Dün akşam Facebook üzerinden canlı yayın yapan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın yaptığı Aksu Çayı ile Sır Barajında ki görüntü ve yerel medyadaki isim vermeden bazı gazetecilere yönelik açıklamaların ardından, Kahramanmaraş'ın yakından tanıdığı spor, siyaset ve iş dünyasının yakından tanıdığı isim Mehmet Bağrıaçık; Mahir Ünal’a Facebook adresinden paylaştığı bir yazı ile cevap verdi.

İşte o yazı paylaşım:

"Mahir Ünal’ın Canlı Yayını...
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve 3 dönemdir Milletvekili olan kişinin açıklamalarını çok önemsedim. Bekledim ki, K.Maraş’a ihtiyacı olan Devlet yatırımlarının müjdesini verecek.
Mesela …..Yolunun yapılmasını açıklayacak……..İşini aşını kaybedenlere destek paketinden söz edecek….Elektrik kesintisinlerinin önleneceği..vs.vs..gibi hayati konularda Devlet desteği... Ya da Çağın yaygın virüsü Corona ve diğer hastalıkların tedavisi için yeni Hastahane yatırımı falan gibi Müjdeli haberler verecek.... Ama bunların yerine, Aksu Çayının ve SIR Barajının kirliliği ve Basının oturduğu yerden yaptığı istismarı anlattı..
Anlattı anlatmasına da “Sorunu Çözmek ile Sorunu istismar etmenin çok farklı şeyler olduğunu anlattı” Yani Aksu çayının Kirlilik sorunu yok ki ,sorunu çözelim demeye getirdi. Sorunu Yazanları da istismarcı olarak suçladı.. Resmi Kurumun da sorun olmadığı konusundaki raporundan söz etti. Zaten Raporu okuduğumda Aksu Nehrinin kirliliğinin;

ÇAM ağaçlarındaki TOZ VE POLENLERDEN OLDUĞUNU GÖRÜNCE GÜLMEMEK İÇİN KENDİMİ ZOR TUTTUM.

Üstelik yerel Medya, Siyasilerin eli kolu gözü kulağı olmasına rağmen onların Aksu Çayı kirliliğini haber yapmalarını sorunun istismarı olarak değerlendirmesi pek de anlaşılır bir durum değildi bana göre.. Bana bir fıkrayı anımsattı bu olay. Felsefe imtihanında Hoca masanın üzerine bir sandlalye koyup soruyu sormuş.”Bu sandalyenin olmadığını ispatlayın” bütün öğrenciler felsefik açıdan başlamış yazmaya, öğrencinin biri daha 2 nci dakikada cevap kağıdını vermiş ve çıkmış. Kağıdını erken veren öğrenci sınav sonunda 10 almış.. Yazdığı kısa cevap da şu imiş…

“HOCAM ORADA SANDALYE Mİ VAR HANGİ SANDALYE HOCAM ”..

Olmayan bir şeyin varlığı , yokluğu veya sorun olması tartışılır mı ki. Hem Aksu nehrinde,Sır Barajında sorun mu var ki. Renk değişimin Çam Ağaçlarındaki Toz ve Polenler olduğu resmi yazı ile ispat edilmiş..Ortada bir Sorun da olmadığından Çözülmüş..

AKSU NEHRİNDE ve SIR BARAJINDA SORUN YOK..

Şimdi Kendi kendime Yüksek sesle düşünüyorum... Sorunu Çözmek ile , Sorunu istismar etmek çok farklı şeylerse... SORUNU GÖRMEMEK VE SORUMSUZ DAVRANMAK, nedir? Ahlaki, İslami, İnsani ve de ETİK midir acaba?

Sayın Mahir Ünal; Siz bu Memleketin Makam ve Mevki konumunda Siyaseten Abisi konumundasınız, Bu Memleketin sizden beklentileri var, Lütfen Mega Plan, Proğram ve Çalışmalarla bu konumun Hakkını veriniz... Yarının ne getireceğini kimse bilemez, Gün bu gün, saat bu saat ise siz de bunu en iyi şekilde değerlendiriniz. Cumhuriyet Tarihinden beri K.Maraş Siyasetinde Sizlerin geldiği Konumlara Kimse gelmedi, Kimse Başbakan Yardımcısı ve Bakan olmadı birkaç kişi haricinde, Siz bu Memleketin Siyasi Liderisiniz… Lütfen Liderlik yapınız... Aksu Nehrinin Kirliliğini Sağır Sultan duyuyor, Kör gözler de görmüyor...
Kirliliğin sebebi ÇAM ağaçlarının Tozu ve Poleni olarak değerlendirmek, Sorunu yok saymaktır....."