İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Saraçhane'de İBB'ye yönelik yürütülen "terör soruşturması’yla ilgili açıklamalarda bulundu. 

İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar:

"Biz asla ılık su demokratı olmadık, olmayacağız. Eğer ben gerekenleri yapmazsam, milletim yüzüme zaten bakmasın. Biz menfaat vaadiyle kötülüğün kanatlarına hiçbir zaman sığınmayacağız. İstanbul'un iradesinin aksine gayrimeşru, gayriahlaki ve anti demokratik müdahaleler bir takvim ve disiplin içerisinde üzerimize uygulanıyor. Kendileri de hukuksuzluktan mağdur edilmiş olmalarına rağmen, millet iradesini ayaklar altına alan kaba bir zihniyet var karşımızda. Ben onlara bugünün Mefisto'ları diyorum.

Adalet ve İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturanların skandal icraatları... Bunlar alışılacak olaylar değil. Az sonra tanık olacağınız yalan beyanlar, buz dağının görünen yüzü. Ortaya koyacağımız gerçekler, kolay lokma asla olmayacağımızın kanıtıdır. Bu toplantıyı İçişleri Bakanı'nı utandırmak için de düzenlemedim. Bakan Bey'i ciddiye alma zamanı çoktan geçmiştir. Artık Sayın Bakan'ın ne şapkası ne tavşanı vardır. Bir bakan daha var. Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ. 

Haksız, hukuksuz soruşturmaların imar edildiği, hakimlerin, müfettişlerin bir çırpıda değiştirildiği, mahkeme kararının yüzümüze dahi okunmadığı bir merkez vardır ve orası bellidir. Orası kaçak bir merkezdir. Orası merdiven altı soruşturma üretilme merkezidir. İçişleri Bakanı asla adil değildir.  Sayın Bakan, 'terörist sayısı' verdi ancak sekiz ay boyunca bu kişileri, yetkisi olmasına rağmen işten çıkarmadı. Bakan Soylu, bu kişileri işten çıkarmayarak net bir şekilde görev suçu işlemiştir. 

Sayın Bakan 'yetkim yok' dedi. 'Hele iştirak şirketleri özel şirket gibidir, işten çıkarma yetkisi kullanamayız' da dedi. 

(İzmir'deki örneğe dair belgeyi yayınladıktan sonra) Yasaya göre işten çıkartma İçişleri Bakanı onayıyla oluyor. Buradan sormak istiyorum, hani yetkiniz yoktu? Olmayan yetkinizi kullanıp nasıl oldu da 15 kişiyi, şirketinden olur vererek işten çıkarttınız? Bence bir toplantı daha yapmayıp neden sekiz ay boyunca bu yetkiyi kullanmayıp görevini ihmal ettiğini açıklamalı. Burada çok önemli, çok değerli bir ispat yapmış durumdayız. Bunu burada bırakmayacağız, hakkında suç duyurusunda bulunacağız.

Bu belediyelerde çalışan personeller kamudan men edildiyse, bunun nedeniyle ilgili bilgilendirme açıklamasını derhal milletimize yapar mısınız? Bu AKP'li başkanlar için de bana uyguladığınız hukuku uyguladınız mı? AKP'li belediye başkanı arkadaşlarım, bunları açıkladığım için kusura bakmasınlar.

(Soylu'nun açıklamalarını dinlettikten sonra) Hangi partiye gönül verdiyse versin, bütün hemşehrilerime yalan ifadelerini sunmayı bir borç biliyorum. Ne diyeyim açıkçası, 'atsan tolere edilirdi', 10 dakika sonra diyor ki '120 kişiyi niye attın'... Açıkçası bazen içimden geliyor dua ediyorum ama la havle demekle yetiniyorum artık. Değerli basın mensupları bildiğiniz gibi AYM, 28 Kasım 2019 - 18 Nisan 2021 arasında Bakan'ın yapmamışlar dediği arşiv ve güvenlik soruşturması yapılması yasaktı.

Bizzat bakan imzalı yazılarla da kamuoyuna yansıdı. Belgeleri verdik, yayınlandı, herkes gördü. Bakanın tüm Türkiye'ye terörist gibi lanse ettiği isimlere bakalım. (İsimleri paylaştı) Adli sicil kamu seçeneğinden işe alınmışlar ve temizler.  Vicdanım yanıyor, kavruluyor. İnsanlara terörist diyen bir bakan var Türkiye'de. Terör iltisaklısı dediği kişinin arşiv araştırması da temiz. Milletimiz adli sicil kaydı ve arşiv araştırması uzmanı oldu milletimizin bu olay nedeniyle.

