Kıvrak dansları, insanı coşturan şarkıları ve hissettiren enerjisiyle sevenlerinin daima yıldızı olan Atiye, her zaman gündemde. Önce İngilizce şarkılarını yurt dışında çıkaran sevilen sanatçı, yeni albümünün habercisi olan Hisset adlı şarkısıyla ve konseriyle de yaza damgasını vurdu. Atiye’yle önce Hisset şarkısını, hayranlarının sabırsızlıkla beklediği yeni albümünü, enerjisiyle formda kalma formüllerini, oyunculuğunu ve müzik dışındaki yeteneklerini konuştuk.

Hisset, pozitif mesajları olan bir şarkı. Buna da toplum olarak ihtiyacımız var galiba…


Bu şarkımla insanlara umut vermek istedim, pozitif enerji aktarmayı hedefledim. Çünkü çevremizdeki mutsuz insanların sayısı ne yazık ki giderek artıyor. Bu ortamda aşk şarkısı yapmak içimden gelmedi. Bestesi bana ait olan, sözlerini ise Berrin Koç’la birlikte yazdığım Hisset, dinleyen herkese bir moral aşısı yapıyor. Siz de dinleyin ve dans edin.

Olumsuzluklar böylece düzelecek mi?

Hayata güzel bakmak için sevgi gerek, yardımsever olmak gerek. Elbette önce insan olmalıyız, kendimizi sevmeliyiz. Sevgi her şeyin anahtarıdır. Sevgi yoksa kaos vardır, mutsuzluk ve çaresizlik vardır. Yaşadığımız zorluklar karşısında asla yılmayalım.

“Meleklerin bak omuzunda” diyorsun şarkında… Atiye’nin melekleri var mı?

Benim çok sayıda meleğim var. Annem, babam, kuzenlerim, hayranlarım benim meleklerimdir. Sevgi ve aşkı hayatımızdan eksik etmeyelim. Onlar olmazsa hayatın tadı tuzu kalmaz, dolayısıyla o ortamlarda melekler de olmaz.

Yeni albüm geliyor mu?

Soygun’dan üç yıl sonra yeni albümün de zamanı geldi artık. Organik ve içsel şarkılarımdan oluşacak yeni albümümü 2019’da çıkaracağım. Sevenlerime şimdiden bu müjdeyi verebilirim.

Formda kalmak fit olmak için neler yapıyorsun?

Pilates yapıyorum, ata biniyorum, tempolu yürüyüşlere çıkıyorum. Zaten sürekli hareket halindeyim.

Pek çok uğraşın var…

Dans ediyorum, şarkı söylüyorum, beste yapıyorum, şarkı sözü yazıyorum, darbuka çalıyorum, koreografi çalışmalarım oluyor. Asla boş durmuyorum.

Oyunculuk da yapıyorsun…

İlgimi çeken bir alandır oyunculuk. Ancak asıl işim müzik olduğu için gelecekte görkemli bir müzikali sahnelere taşımak en büyük hedefimdir.

Kamera önünü sevdin galiba…


Önce, 2013’te Bu İşte Bir Yılnızlık Var filminde konuk oyuncu olarak geçtim kamera önüne. 2016’da ise Bana Git De filminde başrol oynadım. Yönetmenim Handan Öztürk çok yardımcı oldu. Bu film bana müthiş bir eğitim verdi.

Yeni bir film ya da dizi olabilir mi?

Senaryosu güzel bir filmde oynamak isterim. Nuri Bilge Ceylan keşke bana dönüp ‘Gel’ dese, anında koşarak giderim.

Örnek aldığın sanatçılar oldu mu?

Örnek değil ama ilham aldığım sanatçılar oldu. İnsan kendi olmalı ve kendini keşfetmeli. Yaşanmışlıkların ne kadar çok olursa sanat ve hayat için biriktirdiklerin de o kadar çok oluyor.

Şarkılarında anlattığın aşkı, gerçek hayatta yeterli miktarda yaşayıp, öğrenebildin mi peki?

Sevginin, aşkın sonu yok ki. Aşk ve sevgi yaşandıkça, paylaştıkça çoğalıyor. Sevgiden de aşktan da korkmayalım.

Senin bir aşk itirafın olmuştu, “Michael Jackson’a aşığım” demiştin.

(Gülüyor) Evet, bir dönem Michael Jackson’a aşıktım. Bana en çok ilham veren sanatçıydı o. Sesi, şarkıları, enerjisi ve dansları muhteşemdi. 100 yılda bir gelir onun gibisi.

Bundan sonraki hedefin nedir?

Yaz bitti sonunda… Yoğun geçen yaz konserlerimin sonuncusunu Antalya’da verdim ve tamamladım.

Şimdi tatil zamanı mı?

Çok yoruldum ve tatili hak ettim. Şöyle 10 gün hiçbir şey düşünmeden, ruhumu ve bedenimi dinlendirmek niyetindeyim.

Sonra…


Sonra, yine albüm hazırlıkları, konserler, yeni besteler devam edecek. Dünya dönüyor, hayat devam ediyor. Benim müzikteki ilk hedefim hiçbir zaman para kazanmak olmadı. Her zaman şarkı söylemek en önemli hedefim oldu ve öyle olacak. Bur anlamda sahnede olmak ve şarkı söylemek benim için esaslı bir terapidir. Sonra bir bakmışsınız 100 yıl geçmiş ve biri çıkıp şarkılarımı dinleyerek ‘Ne güzel söylemiş’ yorumunu yapıvermiş. Bir sanatçı için ölümsüzlüğe giden yol bu olmalı.