Kanal Maraş İnternet Televizyonunda yayınlanan ‘Açık Masa’ program yapımcısı ve sunucusu Mustafa Karaaslan'ın bu haftaki konuğu AKEDAŞ Genel Müdürü Medine Tanış oldu. 

AKEDAŞ Genel Müdürü Medine Tanış, sosyal medyadan gelen tepkilere karşı önemli açıklamalarda bulundu.

İşte AKEDAŞ Genel Müdürü Medine Tanış'ın açıklamaları şu şekilde;

"TÜKETİCİLERİMİZİN ZARARINI ÖNLEYEBİLMEK ADINA YAPTIĞIMIZ BİR ÇALIŞMADIR"

"EPDK indirimli elektrik alan müşterilere ulusal tarifeye döndürme yönünde bir talimatı yok. Bizim son dönemlerde yaşadığımız sizin de bahsettiğiniz sosyal medyaya da yansıyan konularda geçmiş dönemden beri yaklaşık 5-6 yıldır gerek şirketimizden, gerekse Türkiye'nin herhangi bir bölgesindeki şirketten indirimli elektrik almaya başlayan ve sözleşme imzalayan tüketicilerimizle ilgili bir işlem süreci içeresindeyiz. Bu nedir; geçmişten beri gelen normal EPDK'nın yayınladığı ulusal tarifeden daha ucuz olan ikili anlaşmalarla indirimli elektrik sözleşmesi imzalayarak ticaret bir akit yapan müşterilerimizin bugünkü dönemde aldıkları elektrik fiyatları çok daha yukarıda kalacağı için, yüksek olacağı için maliyetlerin artışından dolayı EPDK'nın açıkladığı ulusal tarifenin düşük kalmasından dolayı tüketicilerimizin zararını önleyebilmek adına yaptığımız bir çalışmadır. 

Gerek biz gerek diğer tüketicilere anlaşma yapan tedarik şirketleri. Bunlar zaten aslında sadece bugüne has yapılan bir işlem de değil. Belki yoğunluk denk geldiği için, belki imar barışından dolayı abonelerin kayıt altına alınma işlerinin var olduğu, için aynı döneme denk gelmesinden kaynaklanan bir yoğunluk var. Hizmet sektöründe de aslında yaşanan ve yaşanılabilen bir süreç bu yoğunluk süreçleri. Çünkü haftanın belirli günlerinde, Pazartesi ve Cuma günlerinde hizmet sektöründe bir yoğunluk olur. Önü hafta sonuna denk geliyordur, tüketici 'İşimi bitireyim' der, hafta sonunun akabindeki ilk iş gününde 'İşimi bitireyim' der, O günlerde bir yoğunluk var ama bu biraz daha bir artış gösterdi bahsettiğimiz konularla birlikte. Aslında geriye doğru baktığımızda, 'Serbest tüketici nedir?' bir anlatmak lazım. Serbest tüketici her yıl EPDK'nın belirlediği kilovat saate göre (kW) indirimli elektrik alma hakkına sahip olan bir tüketici grubudur. Biz tüketiciler olarak öncelikle haklarımızın tam olduğunu ne olarak bilirsek doğru eleştirileri daha iyi yapabiliriz. Yani kulaktan dolma duyduğumuz şeylerle tam bilmeden eleştirdiğimizde, aslında kendimize de zarar verdiğimizi bilmemiz gerekiyor. Haklarımızı dürüst ve doğru bilmemiz lazım. Bu haklar nedir? her yıl farklı kilovat saatlerle belirlenen indirimli elektrik alma hakkıdır, bu en son 2018'in Ocak ayında yayınlanan yıllık 2 bin kilovat saat tüketimi üzerinde olan tüketici grubu istediği indirimli elektrik anlaşmasını istediği herhangi bir şirketle yapabilirdi. Biz de kendi bölgemizde ve kendi bölgemizin dışında da Türkiye genelinde birçok kitlelere ulaşarak bizde anlaşma sağladığımız tüketici gruplarımız vardı. Bunların sanayicisi de vardı meskeni de, ticaret hanesi de. Sanayinin amacı bundan birkaç ay önce kaybolmuştu. En son kalan mesken ağırlıklı bir tüketici grubu vardı. Ancak zaten bu 2 bin kilovat saatin ve ondan önceki dönemlerde de bir yıl öncesinde de 2 bin 400 kilovat saatin altında tüketimi kalanların elektrik piyasası işletmesi AŞ dediğimiz EPİAŞ piyasayı yöneten bir kurum bu kilovattı düşük olanları her yıl 3-4 bin kişi aslında bu işlemi şubat ayında yapıyor, ve biz bu müşterilerin de işlemlerini aynı şekilde yapıyoruz. Burada neden son dönemde bu kadar sosyal medyada gündem oldu açıkçası bende bilmiyorum."

