İşte o yazı:

Bugün, güzel şehrimiz Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtarılışının yıl dönümünü, 98 yıl önceki aynı ruh ve heyecanla kutluyoruz.

Bize bu onuru, bu sevinci, bu bayramı yaşatan kahramanlarımızı saygıyla, minnetle, rahmetle anıyor, Kahramanmaraş halkının 12 Şubat Kurtuluş Bayramı’nı tebrik ediyoruz.

“MARAŞLIM BİR HAMASET DESTANI NAKŞEDİLDİ BAĞRINA

YURDUMUN ASLANLARI ÖLDÜ İMAN UĞRUNA

RUHLARDA BAYRAKLAŞAN ALLAH İÇİN SAVAŞTIR

BU ŞEHİTLER DİYARI İŞTE BU YER MARAŞTIR.”

12 Şubat, Maraşlı’nın düğünüdür, bayramıdır. 12 Şubat; tüm Kahramanmaraş halkının ‘ortak’ tarihidir.

Bugün, esenlik dolu günleri yaşayan bizlerin, bu cennet vatanı bize emanet eden ecdadımızı minnet ve şükranla anma günüdür. Bugün, İstiklal’den İstikbal’e, geçmişle geleceğin buluşma ve tanışma günüdür. Tarih, bir milleti dirilten ve her zaman diri tutan en önemli ilham kaynağıdır. 12 Şubat Kurtuluş Bayramı, tarihi hafızamızı yenilememizi, tarihin aynasından bugüne bakmamızı sağlayan müstesna zaman dilimlerinden biridir.

“Bugün namus günüdür!” diyerek ilk kurşunu namus için, özgürlük için atan Sütçü İmam’ı, Çakmakçı Sait’i, Aslan Bey’i, Rıdvan Hocayı, Senem Ayşe’yi ve diğer birbirinden değerli kahramanları unutmak mümkün müdür?

Elbette asla mümkün değil! Dününü unutan, gelecekte var olamaz. Bizler huzurumuzu, Vatan ve Millet için toprağa düşenlere, şanlı ecdadımıza borçluyuz. İman dolu göğüslerini vatan için siper eden bir ecdadın torunlarıyız. O ecdadımız ki, Çanakkale’de tüm Dünya’ya büyük bir ders verdi. Maraş’tan yakılan özgürlük ateşi de dalga dalga tüm Anadolu’ya yayıldı.

Şu anda da ülkemizin varlığına ve bekasına kast etmeye çalışan terör gruplarına ve onların destekçilerine karşı Kahraman Mehmetçiklerimiz Afrin’de mücadele vermektedir. Cenab-ı Allah, kahramanlarımızın yardımcısı olsun.

12 Şubat, Maraşlı için sadece düşman işgalinin sona ermesi anlamını taşıyan bir başarı değildir. Özgürlüğün ve bağımsızlığın temelidir.

12 Şubat, Kahramanmaraş’ta doğan ve kendini Kahramanmaraşlı gibi hissedenlerin göğsünde gururla taşıması gereken onurlu bir madalyadır.

Bin yıl önce Anadolu’ya gelen büyük Milletimizin bu coğrafyayı kolay bir şekilde vatan yapmadığını biliyoruz. Bu toprakların vatan olabilmesi için milyonlarca şehit verdik, vermeye de devam ediyoruz.

Unutulmasın ki Haçlı Seferleri de Türklerin Anadolu’ya gelişiyle birlikte başlamıştır. Bu seferlerin amacı Türkler’i Anadolu’dan söküp atmaktı ama başaramadılar. İşte bu hain planı ilk önce sizler bozdunuz. Bin yıllık planın final sahnesinin çekilmesine izin vermediniz. Türk Milleti büyük bir vecd ile ayağa kalktı, burada hayata tutundu. Necip milletimiz Kahramanmaraş’ta kazanılan zaferle iman tazeledi. Buradan bir kez daha ‘ya istiklal ya ölüm’ diye haykırdı.

