Kilis'teki tarihi höyükte yürütülen arkeolojik kazılarda elde edilen veriler ışığında Kilis ve çevresinin, özellikle zeytin, üzüm, bezelye, susam ve nar üretimi konusunda önemli bir konuma sahip olduğu belirlendi.

Gaziantep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Engin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yörenin başta zeytin, badem ve buğday gibi birçok ürünün ana vatanı olarak bilindiğini söyledi.

Prof. Dr. Engin, boyutu itibarıyla Oylum Höyük'ün, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük höyükleri arasında yer aldığını belirterek, bu yılki kazı çalışmalarında Orta Tunç Çağı'na ait tabakalarda nar üretimiyle ilgili önemli bulgular tespit ettiklerini ifade etti.

Kazı alanında özellikle zeytin ve üzüm çekirdekleri gibi karbonlaşmış tarım ürünlerine ait izlere sık rastladıklarını bildiren Engin, yörenin, tarım alanında önemli bir geçmişe sahip olduğunu dile getirdi.

Engin, yüzeyden yaklaşık 5 metre derinlikte önemli bir buluntuya rastladıklarını bildirerek, "Nar kabuğu yaklaşık 4000 yıl önceye tarihlenen yerleşim tabakası (Orta Tunç Çağı) içinde bulundu. Yanarak kömürleştiği için çürümeden günümüze ulaşabilmiş." dedi.

'ÇOK ÖNEMLİ VE İLGİNÇ BİR BULGU'
Prof. Dr. Engin, bilimsel ve arkeolojik kazılar yaparken aynı zamanda polen analizi çalışmaları da gerçekleştirdiklerini aktararak, şöyle devam etti:

"Oylum Höyük'te yaptığımız kazı çalışmalarında, Orta Tunç Çağı tabakalarında geçtiğimiz yıllarda özellikle zeytin ve üzüm çekirdekleri gibi karbonlaşmış tarım ürünlerine ait izler buluyorduk ancak bu yılki çalışmalarımızda yaklaşık 4 bin yıl öncesine tarihlenen tabakada yanarak karbonlaşmış bir nar kabuğu parçası bulduk. Bu önemli ve ilginç bir buluntu oldu. Biliyoruz ki içinde bulunduğumuz Gaziantep ve Kilis bölgesi 'Bereketli Hilal'in kuzey batısında yer alan insanlık tarihinde de önemli bir yerleşim bölgesi. Burada Tunç çağlarına ait yazılı kaynaklardan da bildiğimiz üzere nar, önemli tarım ürünleri arasında. Yine Mezopotamya belgelerinden bu bölgede 'Armanum' adında yukarı Fırat havzasında yer alan ancak geri gelmeyen lokalizasyonu yapılamayan bir kent var."

"Armanum"un Semitik dilde "narlık" anlamına geldiğini ve özellikle Halep çevresi ile Kilis Ovası'nda da geçmişte yoğun bir şekilde nar üretilip tüketildiğini anlatan Engin, nar kalıntılarının polen analizleriyle bulunmasının çok kolay olmadığını dile getirdi.

Prof. Dr. Engin, daha önce nar izlerine rastladıklarını ancak ilk defa kabuğu yanarak karbonlaştığı için belirgin bir nar kabuğu bulduklarını kaydetti.

Arkeolojik kazıların multidisiplinel çalışmalar olduğuna işaret eden Engin, özellikle kalkolitik çağa kadar uzanan tabakalarda bu tür tarım ürünlerinin, bölgede binlerce yıllık geçmişi olduğunun bilindiğini söyledi.

Engin; Gaziantep, Kilis ve Halep çevresinin özellikle zeytin, üzüm, bezelye, susam, badem, buğday gibi birçok ürünün ana vatanı olduğunu ve dünyaya buralardan yayıldığını sözlerine ekledi.