SEÇİM günü sosyal medya hesabımdan Binali Yıldırım’ın 200-400 bin bandında Ekrem İmamoğlu’nun önünde tahmini oy alacağını yazdım.
 

Tabi herkes tahmini olarak yorumlarda bulundu…
 

Binali Yıldırım’ın 600 bin fark atacağını yazanda oldu…
 

Ekrem İmamoğlu’nun 50 bin farkla kazanacağını da…
 

Ancak…
 

İmamoğlu hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir farkla kazandı…
 

Hem de ezici bir üstünlükle ve su götürmez sonuçla…
 

Bu paylaşımımı kaldırınca…
 

Hemen saldırılar başladı…
 

Ne oldu?
 

Niye sildin?
 

Algımı yapıyorsun?
 

Falan filan…
 

*
 

“Futbol maçlarında bükemediğin eli öpeceksin” diye bir tabir var.
 

Dolayısıyla Ekrem İmamoğlu’nun eli bükülmedi…
 

Tekrarlanan maçı büyük bir farkla kazandı.
 

*
 

Sosyal medyada yaptığım “tahmini sonucu kaldırma” meselesine gelince…
 

O kadar çok "feyk" hesaplarla hakaret içeren yorumlar yapılıyor ki…
 

Kim olduğunu bilmiyorsun bile…
 

Savcılığa veriyorsun sonuç alınmıyor…
 

*
 

Siyasette maalesef…
 

"Fanatikten de öte" bir taraftar kitlesi oluştu…
 

Bunun adına son yıllarda "kutuplaşma" deniliyor…
 

Tahminde bulunmak bile suç sayılıyor…
 

Hemen "kulp" takılıyor…
 

Yandaşsın gibi…
 

Kazanan kaybedene…
 

Sallıyor da "ha babam" sallıyor…
 

Kazandı ya!
 

Bizde tahminimizde yanıldık ya!
 

Hemen at gözlüğünü takıp yorumlara başlıyor…
 

Konuşuyorda konuşuyor...
 

İşte tüm bunlara meydan vermemek adına bu paylaşımı kaldırdım…
 

Bugün İmamoğlu kazandı…
 

Yarın bir başkası…
 

Bu ülke bizim...
 

Kazanan da kaybeden de bu ülkenin çoçukları...
 

*
 

Demem odur ki:
 

Kazanan "zafer sarhoşluğuna" kalkışmamalı…
 

Kaybeden ise "oturup biz nerelerde hata yaptık" diye dizine vurmamalı…
 

Her iki tarafta mutlaka "mukayeselerini" yapacaklardır…
 

Bu şehirde hangi taraftan olursa olsun "siyasi cenahı" en çok eleştiren biri olarak…
 

Tahminde olsa yanılmışsak, "kazanan insanı alkışlamak bize yakışır".
 

Ve ayakta alkışlıyorum...
 

Tebrikler Ekrem İmamoğlu…