Cerit Türkmenleri Dernek Başkanı Osman İncecik ve bir çok katılımcı, Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ilçesinden gidilen ve yer altından fışkırıp çıkan rengiyle adına Ayranpınar'da denilen suyun üzerine yapımı başlanacak olan Hidroelektrik Santrali (HES) projelerine ilişkin açıklamalarda bulundular.

Çağlayancerit Belediye Başkanı Hanifi Sarıaltun başta olmak üzere Çağlayancerit ve Nurhak Muhtarlarının ortak imza attıkları açıklamayı okuyan Osman İncecik şu ifadelere yer verdi:

  • 1.Kahramanmaraş’ın kuzey bölgesinde bulunan Çağlayancerit, Nurhak, Ekinözü ilçelerimizde tarım arazisi yok denecek kadar azdır. Olan tarım arazileri de miras yoluyla bölündüğü ve yeterli sulama imkânı olmadığı için kullanılamamaktadır. Bölgede hiçbir fabrika, sanayi kuruluşu veya istihdama yönelik yatırım olmadığı için bölge halkı sadece hayvancılık yapabilmektedir.
  • Bölge halkı bu ağır şartlar yüzünden sürekli göç vermekte, halk ekmeğini başka yerlerde aramaktadır. Hal böyleyken bölgenin tek geçim kaynağı olan hayvancılık da bölgeye yapılan HES’ler yüzünden bitme noktasına gelmiştir.
  • Yöre halkı ve doğa Umutlu Köyü yanında, Göksu Çayı üzerindeki 1. HES ’in getirdiği ağır tahribatları bile atlatamamışken şimdi de bölge de 2. HES çalışmaları yürütülmektedir ve ÇED aşamasındadır.
  • 2. HES ’in yapılması demek bölgenin tek geçim kaynağı olan hayvancılığın bitmesi ve bölge halkının göç etmesi demektir. HES ’in yapılacağı bölgedeki birçok doğa harikasısubatan, suçıkan (voklüz), şelale’nin de yok olması demektir.
  • 3. Diğer taraftan suyun borulara alınması planlanan bölge yaklaşık 2000 yıllık tarihi yapıları barındırmaktadır eğer HES yapılırsa tüm bu tarihi eserler de maalesef ki yok olacaktır. Sit alanı ilan edilmesi gereken bölgenin bu şekilde tahribata uğratılması tarihi, ekolojik ve turistik kayıptır.
  • Ayrıca kilometrelerce uzanan derelerde yaşayan endemik bitkiler, yüzlerce yıllık devasa ardıç ve meşe ağaçları ve yine endemik özellikte kırmızı benekli alabalıklar, vaşaklar, su samurları, dağ keçileri vb. birçok canlı da zamanla yok olacaktır.
  • Açıkça görüyoruz ki 2. HES, kamu yararı değil açık ve net bir şekilde büyük bir kamu zararı doğuracaktır.
  • Ayrıca 2. HES’in suyunun alınması düşünülen Ayranpınarı Deresi, Bulgur Deresi ve Barak Deresi suları Ağustos ayı gibi kurumakta yaz boyunca su çok net bir şekilde azalmaktadır. Ancak bölge halkının tarım ve hayvansal ihtiyaçlarına cevap verebilecek miktara düşmektedir. Durum böyleyken Başta Çağlayancerit, Nurhak ve Ekinözü halkı olmak üzere, Pazarcık, Gölbaşı, Elbistan gibi çevre ilçelerdeki hayvancılıkla uğraşan birçok insanımızın mağdur  olması ve bölgedeki hayvancılığın ciddi oranda azalması, işsizliğin artması nüfus ’un azalması demektir.
  • Yetkililerimizin, bölgede bin yıldır yaşayan binlerce insanın ekmeğiyle oynanmasına, doğal coğrafi yapının tahrip edilmesine ve tarihi eserlerin yok olmasına, doğa harikası, buram buram tarih, medeniyet kokan yaylalarımızın HES’lerle yok edilmesine, onca vatandaşımızın işsiz kalmasına ve bölgenin göç vermesine razı olmayacağını umut ve temenni ediyoruz!
  • Yetkilerimizden konuyla alakalı gerekli hassasiyeti göstermelerini rica ediyoruz.

Kaynak: Kanal Maraş