"GÜVENCE BEDELİ ALMADIK"

"Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu'nun yönetmelik, yönerge, elektrik piyasası kanunu kural ve kurallarına tabii olarak faaliyetini gösteren bir kuruluşuz. Biraz önceki konuştuğumuz indirimli elektrik yani 'Ucuz elektrik' alan kendi bölgemizdeki tüketicilerimizden biz güvence bedeli almadık. Aslında alınması gerekiyordu. 

Güvence bedeli nedir? Aslında biraz onu anlatmak lazım; Güvence bedeli bir anlaşma yapıyorsunuz, abonelik alıyorsunuz elektrik tüketmeye başlıyorsunuz. Tükettiğiniz elektriğin faturasını zamanında ödemediğinizde yasal işlem yapılsın veya öncesinde borcunuzu karşılamak üzere alınan bir teminattır güvence bedeli. Ve güvence bedelinin ikili anlaşmalar hariç normal aboneliklerde ne kadar alınması gerektiğini de bu yönetmelikler yani Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu'nun çıkarttığı tüketici hizmetleri yönetmeliğinde belirlemektir. Meskende de eşit değil bu. Nasıl eşit değil? Meskende 120 liradan 119 liradan başlayıp yani evin büyüklüğüne göre, priz sayısına göre, çekiciye enerjinin kaç kilovat olacağına göre, gücüne göre dediğimiz bir ifadeyle belirlenen bir güvence bedelidir bu. Bütün meskenlerinki de aynı değil, kaldı ki ruhsat olmadan bir abonelik alıyorsa aslında ruhsatsız yapıda elektrik veriyorsa, normalde yoktu şimdi imar affı çıktı da biz o abonelerinde güvence bedelini yönetmelikte şantiye ticarethane grubuna giriyor o sınıfa girdirerek aldık. Onlar yüksek ödüyor, ama getirip de ruhsatını ibraz ederse aradaki farkını tekrar alabilir, aslında o paralar bizde sadece emanet olarak duran paralar. Çünkü, 3-5 sene önce örnek vermek gerekirse, biri 100 lira güvence bedeli yatırdıysa, TÜFE ile bugünkü değere getiriliyor. Güncelleme dediğimiz konu bu aslında. Borcunu ödeyen kişinin parası aynı şekilde duruyor. Aboneliğini sonlandırdığında, diyelim Kahramanmaraş'tan ayrıldı veya evini değiştirdi, iş yerini değiştirdi var olduğu tükettiği abone olduğu yeri değiştirdi. Gelip buraya müracaat ederek son tükettiği terk edeceği güne kadar olan endeksi tespit edilir 'final faturası' dediğimiz faturası çıkartılır. Fatura güvence bedelinde mahsup edilir, eksik kaldıysa kendisi öder, fazlaysa abonelik sonlandığında parasını alır. Bu işleme tekrar geri dönersek, şu anki yapılan işlemde de, yine aynı şekilde abone ucuz elektrik almaktaydı ucuz elektrikten çıktı ulusal tarifeye döndü."

"AKEDAŞ TÜKETİCİLERİNİ SMS İLE BİLGİLENDİRDİK"

