Koçal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son zamanlarda kendilerine  gelen şikayetlerin daha çok sosyal medya platformlarındaki reklamlar aracılığıyla  yapılan alışverişlerden kaynaklandığını söyledi.

Koçal, tüketiciyi istismar etmek isteyen belli bir kesimin  Cumurbaşkanlığı forsu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Ticaret Bakanlığı  gibi kurumların logosunu kullanarak "Kredi kartı yıllık aidatları geri alınıyor"  gibi reklam verdiğini belirterek, "Logolarla inandırıcılığını artırmak isteyen  dolandırıcıların tuzağına düşen tüketicilerimiz, hemen linke tıklayarak yıllık  aidatını alabilmek için kredi kartı bilgileriyle formu dolduruyor. Sosyal medyada  reklamı yapılan bu tür reklamların ortak amacı, tüketicilerin kredi kartı  bilgilerini ele geçirmek." diye konuştu.

Hiçbir bankanın kredi kartı yıllık aidatını müşterilere iade etmek  için sosyal medyaya reklam vermeyeceğine dikkati çeken Koçal, bankaların, 6502  sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un "kart çıkaran kuruluşlar,  tüketicilere yıllık üyelik aidatı ve benzeri isim altında ücret tahsil  etmedikleri bir kredi kartı sunmak zorundadır" maddesinden dolayı tüketicilere  aidatsız kart seçeneği sunması gerektiğini belirtti.

Bankaların, tüketicilere ücretsiz kart seçeneğini sunmadığını ya da  talep eden tüketiciyi vazgeçirmek adına taksitlendirme ve puan kazanma gibi  özelliklerden yoksun bırakan kartlar önerdiğini anlatan Koçal, şöyle konuştu:

"Kart aidatı ödemek istemeyen tüketicilerin, hesaplarının bulunduğu  bankanın şubelerine giderek aidatsız kart taleplerini yazılı olarak bildirmesi  gerekiyor. Yazılı başvurunun suretini saklamalarını tavsiye ediyorum. Eğer banka,  tüketiciye aidatsız kart vermeyerek kart aidatını talep etmeye devam ediyorsa  aidatsız kart talep tarihinden itibaren hesap özetine yansıyan aidat tutarının  iptali için tüketici hakem heyetlerine müracaat edilebilir."

"Kopya web siteleriyle tüketiciler dolandırılıyor"

Aziz Koçal, kurumsal firmaların markaları adına açılan sosyal medya  hesaplarına dikkati çekerek, dolandırıcıların yine bu hesaplardan verdikleri  reklamlarla tüketiciyi aldatıp haksız kazanç sağladığını söyledi.

Kurumsal firmaların online satış gerçekleştirdikleri web siteleri  olduğunu belirten Koçal, şunları kaydetti:

 "Şirketler zaten satışlarını bu siteler üzerinden yapıyor. Firmalar,  sosyal medyaya reklam verse de direkt satış kanalı olarak bu platformu  kullanmıyor. Sahte hesap açan kimseler ise ya direkt sosyal medya üzerinden satış  yapıyor ya da firmanın orijinal web sayfasının kopyasını oluşturarak ürünü sanki  gerçekmiş gibi satıyor. Kopya web sitesi çok daha tehlikeli. Çünkü bu insanların  amacı, kredi kartı bilgilerini ele geçirmek. Sosyal medyadaki reklama aldanan  tüketicilerimiz ise sipariş veriyor, ödemeyi de havale ya da EFT ile  gerçekleştiriyor. Ürün geldiğinde anlıyor ki dolandırılmış. Çünkü gelen ürün  çaputtan ibaret oluyor. Tüketici bunu hakem heyetine dahi götürse bir sonuç  alamıyor. Çünkü satıcı tarafında bir muhatap bulunamıyor."

Tüketicilerin ürünün imalatçısı veya satıcısının gerçek web sitesinden  alışveriş yapmasının önemine işaret eden Koçal, tüketicilere, alışveriş  yaptıkları web sitelerinin güvenliğini araştırmalarını tavsiye etti.

Koçal, son günlerde tüketicilerin sosyal medyadaki arkadaşlarından  gelen mesajlarla aldatıldığını belirterek, "Gerçek hayatta arkadaşınız olan biri,  sizden Facebook ya da Instagram'dan hediye çeki aldatmacasıyla telefon numaranızı  istiyor ya da kontör veya para istiyorsa lütfen, öncelikle arkadaşınızı arayıp  teyit edin. Muhtemelen arkadaşınızın hesabı kötü niyetli kimseler tarafından ele  geçirilmiştir. Tüketicilerimize sosyal medyada çok dikkatli olmasını tavsiye  ediyorum." diye konuştu.

Emeksiz para kazanmak isteyen dolandırıcıların sosyal medyayı aracı  olarak kullandığını aktaran Koçal, bu mecraların etkin bir şekilde denetlenmesi  gerektiğini söyledi.

(Kaynak: AA)