Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde yaşayan ve kronik böbrek yetmezliği ile dünyaya gelen Mahsup Efe´nin (14), babası Mehmet Çınarlıdere (45) bağışladığı böbrekle oğlunun sağlığına kavuşmasını sağladı. Çınarlıdere, 10 yıl önce de oğluna böbreğini bağışlamak için gönüllü olduğunu belirtti ve "Doktorlar bana ’daha yaşlı birini getir’ dedi. Kimseyi bulamayınca oğluma böbreğimi vermek için yaşlanmayı bekledim" dedi.

Doğuştan kronik böbrek yetmezliği hastası olan ilkokul 4’üncü sınıf öğrencisi Mahsup Efe Çınarlıdere, hastalığının ilerlemesi nedeniyle 6 yaşından itibaren diyalize girmeye başladı. Kadavradan organ nakli için Ulusal Organ Bekleme Listesi’ne yazılan Mahsup Efe için uygun böbrek bulunamadı.

Serbest meslek sahibi baba Mehmet Çınarlıdere, Adana ve Kahramanmaraş’ta gittiği hastanelerde 10 yıl önce canlı verici olmak için gönüllü oldu. Ancak doktorlar, kendisine henüz genç olduğunu, ailesinde yaşlı birileri varsa daha uygun olacağını tavsiye etti. Doktorların tavsiyesini yanlış anlayan ve genç birisinin bağışçı olamayacağını düşünen Çınarlıdere, canlı verici olması için yakınlarına başvurdu ancak uygun verici bulamadı. Diyalize girdikçe halsiz düşen ve acı çeken oğlunun durumuna üzülen Mehmet Çınarlıdere’nin durumu gören bir arkadaşı, "Niye üzülüyorsun, sen canlı verici ol. Oğlun bu sıkıntıdan kurtulsun" dedi. Bunun üzerine başından geçenleri anlatan Çınarlıdere, arkadaşının açıklamasıyla Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi Organ Nakil Merkezi’ne başvurdu.

CANLI DONÖR OLDU
Organ koordinatörleri 5 çocuk babası Mehmet Çınarlıdere’ye canlı donör olabileceğini söyledi. Bunun üzerine Çınarlıdere canlı donör oldu. AÜ Organ Nakil Merkezi’nde yapılan operasyonla Mahsup Efe’ye babasının böbreği nakledildi. Oğlunun sağlığına kavuşmasının mutluluğunu yaşayan Mehmet Çınarlıdere, "Evladım için canımı veririm. 5 evladım var hepsinin yeri ve sevgisi ayrı. Yapılan tetkikler sonucunda, naklin uygun olduğu ve gerçekleştirilebileceği tespit edildi. 16 Mayıs’ta benden alınan böbrek oğluma nakledildi. Ben üç gün hastanede kaldım ve taburcu oldum. Oğlum ise 15 gün sonra taburcu oldu. Sağlık durumu çok iyi, kontrollerimiz devam ediyor. İnşallah oğlum sağlığına kavuşacak, kardeşleri ve okul arkadaşlarıyla mutlu, sağlıklı bir hayat sürecek" dedi.

BAĞIŞÇI OLMAK İÇİN YAŞLANMAYI BEKLEDİ
Oğlunun yaklaşık 8 yıl diyalize girdiğini ve acı çektiğini anlatan Mehmet Çınarlıdere, yıllarca bilinçlendirilmediğinden yakındı ve "Daha önce gittiğim doktorlara bağışçı olmak istediğimi söyledim. Onlar da bana hiçbir açıklamada bulunmadan, ’Daha yaşlı bir canlı verici getir’ dedi. Yıllarca oğlumun diyaliz merkezlerinde acı çekmesini üzüntüyle izledim. Bağışçı olmayı teklif ettiğimde 35 yaşındaydım. Bu konuda hiçbir bilgiye sahip olmadığım için kendimce yorum yaptım ve oğluma böbreğimi vermek için yaşlanmayı bekledim" dedi.

ARKADAŞI UYARDI, BAĞIŞÇI OLDU
Üzüldüğünü gören bir arkadaşının "Bir böbreğini ver, çocuğun bu sıkıntıdan kurtulsun" dediğini anlatan Mehmet Çınarlıdere, "Ben durumu anlatarak biraz daha yaşlanmayı beklediğimi söyledim. Bana güldü ve bağışçı olabileceğimi söyledi. Hemen AÜ Hastanesi Organ Nakli Merkezi’ne geldik. Koordinasyon merkezinde bağışçı olabileceğimi öğrendim. İşlemler başlatıldı. Eğer oğluma 10 yıl önce bir böbreğimi verseydim diyalize girmesine gerek kalmayacaktı. Gelişimi daha hızlı olacaktı. Diğer organları hasar görmeyecekti. Diğer insanlar gibi sağlıklı olacaktı. O nedenle ’Organlarınızı bağışlayın, başka çocuklar acı çekmesin, çocuklarınızı diyalize mahkûm etmeyin’ diyorum" diye konuştu.