"8 AY ÖNCE TERÖRİST DEDİNİZ 8 AY SONRA PARDON DEĞİL DEDİNİZ"

Elinizi vicdanınıza koyun. AYM'nin arşiv araştırmasını yasakladığı dönemde sabıka kayıtlarını kamu seçeneğinden almış ve sicili temiz görünen bu insanları işe almışız. Belediyeler güvenlik ya da istihbarat kuruluşu değildir. Ben sadece adli sicilden görebilirim, başka bir yolum yok. Bir hata varsa sorumlu ben miyim yoksa bakan mı?

Arşiv araştırması konusunda çok enteresan şeyler yaşadık. Çarpıcı bir örnek daha. T.A. isimli çalışanımızın Mart 2022'de arşiv araştırması geldi ve terör iltisaklısı olduğu belirtiliyordu. İşten çıkardık. Suçu kesinleşmemiş kişiye suçlu denemez ama iktidara göre suçu kesinleşmese de suçlu. Acımasız tavırlar ve davranışlar var. Bu arkadaşımızın ısrarla hakkında suçlama olmadığını dile getirdi. Çok ısrar edince halkla ilişkiler bu işin üstüne gitti ve valiliğe tekrar sordular. İkinci yanıt geldi. Bu sefer 'herhangi bir suç örgütü ile ilişiği bulunmuyor' yazıyor. 8 ay önce terörist dediniz, 8 ay sonra 'pardon terörist değil' dediniz. İşe geri kalmadık. Bakan kalkar azılı terörist ilan eder.

Kamuoyounda şehit yakını itfaiye eri çok tartışıldı. Ailesi 'Evladımızın hayati tehlikesi var' diye ekibimizi aradılar. Bir müddet izin verdik. Muharrem Kılıç, sınavları geçerek itfaiye girmiş. Yine arşiv araştırması yapmanın yasak olduğu dönem. Adli sicili temiz çıkmış, üstelik de şehit kardeşi. Bu şehit yakını da terörist ilan edildi. Kendi akılsızlıklarını ifşa etmiş oldular. Bakanlığın üst kadrolarında liyakatıyla görev alan biri var mı? Bunu araştırmanızı istiyorum. Şehit yakını itfaiye erimiz çalışmaya devam edecek., bu iftiraları atanlar gidecek.

Bu insanların açıkları bitmiyor. Sürekli bir 505 personelin işe girişinde sorun olduğunu vurguladı. Sayı 484'e geriledi. Bu 21 kişiyi anlatıp milletimize izah edeceksin. Sonra hemen akşamına tweet atıyor. Sayıyı tekrar 505'e çıkarıyor. Şu paylaşımında sıra dışı bir şey var. Mevlüt Uysal ve Ali Yerlikaya temiz, İmamoğlu suçlu.

Arşiv araştırmasının yasak olmadığı Mevlüt Uysal ve Ali Yerlikaya döneminde işe alınan 4116 kişiden 1800 kişiden arşiv araştırması istenmemesinin sebebini nereye koyacaksınız? Mesela Uysal döneminde işe alınan kişilerin sabıka kayıtlarında silahlı terör örgütü üyeliği ve yöneticiliği yazan 2 kişi işe girmiş. Bana suçlusun diyor ama 6 terör iltisaklısını işe alan Yerlikaya suçsuz. Bütün bu uygulamalarda İmamoğlu suçlu ama bana suç olan uygulamalar bu ikisine serbest. İmtiyazlı gruplar oluştu da bizim haberimiz mi yok? Ben hiçbir zaman ılık su demokratı olmayacağım. Türkiye bu duruma tanık olacak.

Bu ülkede terör sorunu ben İBB Başkanı olunca mı başladı? 28 Eylül 2017-31 Aralık 2018 döneminde Mevlüt bey 30798 kişiyi işe alıyor, 5608 kişiden sabıka kaydı olmadan işi almışlar. 5870 kişinin de adli sicili kamu seçeneğinden değil, özel sicilinden alınmış. Bakan bey hülle m demiştin? İşe alınanlar arasında bombalı saldırı gerçekleştirenler dahil 5 terörist kaydı var. İşe alınanların 3'te 1'inden arşiv araştırması talep edilmemiş.

Sayın Bakan soruma net olarak yanıt ver. Bu ülkede terör ben İBB Başkanı olduktan sonra başlamadığına göre bu dönemlerde İBB'ye terörle iltisaklıların sızmasına neden izin verdiniz? İBB'yi neden mercek altına almadınız? Arşiv araştırmaları gelmesine rağmen kılınızı dahi neden kıpırdatmadınız? Alenen görevi ihmal suçunu nasıl işlersiniz?

"BEKİR BOZDAĞ ÖLÜ TAKLİDİ YAPIYOR"

Benim vicdanım ve ahlakım milyonlarda vatandaşıma terörist diye hitap edilmesini kaldırmıyor. Bu vicdansızlıktır, insanlarımıza zulümdür. Şimdi gelelim FETÖ iltisaklısı olmasına rağmen ülkenin istihbarat ve güvenliğini emanet etiğimiz beyefendiye. İltisak kılıcı onları kesmiyor. Bakan yardımcısının kardeşinin terörden araması var. Bakan yardımcısı tweet atıp 'Sen söyleyince baktım hakkında ihbar var' diyor. Pes! Devletin güvenliğimizi emanet ettiğimi kişilerin durumuna çok üzülüyoruz. Yaptıkları milletin lehine mi yoksa birilerine çıkarına mı belli değil.

