Evet, evet yanlış duymadınız…
Hemde ne trajedik bir hikaye...
Olay şudur:
Benim genç girişimcime kendisine hizmet etmesi için kurulan bir kurumda, kendini bir şey sanan uzmanlar tarafından eziyet çektiriliyor, çile çektiriliyor…
Oysa Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ülkemizdeki girişimcilerin umut bağladığı bir kurumdur...
Kurumun amacı, ülkemizin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında küçük ve orta ölçekli işletmelerin payını ve etkinliğini artırmak, rekabet güçlerini ve düzeylerini yükseltmek, sanayide entegrasyonu ekonomik gelişmelere uygun biçimde gerçekleştirmektir...
Zaten Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bu yüzden bu kurumu oluşturmuş ve girişimcilerin hizmetine sunmuştur...
*
Ama Kahramanmaraş KOSGEB’de kazın ayağı öyle değil!..
İşletme paylarını artırmak isteyen KOBİ'ler ve hayallerini gerçekleştirebilmek amacında olan ve bu kuruma her tür kredi başvurusunda bulunan genç girişimciler KOSGEB'ten yana dertli...
KOBİ'ler ve genç girişimcilerin yanı sıra bu kurumdan kredi alanlara proje hazırlayan danışmanlık şirketleri de KOSGEB'te yaşanan olaylara kızgın...
*
İddialar yenilir yutulur cinsten değil!..
Kahramanmaraş KOSGEB’de vatandaş evrakını verdiği halde aylarca bekletildiği ve destek alamadığı gibi evraklarının sümen altı edilip mağdur edildiği, uzmanların işine gelen dosyayı öne aldığı, işine gelmediklerini ise ortadan kaybettikleri konuşuluyor…
Bu vatandaşların bize yansıttığı durum...
İddialar ve şikâyetler artınca konuyu incelemeye aldık...
Girişimcilere sorduk, bürokrasiye danıştık, proje hazırlayan danışman şirketlerden bilgi aldık...
Kahramanmaraş KOSGEB'te yaşanan sıkıntıların uzmanlardan kaynaklandığı ve başı çeken ismin ise Ekrem Gökçe olduğu ortaya çıktı.
Uzman ama ne uzman...
Dosyayı kaybeden uzman...
Eli bilgisayar tuşuna gitmeyen uzman...
Klavyenin tuşlarına dokunmaktan aciz kalan uzman…
*
Dün telefonla ulaştım kendisine…
Ve sordum:
Ben sordukça eveledi geveledi.
Dedim ki:
Niçin vatandaşların evraklarını bekletiyorsunuz?
Niçin işlemleri bir an önce tamamlamıyor vatandaşları sevindirmiyorsunuz?
Verdiği cevap manidar:
- Masamda 50 dosya var, ben makine miyim?
Makine değilsin tabi ancak herkes senden şikâyetçi, her dosyada bahaneler üretip vatandaşa çile çektiriyor muşun? Bak genç bir kızımızın dosyası da sana verileli 3 ayı bulmuş… Ve hala bu kızımızın banka hesabına destek aldığı ve onaylanan kredi yatmamış…Oysa mevzuat gereği 45 gün içerisinde girişimcinin kredi ödemesi yapılması gerekmez mi?
Niye bu vatandaşın dosyası tamamlanıp ödemesi bankaya yatmıyor?
Malum uzman:
- “Ben o şahsın dosyasını Duran Bey’e verdim”
- “Ve Duran Bey şu an izinde bekleyeceksiniz. Demesin mi?
Uzmana bakar mısınız?
Canı istemediği dosyaya bakmıyor. Başka uzmana verebiliyor… Canı istediği dosyayı ise anında bitiriyor…
Konuşmam devam ediyor:
“Niye verdin? Girişimcinin haberi var mı? Arayıp söyledin mi?” Diye sorduğumda…
Verdiği cevap gerçekten çok manidar:
- “Müdire hanım o dosyanın Duran Bey’e verilmesini söyledi.”
