ÖNCEKİ günlerde Kanal Maraş haber sitesinde bir haber yayınlandı…

'Tıpa Tıp' skandal! KSÜ'de dönen dolaplara bakın! Başlığı ile yayınlanan haberin linkini veriyorum:

https://www.kanalmaras.com/kahramanmaras/tipa-tip-skandal-ksu-de-donen-dolaplara-bakin-h96410.html

Bu haberde; KSÜ Dekanı Prof Mehmet Bekerecioğlu’nun aynı kurumda çalışan Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Perihan Öztürk’e, hem de resmi tatil günü olan 15.07.2021 tarihinde Tıp Fakültesi hastanesinin ameliyathanesi babalarının malıymış gibi açtırılıp, herhangi bir yaşamsal aciliyeti olmayan sadece güzelleşmek uğruna ‘’hem de ne güzelleşmek’’ estetik ameliyatı yaptığı ortaya çıktı…

Hem de sadece: 11 + 800 + 49 + 15 = 875,00 TL’ye…   
 


 

Acaba bir başkası bu ameliyatı olacak olsa, kaç para hastane veznesine yatırması gerekirdi?

Ben söyleyim mi?

Takriben 15 bin lira…
 

*
 

Sizi gidi kurnaz hafiyeler sizi…

Dokunamazlar ya size…

Rütbenizden dolayı…

Ya o resmi tatil gününde gelip çalışan personele ne demeli?

Eee emir kulu onlar…

Ameliyatı yapan, ‘’Dekan Efendi’’ olunca…

Ameliyat olan ise ‘’Dekan Yardımcısı hanımefendi’’ olunca…

Elleri mahkûm, karşı mı gelecekler?

Nerde öyle babayiğitler?

Gelseler alimallah sürgüne gönderilirler…

Her neyse…
 

*
 

KSÜ’de görev yapan ve Devletin kamu malını düşünen sağduyulu insanların adıma gönderdikleri isimsiz ihbar posta mektuplarında daha neler var neler?
 

*
 

Mesela…

Tarih: 2016

Bir ihale yapılıyor…

2016/205960 ikn ile AMELİYAT MASASI VE LAMBASI ALIMI…

Bir firma; 1 milyon 300 bin TL veriyor…

Bir diğeri; 1 milyon 232 bin TL veriyor…
 


 

Mevzu uzun…

İsimsiz postadan gönderilen ihbardaki iddia edilen anlatım şekliyle yazıyorum:

‘’Burada bir ihale oldu…

İhalede masa ve lamba bir arada ihale edildi…

Biz lambaya teklif verdik…

İhaleyi verdikleri T….. Firması da, hem masaya hem lambaya teklif verdi.

Bu Bekereci daha önce Antep’de mi çalışmış, ne yapmışsa, bu T…. Firma Bekereci’nin Antepte tanıdığı bir firmaymış…

Şimdi ihale yapılıyor…

İhale yapıldığı yıl ülkede darbe oluyor…

Darbe olunca bunlar işte kafasına göre istemedikleri kişileri Fetöcü deyip gönderiyorlar… Herkes bir bir gidiyor… Fetöcülerin kendisi de gidiyor, olmayanlar da gidiyor…

Bu esnada hastane başmüdürü de gidiyor…

Bu müdür sonra aklanıp geri geldi… Bu gönderildiğinde bunun koltuğuna vekaleten Bekereci oturtuldu… Bekereci vekaleten hastane müdürü olunca, dediki; ‘’Kardeşim bizim tanıdıklar bir ihaleye girmişler. Ver bakalım şu dosyayı deyince…’’

Hayrettin; ‘’Sen ihale komisyon üyesi değilsin. Tamam hastane baş müdürü oldun, benim üstümsün ama, bu saklı belge, ihale belgesi, daha ihale kararı açıklanmadı. Ben bu dosyayı sana veremem. İstiyorsan tutanak imzala vereyim’’ diyor…

Bekereci de sadullahı saf buluyor…’’ Sadullah şu tutanağı imzala dosyayı al da gel diyor.’’

Sadullah tutanağı imzalıyor. Alıyor Bekereci’nin önüne koyuyor.

