Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçildiği Mart 2019'dan bu yana şehir için yaptığı icraatlarla değil, skandallarla ve yaptığı konuşmalarıyla gündeme gelen AK Partili Hayrettin Güngör'e tepkiler giderek büyüyor.

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim öncesi sık sık dile getirdiği, ''Bize Ömer'ler lazım. Bu Ömer'leri bulduğumuzda, şu anki konumumuzdan daha ilerki bir konuma geleceğiz'' ifadesi günlerce çok konuşulmuştu.

AK Parti'nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan ve yerel seçimlerde kazanan Hayrettin Güngör, göreve geldiği günden bu yana vatandaşların tepkisini çekiyor.

VAATLERİ FOS ÇIKTI
Güngör, seçilmek için ne vaat ettiyse göreve geldikten sonra tam tersini yaptı.

Diyanet İşleri Başkanlığı'dan emekli olan Mustafa Ağca konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı uzun bir yazı yazarak ''Neden kazanmak yerine gönülleri kırdınız? Allah’tan korkun, kuldan utanın, bu insanların suçu size oy vermelerimiydi?'' diyerek paylaşım yapması, ''Kahramanmaraş'ta AK Parti ne yapmak istiyor? İnsanlar eleştirisini artık yüksek sesle yapmaya başladı ve sosyal medyada korkmadan dile getiriyor.'' söylemlerini konuşmaya başladığı ve AK Partinin Kahramanmaraş'ta her geçen gün eridiğinin göstergesi olarak algılandığı öne sürüldü.
 

MUSTAFA AĞCA'NIN PAYLAŞIM YAPTIĞI İŞTE O YAZI.

YOLUNA BAŞ KOYDUĞUMUZ REİS, HER İLİN ÖMER’LERİNİ İSTİYOR. BİLMİYORUM K.MARAŞTA ÖMER’LERİ GÖREN VARMI?

Hz. Ömer (r.a.) bir gün hutbe esnasında, "Ey insanlar, dinleyin ve itaat edin!" dedi. Bunun üzerine bir sahabi hemen yerinden fırlayarak: "Ne dinler, ne de itaat ederiz!"
dedi.

Yaklaşık 4 milyon km2'lik İslam Devletinin yöneticisi olan Halife ona neden böyle cevap verdiğini sorunca o zat Hz. Ömer'in üzerindeki yeni elbiseye işaret ederek: "Yâ Ömer! Giymiş olduğun bu elbisenin hesabını vermedikçe seni dinlemeyecek ve sana itaat etmeyeceğiz!" dedi ve devam etti:

"Beytülmâlden sana da, bana da aynı kumaş düşmüştü. Ben kendi hakkıma düşen miktardan bir elbise yaptıramadım. Ama görüyorum ki sen kendine bir elbise yaptırmışsın. Bu nasıl oldu?"

Adalet timsali Hz. Ömer hiç bir söz söylemeden eliyle oğlu Abdullah'a işaret ederek: "Kalk oğlum, bu elbisenin hikayesini anlat!" dedi.

Bunun üzerine Abdullah ayağa kalkarak şöyle dedi:

"Bana da, babama da birer parça kumaş düşmüştü. Ben hakkımı ona verdim. Şu anda üzerinde gördüğünüz elbise ikimizin hakkından meydana gelmiş bir elbisedir."

Bu cevapla rahatlayan sahabi, "Konuş ey Allah'ın Peygamberinin Halifesi, şimdi seni hem dinler, hem de itaat ederiz."

KADERİN KARAYMIŞ MARAŞ’IM ÖMER’LERİ BULAMADIK GÂLİBÂ;

REİS DİYORKİ;
-Gurur abidesi olandan dava adamı olmaz,
-Kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz,
-Gönül kıranın kalemini kırarız diyor.
-Gelde gör sayın Cumhurbaşkanım kırılmadık ne kalp kaldı, nede gönül.