"SMS gönderdik, yani biz burada zaten yazılı tebligat ve SMS ikisinden birini bildirme yükümlülüğümüz var. Yine bu yükümlülükte EPDK'nın verdiği bir yükümlülük. EPDK'nın sitesine girip Mayıs 2018'de en son tüketici hizmetleri yönetmeliği yayınlandı. O yönetmelikte tedarik şirketlerinin ve görevli tedarik şirketlerinin neler yapması gerektiği çok açık ve net bir şekilde belli. Yani ucuz elektrik anlaşması yapanların nasıl bir sözleşme imzalaması gerektiğini, bu sözleşmelere EPDK o yönetmelikte belirledi, değiştirdi zaten. Bizim yaptığımız sözleşmelerde de aslında bunlar var. Biz tüketicinin hakkını her ne kadar tepki gösterseler de korumak ve düşünmek zorundayız. Çünkü elektrik aslında en küçük tüketici tarafından çokta nasıl olduğu bilinmeyen bir ticaret, yani ben kendi adıma çocukluğumdan beri hatırladığım bir şey var hiç kimse komşular arasında 'Sana ne kadar telefon faturası geldi?' diye kıyaslama yapmaz, ama elektrik faturasını hep kıyaslar. Yani bu iyidir, kötüdür anlamında söylemiyorum bu geçmişten gelen bir alışkanlığımızdır. Gelen fatura hiç demeyiz 'Benim evimde birden fazla buzdolabı mı var?, birden fazla televizyon mu çalışıyor?, eski teknoloji mi? yeni mi?' bunları hiç karşılaştırmadan deriz ki: 'Sana ne fatura geldi, bana ne geldi' bunu karşılaştırırız. Yeni nesilde bu var mı bilmiyorum. Aslında tasarruf çok önemli, Biz AKEDAŞ olarak geçen yıl tasarrufun küçük yaşta başladığını düşünerek Enerjik Ali Tasarruf Yolunda diye okullarda kukla gösterileri düzenledik. Çokta ilgi gördü çocuklar tarafından. Yani evine gittiğinde 'Anne bak elektriği kapatmam gerekiyormuş' algısını oluşturmaya başladık. Çünkü bu tasarruf bilinci çocuk yaşta verebilirsek ancak kalıcı olabiliyor." 

"LİMİTLERİ EPDK BELİRLİYOR"

"EPDK her yıl bu limiti yeniden belirliyor, bu sene bunu düşürür, yükseltir, sabit tutar şu anki uygulamada bu böyle. Yani elektrik fiyatlarına bu işleme geldiğimiz de aslında biz birkaç tane de örneklere de baktık yani, kamuoyunda kafasında soru işareti oluşan bir kişi bize müracaat edip kendi özelindeki işlemlerini de incelememizi isteyebilir, biz seve seve inceleriz. Bunda bana da bizzat gelebilirler, arkadaşlarıma da gelebilirler inceleriz izah ederiz. Burada kafa karıştıran bir şeyin şu olduğunu düşünüyorum ben; 5 yıl önce birisi abonelik almış, indirimli ucuz elektrik anlaşması da yapmış bizimle. İlk aboneliği alırken bunu faraza söylüyorum 100 lira güvence bedeli ödemiş. Bugüne getirdiğimiz de o güvence bedeli 150-140 lira oldu diyelim yani bu gücüne göre değişiyor dedik. Son dönemdeki aboneliklerde aslında bu yüksek çıkıyor, TÜFE ile güncelliyoruz bu rakamı. Yeni güvence bedeli ne çıktı 150-160 lira çıktı. Çünkü bu verdiğimiz örnekte aslında eski güvence bedeli yenisinden daha fazla, arada kendisinin cebine girecek bir para var, ama o işlemin yapılabilmesi için tükettiği elektriğin borç faturası var. Onu da o anda ödemesi gerekiyor. 1 aylık, 40 günlük ne ise borç faturası var. Aslında birbiriyle mahsuplaştırıyoruz işlemi yaparken, bir elimizle alıyoruz, bir elimizle veriyoruz denkleştiriyoruz. Arada tükettiğinin parasını bize ödemesini istiyoruz. Ama bunu böyle düşünmeyip 'Güvence bedelini alıyor benden haksız kazanç sağlıyor' gibi söylemler var. Bu söylemleri yazan arkadaşlarımızın da birçoğunu, ulaşabildiğimiz görebildiğimizinkini tespit ettik baktık böyle bir işlem yok bir kısmının. Biz kendi bölgemizdeki indirimli ucuz elektrik sattığımız hiçbir müşterimizden güvence bedeli almadık zaten. Ama ulusal tarifeden almaya başladığında güvence bedeli var bu da zaten yönetmeliğin zorunluluğu bize." 

"BİZİMLE UZAKTAN YAKINDAN HİÇ ALAKASI YOK"

