HAYRETTİN GÜNGÖR Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösterildiği günden bu yana…

Nereye gidersem gideyim, hangi kapıyı çalarsam çalayım, kiminle temas kurarsam kurayım...

Hep aynı cümleleri işitiyorum:

-Duydun mu?

-İlçe başkanları istifa etmiş, belediye başkan adayları onlar olacakmış, olmasalarmış istifa ettirilmezlermiş…

-Öyle böyle değil ama...

-Bu iş bitmişmiş…

-Artık geri dönülemez noktaya gelinmişmiş...

Falan filan…

 *

Herkes ama herkes aynı şeyleri söylüyor.

-Kimi fısıltıyla...

-Kimi dehşetengiz bir sırrı açıklar gibi...

-Kimi gürül gürül...

-Kimi sıradan bir bilgi verir gibi...

 *

Gazeteciler olsun, siyasetçiler olsun, vatandaşlar olsun, bulunduğum ortamlarda hep aynı şey oluyor:

-Ben “Deliliniz ne? Nereden çıkarıyorsunuz bunu?” dedikçe... “Olan biteni okumaktan da mı acizsin” diye azarlanıyorum.

-Ben “Hanefi Mahçiçek, Osman Okumuş, Yakup Hamdi Bozdağ ve Fatih Mehmet Güven yeniden başkan adayı olarak gösterilirler ve gösterilmeliler” dedikçe... “Sen siyaseti okuyamıyorsun be birader” şeklinde bir muamele görüyorum.

-Ben “İlçe başkanlarının istifası illaki kendi ilçelerine başkan adayı olacakları anlamı taşımaz… Belki başka ilçelere aday yapılır” dedikçe... “Sen bu şehirdeki piranhaları daha tanımıyorsun” tarzı çıkışlara maruz kalıyorum.

*

Onu bunu bilmem arkadaş…

Belediyeciliğin kitabını yazan Hayrettin Güngör, Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösteriliyorsa…

Yalnız bırakılmamalı ve sağına ve soluna mutlaka tecrübeli ilçe belediye başkan adaylarından bir kaçı yol arkadaşı edilmeli öyle yola devam etmelidir…

Olması gereken de budur…

Umarım AK Parti Genel Merkezi hata yapmaz…

***

BEN BU ADAMI SEVİYORUM

Mahir ÜNAL…

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili…

Önceki hafta Cuma günü, Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezinde Hayrettin Güngör’ün tanıtım toplantısında; “Elbistan’lı, Göksun’lu, Kahramanmaraş’lı, birbirini sevmez diye kamuoyunda ayrım yapan ve fitne çarkını döndüren başta eski bir bayan vekil Nursel Reyhanlıoğlu (sosyal medyada yorum yazarak) olmak üzere bazı hadsizlere ders niteliğinde” konuşma yaptı…

https://www.facebook.com/cuneytbeyit/videos/309636769657393/UzpfSTE2NTQ1MTQ4NjA6MTAyMTY1NTU1MDkxNTQyNTg/

Dedi ki:

Birileri Kahramanmaraş’ı anlamıyor…

Ben onlara Kahramanmaraş’ı şöyle anlatayım:

“Kahramanmaraş ‘dünyanın kalbini dinle, geliyor adım adım’ diyen Erdem Beyazıt’tır.

‘Dünyanın kalbini dinleyecek kadar büyük olan bir adamın şehridir’ Maraş…

Kahramanmaraş ‘Esir iken Kırım, Kerkük, Türkistan, bana zindan olur Maraş-Elbistan’ diyen Abdürrahim Karakoç’tur.

Kahramanmaraş ‘Budapeşte’de, Tuna’nın kıyısına oturup tuna nehriyle söyleşen, Aral dedi, Musul dedi Kafkas Kerkük nasıl dedi, anlat usul usul dedi, Tuna yandı ben ağladım’ diyen, Afşinli Hayati Vasfi Taşyürek’tir…

Kahramanmaraş ‘Şehrim işgal altında iken ben burda duramam deyip Maraş’a koşan’ Göksun’lu Aslanbey’dir.

O yüzden Maraş’ı anlamak için buralara bakmak gerekir… ‘Maraş’ı Göksun’lu Afşin’li Elbistanlı Dulkadiroğlu’lu, Onikişubat'lı, Pazarcık’lı, Türkoğlu’lu’ diye bölemezsiniz…

Maraş bir bütündür… Maraş tek yürektir… Maraş tek bilektir… Maraş bu duygunun, bu ruhun bu heyecanın kalbidir… Maraş bir büyük geleneğin ocağıdır ocağı…’

Maraş Ukkaşe Hazretleri’dir…

Maraş Malik Bin Ejder’dir… Ali Sezai hocadır… Rıdvan Hoca’dır Maraş…

Maraş ümmet ruhudur… Ümmet ruhu…

O yüzden biz birliğimizi, beraberliğimizi, kalbimizi, muhabbetimizi, kuvvetimizi, muhafaza edeceğiz…

Maraş’ta birlik olacak, beraberlik olacak…”

*

İnsanı mest eden bir konuşma…

İnsanı oturduğu koltuğa çivileyip tüyleri diken diken eden bir konuşma…

Ben bu adamı seviyorum arkadaş…

Özümle seviyorum…

Yürekten seviyorum…

Hayrettin Güngör için fitne ve fesat çıkaranlara inat seviyorum…

*

Ve diyorum ki:

Seni doğuran o ananın ellerinden öpüyorum…

Kahramanmaraş ancak bu kadar güzel anlatılır…

Siz…

Biz…

Hepimiz…

Kahramanmaraşlıyız…

NOKTA…