Elbistan’da kimliği meçhul hayırsever bir vatandaş, Osmanlı döneminde özellikle Ramazan ayında zenginler tarafından yoksulların esnafa olan borçlarını ödemesine dayanan "zimem defteri" geleneğine farklı bir boyut kazandırdı. İlçeye bağlı kırsal İğde Mahallesi’nde İsmail Saykın’ın işlettiği bakkala gelen hayırsever vatandaş, ihtiyaç sahibi ailelerin veresiye defterindeki borçlarını ödedikten sonra üstüne de köy ekmeği yapabilmeleri için 1’er torba un parası bıraktı.
TEK CELSEDE HEPSİNİ ÖDEDİ
Gizemli hayırseverin, bakkalına gelerek veresiye alışveriş yapan ve borcunu ödemekte zorluk çeken müşterisinin olup olmadığını sorduğunu belirten bakkal sahibi İsmail Saykın, “Veresiye defterimde bazı mahalle sakinlerinin borçlarını ödemede zorluk çektiğini söyledim. O da bu kişilerin tüm borcunu tek kalemde ödedi” dedi.
'İSMİNİ AÇIKLAMADI'
Hayırsever vatandaşın, borçları ödemekle kalmadığını, borcunu ödediği her müşterisi için de 1’er torba un parası bıraktığını kaydeden Saykın, “Yanıma geldi oturdu. Bir de kahve içtik. Defterimdeki borçları ve kişileri sordu. Ben de maddi durumu iyi olmayan müşteriler olduğunu söyledim. Benim söylediğim kişilerin borçlarını hesaplattırdı ve ödedi. İsminin açıklanmasını istemedi. Ecdadına rahmet olsun. Allah, birine bin versin. Veren el alan eli görmesin düsturunu yerine getirdi. Herkes de böyle davranmalı bence. Defterdeki bütün borçları ödeyecekti ama ben kabul etmedim” diye anlattı.
'HERKES ONA DUA EDİYOR'
Hayırsever vatandaşın ihtiyaç sahibi aileler için parasını ödediği unları da makinesinde yoğurarak hamur haline getirdiğini söyleyen Saykın, “Kardeşimiz, borçları ödediği gibi ayrı ve özel bir güzelliğe daha imza attı. Bizim buralarda köy ekmeği yapımına başlandı. Hayırsever kardeşimiz, borcunu ödediği kişiler için 1’er torba da un parası bıraktı. Unları bu makinede yoğurdum. Allah rızası için götürüp evlerine teslim ettim. Ekmeklerini yiyorlar ve o hayırseverimize dua ediyorlar” şeklinde konuştu.
OSMANLI GELENEĞİ
Mahalle sakini Mehmet Önat ise, “Unutulmuş güzel bir olay. Osmanlı zamanında yapılırmış. Ağabeyimiz, bu geleneği canlandırmış. Gerçekten gurur duydum. Allah kabul etsin” şeklinde konuştu.
