Kahramanmaraş’ta ikinci sıra park olayı bitti. Artık vatandaşlarımız ikinci sıra park yapmıyorlar.

Çoğu yerde ikinci sıra park kalmadı.

Çünkü artık üçüncü sıra park yapılıyor.

Bu güzel memleketimizde kazalara sebep olacak şekilde park yapılmasına hiçbir ses çıkmıyor.

Bazı araç sahipleri; çok geniş caddelerde bile bazı iş yerleri önlerinde sadece bir araç geçecek yol bırakıyor. Aynı yerde birinci sıraya park yapanın suçu kurallara uymak mı?

Sayın trafik şube müdürümüz bu problemlere denk gelmiyor olabilir. Sadece merak ediyorum; neden trafik ekiplerimiz yaya geçitlerini ve yanlış parkları denetlemiyor? Neden birileri elektrikli motorlarla kaldırımlarda dolaşıyor? Neden geceleri geç saatte yüksek sesli motorlar şehirde dolaşıyor? Neden caddelerimizde hız sınırları aşıldığı halde denetlenmiyor, hız sınırını aşanlar; yaşlı, hasta ve çocuklarımızın canına bilerek/bilmeden kast ederken, kimse hız denetimi yapmıyor? Lastiğinde diş derinliği kalmamış araçlar neden denetlenmiyor? Bilmemiz gerekli ki; muayeneden geçmek için trafik seti, yangın söndürücü ve hatta kabak kalmış lastik yerine emanet lastikle muayene yaptıran araç sahipleri bile var. İlimizde çoğu kazalar uygun olmayan lastikle trafiğe çıkmaktan kaynaklanıyor. Çünkü ilimizin çoğu caddeleri çok dik, maksimum eğimde ya da maksimum eğime çok yakın.

Yaya geçitlerinde can kaybı ve yaralanmalara sebep olacak şekilde geçişler kameralardan da mı izlenmiyor? İlimizdeki bu trafik kuralsızlığının sebebi nedir?

Sayın emniyet müdürümüzün son çiftçi hadisesindeki yapıcı tavrını takdirle karşıladık. Mutlaka trafikle ilgili bu problemleri de çözeceklerdir. Sayın yetkililerden bu problemlere çözüm üretilmesini beklemek vatandaşımızın en doğal hakkı değil mi?

Yaya geçitlerinde yayalara yol vermek için aracımızla dururken iki üç kere düşünüp dikiz aynasından arkayı kolluyoruz. Çünkü Kahramanmaraş Kıbrıs meydanı dışında durmaya kalksanız hız sınırını aşarak gelenler mutlaka arkanızdan vuracaktır. Bu şekilde yaya geçitlerinde durmak isteyenler kazaya karışmamak için geçiyor artık. Bu da yine istenmeyen kazalara, yayalara çarpmalara sebep olacaktır.

Diğer bir konu ise; trafik ekiplerimiz özellikle lambalı yaya geçitlerinde halkımıza, insanların beklemediği anda uygulamalı eğitim verebilirler. Çünkü lambalı yaya geçitlerinde vatandaşlar yayalara kırmızı yandığı halde, adeta intihar eder gibi; kendisini araçların önüne atmaktadır. Sanki lambalı yaya geçitlerinde yayalara kırmızı yandığı halde araçlar durmak zorundaymış gibi bir yanlış bilgi sahibi insanlarımız var.

Kavşaklara, viraj öncesi veya viraj çıkışına araç park edenler var. Bunları neden kontrol eden, ceza yazan, çekiciyle alan ekipler yok?

Başka şehirlerde trafik ekipleri sürücüyle tartışmaz. Yanlış park yapana uygulama belli, uyarı bile yapmaz çoğu zaman. Ekip gelir fotoğraf çeker cezayı adrese gönderir. Bunlar şehrimizde neden uygulanmaz?

