İSTANBUL seçimi bitti.
 

4 sene seçim yok!
 

Hayatın olağan döngüsü içinde yaşamaya devam edeceğiz.
 

Ve dün hayatta insanoğlunun en çok tükettiği “çaya yüzde 15…”
 

“Şekere yüzde 16” zam geldi.
 

Motorine alıştık zaten; “şimdilik yüzde 22”.
 

Bu ne hız diyeceğimde…
 

La havle çekiyorum.
 

*
 

Kendi kendime bir karar aldım.
 

Sigara zaten içmiyorum.
 

Bugünden itibaren Çay’ı da azaltmayı kafaya koydum.
 

*
 

O, bu değilde…
 

Boş zamanlarını kafeler de geçiren genç-yaşlı insanlar, şimdi ne yapacak?
 

Bir çayın 5 TL olduğu kafeler, bu zam olayından sonra fiyatlarını güncelleme yaparlarsa?
 

Ki kesin yaparlar…
 

Genelde üniversite öğrencilerinin takıldığı bu ortamlarda yavaş yavaş müşteri kayıpları başlar…
 

Nerdeyse “kafeler şehrine dönen memleketimiz” için bu zam olayı hiç iyi olmadı…
 

İstemem ama…
 

Kepenkler yavaş yavaş kapanırsa şaşmayın, şaşırmayın…
 

*
 

Bizim şehrimiz insanının zaten bir huyu vardır…
 

Birileri bir şey yapmaya görsün…
 

Herkes aynı işi yapmaya kalkar…
 

Kafeler de onlardan biri…
 

*
 

Ne diyelim:
 

Ticaretin cilveleri…
 

*
 

Yeter ki şunu demeyelim:
 

“AMANIN KAFELER MEZARLIĞINA DÖNDÜK BEEE?”
 

***
 

TEŞEKKÜRLER ÖZCAN KONUKLAR…


ÖNCEKİ günlerde bir yangın olayı nedeniyle, “Bir yangın sonucu itfaiye'nin sınıfta kalması” başlığında bir yazı yazdım.
 

Aman ALLAH.
 

Sahte isimle yorum yapan yapana.
 

Yok, daha aracın merdiveninin ne olduğunu bilmiyormuşum…
 

Yok, itfaiye personeli yerine kendimi koymalıymışım…
 

Neler neler…
 

Ve dün İtfaiye Daire başkanlığından bir telefon aldım…
 

Daire Başkanı Özcan Konuklar’ın ziyaretime geleceğini belirttiler…
 

“Buyursun” dedim.
 

İnanın yıllardır çalışkanlığı ve dürüstlüğünü duyduğum Özcan Bey ile tanışma fırsatım olmamıştı.
 

Tanışmadığımız için kendisinin İtfaiye Daire Başkanlığına atanmasından dolayı hayırlı olsun’a gidememiştim.
 

Sıcak bir karşılama ve dolu dolu bir muhabbetimiz oldu.
 

Öncelikle yazdığım köşe yazısından dolayı mutlu olduğunu, o gün olmaması gereken ufak tefek hatalar olduğunu kabul ettiğini ve bu yangından bir ders çıkararak personel arkadaşların günü birlik kurumda araç-gereçler ile ilgili çalışma yapılması talimatını verdiğini söyledi.
 

Dedim ki:
 

Başkanım; bu alçak gönüllülüğünüz beni fazlasıyla mutlu etti.
 

Zaten ziyaretime gelmeniz bunun göstergesi.
 

İtfaiye bizim.
 

Belediyemiz bizim.
 

Basın olarak her zaman itfaiyemizin yanındayız.
 

*
 

Muhabbet esnasında İtfaiye olarak o kadar anlamsız telefonlara maruz kaldıklarını belirtti ki, şaştım kaldım…
 

Mesela…
 

Anahtarını içerde unutanların dahi çilingirciler yerine itfaiyeyi çağırmaya kalktıklarını…
 

Mesela…
 

Sitelerin giriş kapılarının itfaiye araçlarının girmesine engel olacak şekilde dekoratif yapıldıklarını…
 

Allah göstermesin bir yangın olduğunda nasıl girileceğini…
 

İnanın şaştım…
 

Bu konular ile alakalı kamuoyunu bilgilendirmek üzere bir röportaj yapalım sözüme, olur tabi ki demesi beni fazlasıyla mutlu etti.
 

Teşekkürler Sayın Özcan Konuklar.