VALLAHİ, BİLLAHİ, TALLAHİ 
Bu adamlar ya bu işi bilmiyor, ya da reise zarar vermek için bir planları var. Sanki gökten zembil ile indiler.
-Ali Sezal bunlar kadar kalp kırmadı.
-Hanifi Mahçiçek kapıları kimseye kapamadı.
-Mustafa Poyraz bunlar kadar kimseyi incitmedi.
-Erkoç zamanında ise,belediyeye muhtarlar ve halkımız kendi evi gibi girip çıkıyordu.
-Kimse bunlar kadar,insanları incitmedi,horlamadı,dışlamadı, ötekileştirmedi.
-Önce rakip gördüğü Erkoç’u, bitirmek istediler,bir daha ayağa kalkıp rakip olmasın diye.Öyle dediler, böyle dediler,şöyle dediler,dedilerde dediler.
-Onlarıda seçen biziz, sizleride seçen yine bizleriz.
-Halkın seçtiği muhtarlar belediyeye girmek istemiyorlar. İlgi yok, sıcaklık yok, samimiyet yok, iş bilmiyorlar, çözüm üretemiyorlar.
-Belediyenin içinde başarılı insanlar olduğu gibi,başarısız insanlarda elbette olabilir. Ancak hepsinin kötü olmadığı bir gerçektir.
-Trabzon’luları Müslüman ettiniz etmesinede belediye çalışanlarının  çoğu size oy verdiler ama yinede hepsi kötü insanlar öylemi? Bunlarıda Müslüman edebilirdiniz. İnat ettiler Müslüman olmadılarsa kardeş şehriniz olan Çin’e sürgüne gönderin daha çabuk kurtulursunuz.
 -Belediyeciliğin kitabını yazmış diye heyacanlandığımız,ümitlenip reklamını yaptığımız sen, 
 -Bizi niye hayal kırıklığına uğrattın.

Ümitlerimizi şimdiden boşa niye çıkardın ? 

Neden kazanmak yerine gönülleri kırdınız? Allah’tan korkun, kuldan utanın, bu insanların suçu size oy vermelerimiydi?

Hayrettin bey kimseyi anlamak, dinlemek istemediği için, sadece arkadaşım diye çok güvendiği genel sekreter yardımcısı Mehmet Ertürkmen 

1-İçinde bulunduğumuz sıkıntılı süreçte herkes biri bulamazken kendisi kaç yerden maaş aldığını merak ediyorum,araştırılması gerekir diye düşünüyorum.Belediyede çalışanların aldığı üç kuruşa göz diken Hayrettin bey buna niye sesini çıkarmıyor.

1-Emekli maaşı,
2-Büyükşehir belediyesi genel sekreter yardımcılığı maaşı,
3-Şeker Bankası yönetim kurulu üyeliği maaşı).
2-Kaç tane akraba,eş dost işe aldırdı ?Makam yada fırsat verdimi açıklama yapılması lazım.Beni açıklamak zorunda bırakmayın.
3-Ertürkmen’in kendinde ve getirdiği insanların ne gibi sıkıntıları var? Ne kadar önemli sıkıntıları var,bilmiyorlarsa sorun ben tek tek söyleyim.
4-Bu anlayışla K.Maraş’ta ak parti belediyeciliğini bitirmekmi istiyor ? Bunlar Ertürkmen’e sorulup cevaplarının açıklanması lazım.
5-Ertürkmen’in sorumlu olduğu yerlerde şimdiye kadar ne yapmış,spor tesislerinin içini, yollarını altınlamı döşetmiş? Yada bir çivi çakmışmıdır? Yoksa bizmi bilmiyoruz?

Yoksa çıkar birileri açıklar.

SİZİN ANKARA’DA YAPTIĞINIZ MEMURLUĞA BENZEMEZ,BURASI K.MARAŞ BEYLER
-Önceki belediye başkanlarımız,öyle yada böyle yanlış ve doğruları ile bu memlekete hizmet etmiş insanlardı.Yeri gelir severiz, yeri gelir eleştiririz.Çünkü oy veriyoruz.
Yapılanlardan iyi yada kötüden sorumluyuz.