Kahramanmaraş’ta birinci sıra park yapmak adeta suç haline gelmiş durumda. Artık hatalı ve bilerek hatalı park o kadar normalleşmiş ki; bazı kural tanımaz insanlar birinci park yapan aracı hapsederek dörtlüsünü yakarak veya yakmadan aracını park edip gidiyor. Birinci sıra park halindeki araç sürücüleri aracını alıp gitmek istediğinde dakikalarca bu saygısız davranış sahiplerini bekliyor. O kişi geldiğinde de hapsettiği araç sahibine pişkin tavırlarla, sanki hakkıymış gibi saygısız davranıyor. İsterse o park ettiği noktadan 50-100 metre ileride boş park alanı bulabiliyor. Ama gitmiyor. Çünkü onu cezalandıran kimse yok. Bu cezasızlık da o kişileri cesaretlendiriyor, daha da kural tanımaz hale getiriyor.

İlimizdeki denetimlerin arttırılması, ceza uygulamalarının caydırıcılığının artık gelmesi faydalı olacaktır.

Trafikteki kurallara uyan araçlara, normal ve usulüne uygun park halindeki araçlara, lambalı/lambasız yaya geçitlerindeki kurallara uyarak hayatı kolaylaştıran insanlara; kimsenin zulmetmesine yetkililerin ve ekiplerinin razı olacağını zannetmiyorum.

Geçiş hakkı diye bir şey Kahramanmaraş’ta herkesin kendi hakkıymış gibi algılanır olmuştur. Bu şehirde mutlak bir trafik düzeni sağlanmalıdır. Her yerde caddelerde kasisler yapılıyor. Bunlar yapılana kadar mobese kameralarından kurallara uymayanlara ceza uygulaması yapılsa; bu problemler iki hafta dolmadan düzelecektir.

Vatandaş olarak hasta ve yaşlımızla karşıdan karşıya geçmek için özellikle lambasız yaya geçitlerinde ne kadar bekliyoruz? Çoğu insanımız kendisi yaşlanmayacakmış gibi saygısız davranıyor. Eğer aracıyla durup yol veren olursa; şaşırır olduk.

Trafikte telefon kulağında o kadar çok araç kullanan var ki; bu davranışın maddi, yaralanmalı ve ölümlü kazalara yol açabileceği vatandaşlarımıza anlatılmalıdır. Ama illa ceza yoluyla çözülecekse kimsenin zarar görmemesi için bu da yapılmalıdır. Araç kullanırken kulaklık ile konuşanları ve hatta telefona cevap vermeyenleri de kutluyorum.

İlimiz yöneticilerinden beklentimiz; halkımıza her türlü uyarıların yapılmasını sağlamaları. Anons yoluyla yaya geçitlerinde kuralların anlatılmasını sağlamalarıdır. Hatta eminim ki; sayın en yetkili kişilerin bu uygulamalara sembolik katılımları, bir yaşlıyı, bir hastayı koluna girerek yaya geçidinden geçirmeleri bile çok olumlu etkiler yaratacaktır. Bazı şeyler sadece trafik haftasında yapıl mamalıdır. İnsanımızın hayatı önem verilmeye değer mutlaka. Ayrıca trafik şubelerinin eğitim programları mutlaka vardır ve bizim tavsiyelerimize de ihtiyacı olmayabilir. Fakat bu eğitimler varsa; uygulanmalıdır.

Kahramanmaraş’ta ki tüm siyasilere sesleniyorum; bugün sağlıklı olabiliriz. Yarının özürlülerinin tamamı özürlü doğmuyor. Bu gece yatağımıza sağlıklı yatıp, yarın gece de özürlü yatabiliriz. Yani sizlerin ve evlatlarınızın, yaşlılarınızın başına da aynı olaylar gelebilir. Katıldığınız her ortamda lütfen bu problemleri dile getirip; ilimiz yöneticilerinden çözüm isteme, çözüm üretme sorumluluğunuz olduğunu unutmayınız.

Bugün araçlarını; diğer insanları hiçe sayarak saygısızca kullananlar ve kendilerini yaya geçitlerinde havuza atlar gibi lambalara bakmadan trafikteki araçların önüne atan yayalar bilsinler ki; bir gün saygısızlık yaptıkları haklara ihtiyacı olacaktır.

 Bu yazılanları muhtemelen en iyi anlayacak kişiler; trafik kazalarında yakınlarını kaybedenler veya canlarıyla, mallarıyla zarar görenlerdir. Trafik kazaları sonrası hak etmedikleri halde özürlü bir hayata mahkûm edilenler için sabır ve şifa diliyorum.

Trafikte yapılan saygısızlık ve haksızlıkların da kul hakkı olduğu unutul mamalıdır.