"Öncelikle faturalarda ki ödeme vadesinden bahsedelim yine EPDK'nın Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin ilgili maddesinde der ki; Bir faturayı çıkarttığın zaman 10 gün ödeme vadesi vereceksin der. Biz 10 günü 8 gün olarak veremeyiz, 9 gün olarak veremeyiz 10 gün vermek zorundayız. Aynı yönetmeliği zamanında ödenmeyen borçlarla ilgili maddesinde der ki; Bunu son ödeme vadesinde ödemediyse ikinci ihbarı bırakacaksın elektriğin kesileceğine dair, 5 iş günü süre vereceksin der. 5 iş gününü güne getirdiğimizde 7 gün 10 günde öncesinde bir fatura vadesinin 17 günlük bir süresi var. Bu sürelerden sonra sistemimiz bizim entegre/otomatik, hiç kimse görmüyor bende görmüyorum diğer arkadaşlarımda görmüyor. Sistem otomatik olarak dağıtım şirketine bu elektriğin kesilmesini aktarır. Dağıtım şirketi de bunu taşerondan hizmet alarak yapıyor. Taşerona kesmek düşer, buradaki açma-kapama parasına gelince en büyük bugün için değil, geçmişten beri gelen şikayetlerden biliyorum ben 'AKEDAŞ açma-kapama paralarını cebine atıyor' diye bir söylem var. Yanlış hatırlamıyorsam 2017'nin Aralık ayında EPDK 2018 yılında alınması gereken 'kesme-bağlama' adında geçer bu açma-kapama ücretlerini belirledi, her yıl bunu belirler. Alçak gerilimden, orta gerilimden, yüksek gerilimden ne kadar alınacağını EPDK belirler, bu parayı biz alırız faturalarla dağıtım şirketine öderiz, dağıtım şirketi de bunu EPDK'nın düzenleyici kurumu olarak düzenlemesine verir. Yani o paralar bizimle uzaktan yakından hiç alakası yok. Ben kendi adıma keşke hiç kimse buna maruz kalmasa da, faturaları gününde ödeyebilse."

"TELEFONUM 24 SAAT AÇIK"

"Benim telefonum 24 saat açık ve uzun zamandır Kahramanmaraş'ta hizmet sektöründe çalışıyorum tahmin ediyorum ki isim olarak ta şahsen tanıyan birçok insan vardır, 'Medine hanımın yanına gittikte görüşemedik diye'.  Eğer yerimdeysem Kahramanmaraş'ta isem, iş yerindeysem benimle herkes görüşebilir randevu gibi bir kısıtlamamız da yok. Yeter ki burada olalım herkes ulaşabilir, AKEDAŞ'ın kapısı sonuna kadar açık. Kaldı ki bu konuda hatta ben Pazartesi gününki toplantıda ben şunu söyledim; 'Bu kadar sosyal medyada AKEDAŞ hakkında yazılıyor ama, benim niye telefonum çalmıyor' dedim. Benim bu kadar çok tanıdığım var neden hiç kimse arayıp da 'Medine hanım sen yanlış yapıyorsun, yanlış yönetiyorsun neden söylenmiyor bana' dedim. Burada bir tezatlık var dedim, yani bir grup mu bunu yapıyor bilmiyorum ben kimseye herhangi bir ithamda bulunmuyorum ama bizim sermayedarlarımız Türkiye'de Kahramanmaraş'ta sermayedar çok önemli. Biz küçücük bir noktada elimizi taşın altına koymaya korkarken, sermayedar gövdesini taşın altına koyuyor, müteşebbis bence çok, çok önemli onların kişilik haklarına saldırmaya hiç kimsenin hakkı yok." 

"ACIMASIZ ELEŞTİRİLERE GİRMESİNLER"

"Şimdi tarife 3 ayda bir Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu ulusal tarifeyi belirleyerek yayınlar, EPDK'nın sitesinde de linki bizim web sitemizden de ulaşabilirler faturalarında 'AKEDAŞ yanlış yapıyor' diye kafasında soru işareti olan tüketicilerimiz EPDK'nın linkinden girip kontrol edebilirler, varsa bir yanlış bize müracaat etsinler anında düzeltiriz. EPDK 3 ayda bir tarife düzenler, zam yapar veya yapmaz, kendi içinde geçişler yapar vesaire bunu yayınlar bizde bunları uygulamaya koyarız. Ancak son dönemde sizin de bahsettiğiniz sebeplerden dolayı ara dönemde Ağustos ayında tarife yaptı zam geldi zaten biliyoruz. 1 Eylül'den geçerli olmak üzere bir zam daha yaptı bu da bir ara dönem. Normalde tarifeler 3 ayda bir yani ekim çeyreklik dönem olarak yapılırdı. Önümüzdeki dönemlerde tekrar zam gelir, gelmez bilmiyorum o artık otoritenin bileceği bir şey. Faturalara şu an Ağustos zamlarını görmeye başladık ama Eylül zamlarıyla henüz faturalarımız daha çıkmadı. Eylül zamlarını da ekim ayında göreceğiz, bu defa yine buradan da seslenelim 'AKEDAŞ yine bizi soydu, AKEDAŞ bize bu kadar zam yaptı' acımasız eleştirilere girmesinler. Faturalarını girip EPDK'nın linkinden kontrol edebilirler birim fiyatlarından."