Türk futbolunun naklen yayın hakkı yıllardır Digitürk’ün elinde. Ancak Digitürk’ün Katarlı BEIN Sport tarafından alınmasından sonra Digitürk tam bir şark kurnazı gibi  davranmaya başladı.

Federasyonun basiretsizliği sonucu, Digitürk’ün verdiği banka teminat mektubu iade edildi. Böylece Futbol Federasyonu elindeki en büyük kozu, kaptırdı.

Banka Teminat mektubu neden çok önemli ?

Eğer Digitürk, ödeme taahhüdünü zamanında yapmazsa, Federasyon, bu mektubu anında nakite çevirme hakkına sahip.

Federasyon bu hakkını kaybedince, tamamen Digitürk’ün oyuncağı oldu. Katarlı uyanıklar kah  “Dolar çok arttı “ deyip, kah “ Ekonomik kriz var “ deyip, federasyondan, yani kulüplerden sürekli  indirim aldı, ödemeleri geciktirdi.

Elinde banka teminat mektubu kozu olmayan Federasyon, sürekli taviz verdi.

Önümüzdeki yıllar için 3 ay önce açılan ihalede, en yüksek teklifi Digitürk verdi. Ancak ihalede çok net olarak belirtilmesine karşın banka teminat mektubu vermeyince elendi.

Bunun üzerine Federasyon en yüksek 2. teklifi veren Saran Grubu'nu masaya çağırdı. Saran Grubu sözleşmeyi imzalayıp banka teminat mektubunu da verdi.

Federasyon ise aradan geçen 25 günde hala bu sözleşmeyi onaylamadı. Zaman hızla geçerken yeni sezonun başlamasına sadece 4 ay kaldı. Yeni yayıncının hazırlanması için gereken zaman, hızla tükeniyor.

Böylece aradan geçen her gün Digitürk rakipsiz hale geliyor, Federasyon pazarlık gücünü kaybediyor. 

Bu durum kulüpleri çok öfkelendiriyor. Federasyonu her arayışlarında, " Bugün, yarın tamam " cevabı alan kulüp başkanları küplere binmiş vaziyette.

Kulüpler Birliği Başkanı Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu diğer kulüp başkanlarının öfkesini dizginlemekte zorlanıyor.

Kulüpler Birliği teminat mektubu vermeye yanaşmayan Digitürk yerine, “ Süper Lig TV “ kurulmasına sıcak bakıyor.

Bakalım Federasyon ihale işini daha ne kadar uzatacak ve çok daha önemlisi ihale şartnamesi çok net bir şekilde banka teminat mektubu isterken, Digitürk’e boyun eğip, banka teminat mektubu almadan ihaleyi Digitürk’e vererek suç işleyecek mi ?

Bekleyip, göreceğiz...