Sonrasında Bekereci Firmaya bilgi uçuruyor…

Firma da geliyor Hayrettin’e ‘’Abi sen bizi ihaleye şu şu sebepten demo’ya çağırmayacak mısın, eleyecek misin? Biz oralara uyuyoruz falan diyerek sohbet ediyor…’’

Hayrettin de işgilleniyor bu durumdan… ‘’Hem yetkisi olmadan dosya dışarı çıktı…Hem de peşinden firmalar gelip daha karar vermediğimiz bir işle vıdı vıdı ediyorlar. Dur bu iş kaynayacak ben kendimi korumaya alayım.’’

Oturup iki satır dilekçe kararılıyor Başhekimliğe…

Diyor ki; ‘’Dosya benden tutanakla alınmıştır.  Bu tutanakla dosya çıktıktan sonra firmalar gelip ihalenin mahremiyetiyle ilgili bize bilgi vermeye başladı. Dolayısıyla ihaleye fesat karışmıştır. İhaleye fesat karıştığı için ihalenin iptalini ayrıca suçun yetkilisine bildirilmesini talep ediyorum’’ diyerek evrak kayıtttan geçiriyor.

Başhekim İsrafil de orda şunu yapıyor; ihale sürecini devam ettiriyor. Bir şekilde ihaleyi iptal etmiyor. Bekereci’yi koruma yoluna gidiyor…’’

İddialar vahim…

Ben yazılanları kısaltıp yayınlıyorum…

Her neyse…
 

*
 

Olay şu:

İhale yapılıyor…

Lamba ihalesini veren firma ihaleyi alıyor…

İhaleyi kaybeden firma KİK’e gidiyor…

Ordan davayı kazanıyor…

İhale ona veriliyor…

Ancak teknik şartnamede yazılı olan BEYAZ IŞIK VEREN LAMBA YERİNE SARI IŞIK VEREN LAMBA getirilip veriliyor…

Bunlar muayeneden nasıl geçti sorgulanmıyor bile…

Yani başka ürün getirilip teslim ediliyor…

İlk ihaleyi alan firma, Savcılığa suç duyurusunda bulunuyor…

Üniversite soruşturma izni vermiyor…

Bu sefer firma İdare Mahkemesinden Yürütmeyi Durdurma Kararı alıyor…

Ona da Üniversite tarafından bir kılıf bulunuluyor…

Ve firma konuyu Yargıtay’a götürüyor…

Dosya hala derdest…
 

*
 

Soru şu:

Resmi tatil gününde ameliyathaneyi açtıran Dekan Prof. Dr. Mehmet Bekerecioğlu, Dekan yardımcısı Prof. Dr. Perihan Öztürk’ü hiçbir şekilde aciliyet bir yaşamsal olayı olmadan sırf güzelleşmesi ugruna (nasıl bir güzelleşmekse, buradan yazamıyorum) estetik ameliyat yaptığı belgelerle sabit olduğu ortaya çıkıyorsa…

Bu konuda sessizliğini her iki taraf koruyorsa…

Hastane Yönetimi ve Rektör, bu konuda bir soruşturma veya İnceleme açmıyorsa…

Ayrıca yukarıda anlatılan iddialar üzerine; 2016 yılında gerçekleşen bir ihalede, ihaleye fesat karıştırma suçlaması ile Dekan Yardımcısı Prof. Dr. israfil Orhan ve Dekan Prof. Dr. Mehmet Bekerecioğlu suçlanıyorsa…

Yargıtay’da görülen dosyada, ya suç sabit olup yargılama yolu açılırsa…

Vallahi Rektör Prof. Dr. Niyazi Can'ın yerinde olmak isteemzdim...
 

*
 

Aman kime anlatıyorum ki;

Balık baştan kokmuş, etrafa kokuları dağılmaya başlamış…

Daha bir belge açıkladım…

Diğer belgeler sırada…

Hep zor işleri bana veriyorsunuz?

Hastayım hasta…

Şu gribi bir atlatayım da…

Görüşmek üzere…
 

***
 

DİP NOT: Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun… Cumamız mübarek olsun… İstifalar gelmesede olur… Perihan Hanıma ayrıca selamlarımı iletiyorum… Hastane koridorunda konuşulduğuna göre estetik iyi olmuş…