Human Movie Team kurucusu Yönetmen Tülay Gökçimen, "İslam coğrafyası için birşeyler yapmak isteyen gençlerle buluştuk ve birlikte ne yapabiliriz dedik. Benim alanım iletişim ve televizyonculuk olduğu için onlara bildiklerimi öğretmeyi vadettim, onlar da severek kabul ettiler. Kamera ve kurgu eğitimi verdim, sonra bilenin bilmeyene öğrettiği bir sisteme dönüştü." dedi.

Dünyanın farklı coğrafyalarında, özellikle çatışma bölgelerinde insanların maruz kaldığı mağduriyetleri daha fazla insana duyurmak için multimedya içerikler hazırlayan Human Movie Team ekibi, çalışmalarına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

"Gençler beni buldu ve bir ekip kurmaya karar verdik"

Savaş, çatışma ve işgal bölgelerinden hikayelerle 11 yıldır çok sayıda belgesel çektiğini belirten Gökçimen, "Suriye savaşının en şiddetli olduğu zamanlarda mültecilerle tanıştık. Pek çok hayata şahitlik ettik ve bir şeyler yapma ihtiyacı duyduk. Belgesellerimizi izleyen, yaptığımız insani yardım çalışmasından etkilenen gençler beni buldu ve bir ekip kurmaya karar verdik." ifadesini kullandı.

Farklı üniversite ve bölümlerde okuyan gençlerden yüze yakın kişinin, oluşturulan bu ekibe katılmak için başvurduğunu anlatan Gökçimen, 20 kişilik bir ekiple başladıkları çalışmaların gerçekten bu alanda çalışmak isteyen 10-15 kişiyle devam ettiğini dile getirdi.

Çalışmaların profesyonelleşmeye başlamasıyla birlikte bir isim arayışına girdiklerini dile getiren Gökçimen, şunları kaydetti:

"İslam coğrafyası için birşeyler yapmak isteyen gençlerle buluştuk birlikte ne yapabiliriz dedik. Benim alanım iletişim ve televizyonculuk olduğu için onlara bildiklerimi öğretmeyi vadettim, onlar da severek kabul ettiler. Kamera ve kurgu eğitimi verdim, sonra bilenin bilmeyene öğrettiği bir sisteme dönüştü. Profesyonel çalışmalar yapmaya başlandığında bir isim arayışına girdik ve insanı özneye aldığımız için 'insan film ekibi' anlamına gelen 'Human Movie Team' isminde karar kıldık."

Gökçimen, kendi çektikleri insan hikayelerinin sosyal medya için belgesel olarak kurgulandığını, ayrıca ikişer dakikalık kısa videolar ve video bloglar (vlog) hazırladıklarını dile getirdi.

"Arkadaşlar ellerine kamera ve tripodu aldıklarında çok mutlu oluyorlar." diyen Gökçimen, bu alanda eğitim almak, gönüllü olarak çalışmak isteyen çok sayıda gencin bulunduğunu, ekibe katılmak için yeni başvuruların da değerlendirildiğini ifade etti.

"Gönüllü çalışıyor, profesyonel iş çıkartıyorlar"

Çalışmalarının sadece sosyal medya için video çekimi ve montajıyla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda ekibe dahil olan gençlerin ilgilendikleri coğrafyalar ve ülkelerle ilgili uzmanlaşması için de çaba sarf ettiklerini vurgulayan Gökçimen, şunları kaydetti:

"Bu arkadaşlar tamamen gönüllü çalışıyorlar ve profesyonel iş çıkartıyorlar. Tabi bilgisayar ve kamera gibi teknik cihazlar için destek de gerekiyor. Bu alanda güzel işler çıkarabilmek için hem yetişmiş insanlara hem de teknik ekipmanlara ihtiyaç var."

Gökçimen, eğitimlere devam etmek, yapılan işleri daha büyük kitlelere ulaştırmak ve daha fazla gence ulaşmak için çalışmalarını bir akademiye dönüştürmek istediğini sözlerine ekledi.

"Kameramızı mazlum coğrafyalara çevirdik"

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisi Elif Kırmaç, "Human Movie Team ile kuruluşundan bu yana 3 senedir beraberiz. 2015 yılında bir gönüllü toplantısında kamuoyundaki yanlış mülteci algısını kırmak ve insan hikayeleri çekmek için toplandık. Daha sonra kameramızı sadece mülteciler alanına değil insan hikayelerine, umut veren başarı hikayelerine çevirmek istedik." dedi.

Hikayesini çektikleri insanlardan yardıma ihtiyacı olanlara hayırseverler aracılığıyla gerekli desteğin sağlandığını kaydeden Kırmaç, bu alanda aynı zamanda bir iyilik köprüsü gibi olduklarını ifade etti.

Çalışmalara uluslararası bir vizyon katmak istediklerini, hazırladıkları insan hikayelerini Türkçe'nin yanında zamanla diğer dillere de tercüme etmeye başladıklarını belirten Kırmaç, "Bu alanda yardım etmek isteyen ve bu alanla ilgisi olan gençlere ve arkadaşlara kapımız sonuna kadar açık." şeklinde konuştu.

Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi öğrencisi Nimet Terzi, röportaj ve çeviri işlerine yardımcı olmaya çalıştığını, hazırlanan bir kısa filmi Arapça'ya tercüme ettiğini söyledi.

Ocak ayında ekibe katıldığını belirten Terzi, "Daha önce çalışmaları takip ediyor ve grubu çok beğeniyordum. Arapça biliyorum, bu sebeple Arapça çevirilerine yardımcı oluyorum. Röportaj yapıyor, öğrenmeye ve olabildiğince faydalı olmaya çalışıyorum." diye konuştu.

"Farkındalık ne kadar artarsa biz o kadar mutlu oluyoruz"

Ekibe 3 sene önce dahil olduğunu belirten Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencisi Sena Öztürk, Human Movie Team olarak mazlum coğrafyalardaki insanların sesi olmayı amaçladıklarını söyledi.

"Amacımız sesi duyulmayan, görülmeyen insanların sesi olmak, onları görmek ve göstermek. Onların görünürlüğü arttıkça biz mutlu oluyoruz" diyen Öztürk, bu nedenle hazırladıkları videoları Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak 3 dilde yayınladıklarını, 7 dile tercüme ettikleri bazı özel çalışmaların da olduğunu söyledi.

Öztürk, Filistinli inşaat mühendisi Majd Mashharawi'nin, yıkılan binaların molozlarından elde ettiği geri dönüşüm bloklarıyla Gazze'yi yeniden inşa etme çabasının anlatıldığı videoya katkı sağladığını anımsatarak, "Majd Filistinli bir kadın ve Gazze'yi yeniden inşa etmek üzerine bir çalışması var. Abluka altındaki Gazze'de tuğla satışı yasak şu anda Filistinlilere. Bunun videosunu çekmiştik. Bu tarz umut dolu, insanlara umut verecek ve onların sesi olacak çalışmalar yapıyoruz." ifadesini kullandı.

Amaçlarının farkındalık oluşturmak olduğunu vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti:

"Mazlum coğrafyalara olan farkındalığın artması için bizden daha kötü şartlara sahip olan insanların sesini duyurmayı, onlara karşı farkındalığın artmasını sağlamak istiyoruz. İnsanlara yardım etmek, onların sesini duyurmak istiyoruz. Sokakta gördüğümüz zaman kafamızı çevirdiğimiz şeyleri, insanların görmesini, bilmesini ve öğrenmesini sağlamak istiyoruz. Farkındalık ne kadar artarsa, hazırladığımız videolar sosyal medyada ne kadar izlenir, bu insanlar ne kadar görünür olursa, biz de o kadar mutlu oluyoruz."

"Profesyonel değiliz ama birbirimizin eksiğini tamamlıyoruz"

Editör olarak hazırlanan içeriklerin metinlerini yazma ve kontrol etme görevini üstlenen İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Sultan Uygur, ekiple bir gönüllü buluşmasında tanıştığını söyledi.

Sığınmacı hikayeleriyle başladıkları çalışmalarının 2017'nin Ocak ayında Human Movie Team adıyla devam ettiğini dile getiren Uygur, "Profesyonel değiliz ama birbirimizin eksiğini tamamlıyoruz. Bildiklerini öğreten arkadaşlar da, yeni katılanlar da var. Hepimiz hanımlardan oluşuyoruz. Aramızda erkek yok. Aile gibi olduk." ifadesini kullandı.

Üsküdar Üniversitesi Gazetecilik öğrencisi Rubaşa Ergin, daha önce hiç yapmadığı video hazırlama işini ekip içinde öğrendiğini, insanların olaylara farklı açılardan bakması için çalıştıklarını söyledi.

"İzle, düşün, harekete geç!" sloganıyla sosyal medya hesaplarından paylaşımlarda bulunan Human Movie Team, mazlum coğrafyalardaki insanların sesini duyurmaya ve farkındalık oluşmaya çalışan içerikleriyle tanınıyor.

Çalışma ekibi sadece bayanlardan oluşan gönüllü topluluk, yaptıkları multimedya çalışmalarını ekibe yeni katılacak yeni çalışma arkadaşlarıyla birlikte içerik ve kapsam olarak daha da genişletmeyi hedefliyor.

Human Movie Team'in sosyal medya hesaplarında yer alan "Bizler, dünya üzerindeki her insanın onurlu bir yaşamı hak ettiğine, bunun da ancak adalet ve insan haklarının korunmasıyla mümkün olabileceğine inanan ve bu uğurda tüm enerjisini harcamaktan çekinmeyen genç hanımlar topluluğuyuz." ifadesi dikkati çekiyor.

Human Movie Team'in çalışmalarına http://twitter.com/humanmovieteam_ http://instagram.com/humanmovieteam ve http://facebook.com/humanmovieteam adreslerinden ulaşılabiliyor.