-Kedi ulaşamadığı ete mundar dermiş. Geçmişte yapılanların gölgesinde kalanlar, onlar yapmasaydı biz yapsaydık demek istiyorlar.Farkında olmadan geçmişi suçlayarak ak partiye zarar veriyorlar. 

-Allah aşkına komşu illere bakın Maraş’ın kaç katı borcu var ?

 -Geçtiğimiz süreçte ekonomik dar boğazdan geçmiş oluruz, ancak bunun yolu birilerini suçlayarak, insanların gönüllerini kırarak olmaz.
-Ankara’da olduğunuzdan üst düzey siyasileri tanıyabilirsiniz,onlar ile boy boy resim çekilip sosyal medyada paylaşabilirsiniz.Ancak bunlar karın doyurmuyor, hizmet hiç değildir. Kırılan kalpleride tamir edemez.

-İşcinin memurun sırtından,yada milletin hizmetini kısarak tasarruf yapılamaz. Tasarruf için önce kendinden başlamalısın, nerelere nasıl israf edildiğini biliyoruz. 

-Hani personel fazlalığı vardı? 

Ulu camiden, bahçeli evler camisinden ve diğerlerinden işçileri neden çektiniz? 

İnsanlar tuvalete ücretsiz gidiyordu. Bu hizmet değilimiydi? Bunlara taziye evleri yük geliyor.Utanmasalar taziye evlerinide kapatacaklar. 

Ankara kafasıyla bu iş gitmez.

-Belediyenin en başarılı olduğu alan cenaze hizmetleri idi. Sebep olanlar dua alıyor. 

-Ata sporumuz GÜREŞ, K.maraş tarihinin en başarılı dönemini geçirdi. Avrupa ve dünya şampıyonları çıkardı. Aksini söyleyen varsa konuşalım.

-Yıldızlarda 3 yıl üst üste takım halinde Türkiye şampıyonu oldu.

-Gençlerde takım halinde Türkiye şampıyonu oldu.

-U23 kategorisinde takım halinde yine Türkiye şampıyonu oldu.

Bunlar sadece bir kısmı. Yoksa saymakla bitmez. Hayali konuşmuyoruz.Belge isteyenede belge verilir.

Bilmenizi isterimki bu büyük klüp SIFIR borçla devredilmiştir.

Bir gün olsun tebrik ve teşekkür edemediniz.

O şampıyon çocukların alnından öpüp hakkını veremediniz.
Bu anlayışınızla, bu kafa yapısıyla, bu mantıkla,hatırlı birilerini almadan halkın içine çıkamazsınız. 
Facebook'ta paylaşımlarınız,önce rekor beğeni alırken, şimdi durumunuz ortada. Bu milletin gözünden düşerseniz bir daha toparlayamazsınız. Millet her şeyin farkında.

SON SÖZÜM ŞU;

Trabzon’u Müslüman ettiniz etmesinede, tavsiyem;

-Muhtarları küstürün,
-Halkı ötekileştirin,
-Belediye çalışanlarını kardeş şehir ÇİN’e sürgün edin.
-Köylere,mahallelere tüm hizmetleri durdurun işte size tasarruf.
-Ankara’dan getirdiğiniz yada onların getirdikleri 3600 ek göstergeyi alsınlar.Konuşulanlara göre başkan,arkadaşım diye getirdiği genel sekreter yardımcısı Mehmet Ertürkmen’e vekillik sözü vermiş. 

Bakan olun, millet vekili olun, Önemli makamları paylaşarak muradınıza erin.
Tayyip Erdoğan’a yapacağınız en büyük kötülüğü yapın ve Ankara’ya dönün.

SONUÇ;

ARADIĞIMIZ ÖMERLER KİM? BUNLAR KİM SAYIN CUMHURBAŞKANIM.