Hoppalaaaa…
Bu sefer de suçu Müdire hanıma atıyor…
Suçlu psikolojisi ile bir nevi suçu üzerinden atmanın yolu…
Bir nevi kendini savunmanın yolu…
Suçu Müdire Hanım’a atmak…
Ben durur muyum?
Sinirlenmişim bir kere…
Hemen KOSGEB santrali aradım.
Müdire hanımla görüşmek istediğimi belirttim.
Sekreter telefonu bağlar bağlamaz, aldım sazı elime konuştukça konuştum. Anlattıkça anlattım. Müdire hanım beni can kulağı ile dinledi.
Konu ile alakalı bilgisi olmadığını ancak ilgileneceğini ve dönüş yapacağını belirtti…
Teşekkür ederek telefonu kapattım...
*
Akşam saat 18:55 de telefonum çaldı…
Arayan Müdire Hanım Gülden Uslu…
Merhabalaştıktan sonra dedi ki:
- Mustafa Bey bahsettiğiniz sorun ile alakalı inceleme yaptırdım. Maalesef genç bayanın dosyası kaybolmuş. İzinde olan memuru göreve çağırdım ve dosyayı tamamlattım. Vatandaşın işlemi bitirildi…
İlgi ve lakasından dolayı Müdire Hanım Sayın Uslu’ya teşekkürlerimi ilettim.
*
Şimdi buradan KOSGEB uzmanı Ekrem Gökçe’ye ve Ekrem Gökçe zihniyeti ile çalışanlara sesleniyorum...
Ve uyarıda bulunuyorum:
Kardeşim çalıştığınız, yani ekmek yediğiniz kurum "aile" şirketiniz değil!
Bu bir...
Girişimcilerin verdiği dosyayı 3 ay gibi bekletip sonra da kayboldu deme lüksünüz yok…
Bu iki...
Girişimcinin haberi olmadan, ona bilgi verilmeden, dosyayı istediğiniz uzmana veremezsiniz?
Bu üç…
Son olarak;
Koskoca Bakanlık bu kurumu, kredi talebinde bulunan vatandaşlara kredi desteği vermek için kurmuş...
Bakanlık "Destek ol" diyor...
Sizler niçin “köstek” oluyorsunuz...
Kimsiniz siz?
İddialara göre:
Bazı danışmanlardan gelen dosyalar ivedilikle tamamlanıyormuş?
İşine gelmeyen dosyalar ise şekil A’da görüldüğü gibi kayboluyormuş…
Hak yiyorsunuz hak…
Demedi demeyin…
Sen ve senin gibi düşünen bazı uzmanlar hakkında şikâyetlerin bini bir para…
İşini layıkıyla yapan Ali Çetin gibi uzmanların ise masasında dosya birikmediği gibi kaybolmuyor da?
Babamın oğlu değil, tanımam görmem, işini hakkıyla yapanı da böylece yazarım.
Demem o ki;
KOSGEB Kahramanmaraş İl Müdür vekili Gülden Uslu hanımefendi, daha yeni görevlendirildi ve kurumunda yaşanan uzmanlar ile alakalı bu olumsuzluklara bir an önce ama bir an önce son vermeli...
Vatandaşların evrakları ivedilikle yapılmalı…
Güler yüz gösterilmeli…
KOSGEB, koltuklarda oturma yeri değil…
KOSGEB, Prof. Dr. Cevahir UZKURT Başkan’ın da söylediği gibi vatandaşa hizmet etme yeri…
Son sözüm işini layıkıyla yapmayan uzmanlara…
Öyle sosyal medyada gittiğiniz yurt dışı fotoğraflarını değil ziyaret ettiğiniz esnaflarımız ve genç girişimcilerimizle çekildiğiniz ve KOSGEB’i anlattığınız fotoğrafları paylaşın…
Öyle klavye kabadayılığı ile yorumlar yazmayın…
İşinizi yapın işinizi, aldığınız maaşı hak edin…
Üzmeyin vatandaşlarımızı, yoksa siz çok üzülürsünüz…
NOT: Tüm vatandaşlarımıza çağrıda bulunuyorum. KOSGEB ile alakalı şikâyetleriniz olduğunda Kanal Maraş haber merkezi bir telefon kadar sizin yakınınızda…