Bir de müfettişleri var bunların, Arif Yıldırım. Bu zatın geliş amacı belli, militan. Ben Beylikdüzü Başkanı değilken benden Beylikdüzü Belediye Başkanı diye ifademi isteyen kişi bu zat. Suç karşısında dahi birileri imtiyazlı, bizler gibi eşit vatandaşlarımız suçlu oluyor. Üstünlerin hukukunu tesis etmenize asla izin vermeyeceğiz. Onlardan bir farkımız var. İnsan kaynaklarının bu bölümde 3 kişi çalışıyordu. Hassasiyetimizden dolayı 43 kişi çalıştırdık. Bu nedenle bütün belgelere anında cevap verebiliyoruz. İçişleri Bakanlığı, İBB'ye görevli olduğu şekliyle tuzak kurulmak üzere bir kumpas planı yapılmıştır. Bu karanlık plan tartışmaya yer olmayacak şekilde uygulayıcılarına iade edilmiştir.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kendince daha akıllıca davranıyor, hiç sesini duymadık. İçişleri Bakanı o kadar yaygara kalmıyor ki diğerlerine fırsat kalmıyor. Onun da kabahatinin büyük olduğunu düşünüyorum. Bu ülkenin Adalet Bakanısınız. Bu ağır yükü, günahları nasıl taşıyacaksınız anlayamıyorum. İBB Başkanının siyasi yasak istenen davasına bakan hakim görevden alınıyor. Adalet Bakanından çıt çıkmıyor. Davama bakan ilk hakim tehdit edildiğini söylüyor, isim veriyor, kaçak binayı işaret ediyor, HSK benim ifademi alsın diye çığlık atıyor ama Bekir bey ölü taklidi yapıyor. Herkes şaşkın ama yine siz sessizsiniz. İmamoğlu'na ceza vermek için yarışan savcı ve hakim yasada olmayan maddeden ceza veriyor ama sizin bu konuda söyleyecek tek bir kelimeniz yok. Savcı yasada olmayan bir şey talep ediyor, sen buna da sessiz kalıyorsun.

"GÖK KUBBEYİ BAŞINIZA YIKARIZ"

Benim ümidim yok açıkçası. Umarım yanıltırsınız bizi. Çünkü HSK bu tip önemli vakalarda kendiliğinden harekete geçen bir kurumdur ama 7 aydır çıt çıkmadı. Bu beceriksizler büyük bir kaos yarattı. Bu kaotik ortamı lütfen sonlandırın. Milletin tadının kaçmasını engelleyin. İçinde vatan ve millet sevgisi olan bir devlet yöneticisi bunlara müsaade etmez. 2 bin yıllık Türk devlet geleneğinde her şey kayıtlıdır. Bunu yargıyı tehdit ediyor diye istismar edenler var. Bu tehdit değil, iyi niyetli uyarıdır.  İddia edildiği gibi cumhurbaşkanı ve ortağı pasta keserek İstanbul'un iradesiyle oynamaya karar verdiyse gök kubbeyi başınıza yıkarız. Yasada olmayan şekilde siyasi yasak istenen davamda hukuksuz uygulamalara son verilmezse gök kubbeyi başınıza yıkarız.

Size milletimiz adına 'Hadi ordan' diyoruz. Eğer tarihi bir hata yaparak beni ve yöneticilerimizi suçlamaya çalışırsanız İstanbulluların kul hakkına çökmeye çalışırsanız karşınızda milyonlarca insanın vicdanının sesini göreceksiniz. Kaybettiler yine kaybedecekler. Gök kubbenin başınıza nasıl büyük bir gürültüyle çökeceğini merak ediyorsanız az kaldı seçim gecesi bu değerli ittifak size gösterecek.

MURAT ONGUN PAYLAŞIM YAPMIŞTI

Öte yandan danışmanı Murat Ongun İmamoğlu'nun sabah 10.00'da yeni bir açıklama yapacağını söylemişti. Ongun, "Gün ışığına çıkacak resmi belgeler çok konuşulacak." ifadelerini kullanmıştı.

İmamoğlu'nun duyuracağı resmi belgelerin çok konuşulacağını belirten Ongun, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yarın 10.00'da İBB'ye yönelik terör soruşturması hakkında önemli açıklamalar yapacak. Gün ışığına çıkacak resmi belgeler çok konuşulacak. Sosyal medya hesaplarımızdan canlı yayınlanacak." ifadelerini kullanmıştı