Erzurum'da 7 yıl önce üzerine kuma getirdiği eşi Netice Barçın'ın (28) intihar etmesinin ardından yargılandığı davada verilen ceza Yargıtay tarafından az bulunup, bozulunca 12,5 yıl hapis cezasına çarptırılan Kamil Barçın, Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde saklandığı odunlukta yakalandı. Kurulan özel ekip tarafından yaklaşık 1 yıl izi sürüldükten sonra yurt dışına kaçma hazırlığındayken yakalanan Barçın, cezaevine gönderildi. Kızı için 7 yıldır hukuk mücadelesi veren baba Necati Kayık, "Devlet yetkililerinden ricam kadın cinayetlerinde cezaları artırsınlar. Bir canın bedeli 12,5 yıl olamaz. Benim canım yandı başka canlar yanmasın" dedi. 

Palandöken ilçesine bağlı Abdurrahman Gazi Mahallesi'nde 3 Haziran 2012 tarihinde yaşanan olayda, 2 çocuk annesi Netice Barçın, oturdukları apartmanın 4'üncü katından atlayarak, intihar etti. Genç kadının babası Necati Kayık, kızının ölümünden damadı Kamil Barçın ile kuma olarak eve getirdiği Esengül Nikbay'ı sorumlu tutarak, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yapılan soruşturma sonunda Kamil Barçın 'kişiyi yoksun bırakma ve eziyet', olaydan sonra memleketi Adana'ya dönen kuma Esengül Nikbay da 'basit kasten yaralama'  suçlarından yargılandı. 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 25 Aralık 2014 tarihindeki karar duruşmasında Barçın, 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçundan yasal unsurlar oluşmadığı gerekçesiyle beraat ederken, 'eziyet' suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Esengül Nikbay de 'basit kasten yaralama' suçundan beraat etti.

CEZA 3 KAT ARTTI 
Netice Barçın'ın ailesinin avukatı ile davaya müdahil olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın avukatının kararı temyiz etmesi üzerine dosya, Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi'nde incelendi. Daire, kumaya verilen 'beraat' kararını yerinde bulup onadı, Kamil Barçın'a verilen cezayı ise az bulup, bozdu. Bozma kararı sonrası yeniden yapılan yargılamanın 9 Kasım 2018'de görülen duruşmasında Kamil Barçın, 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçundan önce 4 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. Suçun eşe karşı işlenmesi nedeniyle ceza 8 yıla çıkarıldı. 'İyi hal' indirimiyle de 6 yıl 8 aya düşürüldü. 'Eziyet' suçundan da üst sınırdan olmak üzere 7 yıl hapis cezası verildi. Bu ceza da 'iyi hal' indirimi ile 5 yıl 10 ay hapis cezasına çevrildi. Toplam 12,5 yıl hapis cezasına çarptırılan Kamil Barçın hakkında mahkeme 'kaçma' şüphesi bulunması nedeniyle tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı.

'KADINLIK ONURU ZEDELENDİ'
Mahkeme tafarından yazılan gerekçeli kararda, 'Netice Barçın'ın ikinci bir kadınla aynı evde yaşamaya zorlanması nedeniyle kadınlık onurunun zedelendiği, yaşama sevincini kaybettiği ve deyim yerindeyse ölümü bir kurtuluş olarak görüp, intihar ettiği' belirtildi. Bir kadın için en büyük eziyetin, başka bir kadınla yaşamaya zorlanmak olduğuna vurgu yapılan kararda, olayın vahameti ve herkes için yürek acıtıcı bir sonuç doğurması göz önüne alınarak, cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak, verildiği kaydedildi.

KARAR ONANDI, 1 YIL SONRA TUTUKLANDI
Kararın ikinci kez temyiz edilmesi üzerine dosyayı yeniden inceleyen 8'inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı yerinde bulup, 12,5 yıl hapis cezasını onadı. Hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılan Kamil Barçın'ın izini sürmesi için özel ekip kuruldu. Özel ekip, Barçın'ı 11 ay sonra Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesindeki Esentepe Mahallesi'nde bir evin odunluğunda yakaladı. Yurt dışına kaçma hazırlığında olduğu ortaya çıkan Kamir Barçın tutuklanarak, cezaevine gönderildi. 

'BİR CANIN BEDELİ 12,5 YIL MI?'
Kızının intihar etmediğini öldürüldüğünü savunan baba Necati Kayık, şunları söyledi:

"Kızım intihar etmedi, kumasıyla beraber attılar. Görenler söylüyor, apartmandan döve döve eve götürmüşler. Banyoya sokuyorlar. Banyoda öldürüyorlar, hastaneye gittiğimde kızımın saçları yaştı. Banyoda öldürüldüğü açık. Boğmuşlar mı dövmüşler mi bilmiyorum. Daha sonra atarak intihar süsü verdiler. Bugün bana yarın başkasına, devlet yetkililerinin büyük ceza vermeleri lazım. Yazık oluyor günde 3-4 can gidiyor.  Ben yedi yıldır neler çektim. Oğlum askerden gelmişti. Üç yıl, kazandığı üniversiteye gönderemedim. Küçük oğlumun eline silahı vermişlerdi. Kızımın ölüm acısının yanı sıra bir de bunlarla uğraştım. Çalışamaz hale geldim. Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın. Ailesi, 'paramız çok benim oğlum cezaevinde yatmayacak' diyordu. Yedi yıldır bu adam dışarıdaydı. Verilen bu cezayı da az buluyorum. Bir canın bedeli 12,5 yıl mı? Bir canı alsın gitsin 12 yıl yatıp çıksın, ceza mı bu? Yazık artık kadınlar ölmesin. Diğer kızımın kocası da bunu gördü. 'Öteki dışarıda geziyor seni dördüncü kattan atarım' demiş. Onu da aldım geldim. Ceza çok olsaydı belki korkarlardı. Müslüman insan öldürmez. Allah'tan korkmuyorlar, belki cezalar artınca ondan korkarlar."

'BABA BENİ ÖLDÜREMEZLER' DEMİŞ
Kızının tek suçunun sevmek olduğunu kaydeden Kayık, "Benim kızımın tek suçu sevdi, aldı. Benim rızam yoktu. Kızımı göremiyorduk. Olaydan bir gün önce kızıma 'Gel ben çocuklarına da bakarım. Savcıya götüreyim ifade ver' dedim. O da 'beni öldüremezler baba' dedi. Gizlice bize gelmişti. İfade vermeye götüremedim. Gelmiş olsaydı, ertesi gün bunlar tutuklanırdı. Kızımı götüremedim. Kadınlar boşuna ölüyor.  Almak da hak, boşamak da. Kızımı niye öldürdüler? Bana geri getirseydi. Allah erkeği kuvvetli, kadını zarif yaratmış. Erkek kadını çalışıp, besleyecek. Evlilik dediğin mezara kadardır, biz öyle gördük. Geride kalan çocuklar da ziyan oluyor" dedi.