Türk Milleti, Anadolu’ya sahip olmak için gereken tüm bedelleri verdi, vermeye de devam ediyor. İşte bu yüzden Maraş kahraman oldu, bu yüzden Antep gazi oldu, bu yüzden Urfa şanlı oldu. Bunu da sırt sırta omuz omuza vererek başardık o nedenle kardeş olduk, büyük Millet olduk. Şerefimizi namusumuzu ayaklar altına aldırmadık. İstiklalimizi kaybetmedik, istikbalimizi karartmadık. ‘Bayrağın dalgalanmadığı yerde Cuma namazı kılınmaz’ diyerek bağımsızlık ve hürriyetimize de sahip çıktık. Bu yüzden 98 yıl önce bugün Kahramanmaraş’ta kurtuluş mücadelesine katılmayan tek bir fert dahi yoktur.

Buradan tüm dünyaya sesleniyoruz. Bizim tarihimizde baskı yoktur, zulüm yoktur, işgal yoktur, soykırım yoktur, alçaklık hele de terör örgütleri ile iş tutmak hiç yoktur. Ama bazı milletlerin tarihinde bunlardan çoktur.

Biz tarihimizle her zaman yüzleşmeye hazır bir milletiz, tarihimizde ayıbımız yok, sicilimiz ise tertemiz. Büyük bir tarihin büyük bir kültürün devamı olduğumuzun ve sorumluluğumuzun farkındayız. Tarihte büyük olmuş, önemli işler başarmış bir milletin evlatlarıyız. Bugün, zulümlerden ve kanlı savaşlardan kaçan milyonlara ensar olarak tüm dünyanın takdirini kazanan Yüce bir Milletin evlatlarıyız. Sınırlarımızın ötesinde şehitler pahasına dünya barışına katkıda bulunmaya çalışan soylu bir milletiz.

Dün işgale karşı nasıl el ele gönül gönüle olunmuş ise bugün de ülkemizin ve şehrimizin kalkınmasında, halkımızın huzur ve mutluluğu için hep birlikte el elele mücadele veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz.

Bugün bizlere düşen aynı duygularla, canları pahasına bu toprakları vatan yapan ecdadımızın emanetine sahip çıkmak, ülkemizi ve şehrimizi daha kalkınmış, daha çağdaş ve daha mutlu yarınlara ulaştırmaktır.

98 yıl önce çok kısıtlı imkânlarla sömürgecileri vatan topraklarından püskürterek şanlı bir tarih yazan Maraş halkının torunları, aynı birlik, beraberlik, ruh ve heyecan içerisinde çalışmaya devam ediyor. Sergiledikleri başarılı sanayileşme ve modern kentleşme neticesinde Kahramanmaraş’ı büyükşehir statüsüne kavuşturmuştur. Dün işgale karşı nasıl el ele gönül gönüle olunmuş ise bugün de ülkemizin ve şehrimizin kalkınmasında, halkımızın huzur ve mutluluğu için mücadele gösteriyoruz. Göstermeye de devam edeceğiz.

Önümüze 15 Temmuz darbe girişimi gibi haince ve alçakça engeller çıkartılmaya çalışılsa da Allah’ın izni ve inayeti, siz ‘Büyük Milletimizin’ desteği ile Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde daha müreffeh, daha gelişmiş, daha aydınlık, daha güçlü ve daha büyük Türkiye hedefimize doğru emin adımlarla ilerleyeceğimizden kimsenin kuşkusu ve şüphesi olmasın.

Bir ferdi olmaktan her zaman onur ve gurur duyduğumuz; “Kahraman” unvanlı ve “İstiklal Madalyalı” güzel şehrimin siz güzel insanlarının bu bayram gününü en kalbi duygularımla kutluyor, bu toprakları vatan yapmak için gözlerini kırpmadan canlarını veren şehitlerimizi rahmetle anıyor, selam ve saygılarımı sunuyorum.

Bayramımız kutlu olsun….

Afrin Harekâtı’nda şehadet şerbetini içen kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyoruz. Mekânları Cennet olsun.