâğıda sütle yazılmış yazı;

Elindeyse beyazdan, gelde sıyır beyazı! ..”

 

*

 

Sözün özü şu:

 

Biz birbirimizi kıskanmadığımız, çekememezliği bıraktığımız zaman, adam oluruz…