Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında hazırlanan ikinci yargı  paketini içeren 63 maddelik teklifin kabul edilen maddelerine göre, Anayasa  Mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin kesin nitelikli kararının taraflara tebliğ  edilmeden 2 haftalık hak düşürücü sürenin başlatılmasını, hak arama hürriyetine  aykırı bularak iptal etmesinin ardından bir düzenleme de yapılıyor.

Buna göre,  görevsizlik veya yetkisizlik kararının kesin olması  halinde de kararın taraflara tebliğ edilmesi, dosyanın görevli veya yetkili  mahkemeye gönderilmesine ilişkin 2 haftalık süre, tebliğ tarihinden itibaren  başlayacak.

Öngörülen süre içinde dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye  gönderilmesi için gerekli başvurunun yapılmaması durumunda dava, kanun gereği  açılmamış sayılacak. Bu konuda görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren  mahkemece resen karar verilecek.

Düzenlemeyle, duruşmaların bir kısmının veya tamamının gizli olarak  yapılması halleri arasına "yargılama ile ilgili kişilerin korunmaya değer üstün  bir menfaatinin bulunması" hali de eklenecek. Bu durumda, duruşmaların bir kısmı  veya tamamı gizli yapılacak.

Hakimin reddi nedenlerine, daha önce aynı uyuşmazlıkta arabuluculuk  veya uzlaştırmacılık yapmış olma halleri eklenecek. Hakimin reddi talebine  ilişkin karar, dosya üzerinden inceleme yapılarak da verilebilecek. Ret nedeni  sabit olmasa bile merci bunu muhtemel görürse, ret talebini kabul edebilecek. Ret  sebepleri hakkında yemin teklif olunamayacak.

Teklif, davaların gereksiz yere uzamasının önlenmesi ve çelişkinin  giderilmesini de amaçlıyor. Hakimin reddine ilişkin merci kararlarına karşı dava  konusunun miktar ve değerine göre derhal istinaf kanun yoluna başvurulabilecek.

Hakim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilecek. Bu  takdirde hakim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi, hiçbir duraksamaya  yer vermeyecek şekilde açıklayacak ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını  açıkça tutanağa geçirerek ihtar edecek. Kesin olduğu belirtilmeyen süreyi  geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilecek, bu şekilde verilecek ikinci süre  kesin olacak ve yeniden süre tanınmayacak.

Teklif, uygulamada belirsiz alacak davasıyla ilgili görülen sorunlara  ilişkin de düzenlemeler içeriyor.

Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu, alacağın miktarı  veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi halinde hakim tarafından  tahkikat sona ermeden verilecek 2 haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın  genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak  belirleyebilecek. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya  değer üzerinden görülüp karara bağlanacak.

Teklif, "Kısmi eda davasının açılabildiği hallerde, tespit davası da  açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir." hükmü  mevzuattan çıkarıyor.

Teklifle, delil avansının, dava açarken mahkeme veznesine  yatırılmasının zorunlu bulunmadığı hükme bağlanıyor.

Devreden ve devralan yargılama giderlerinden sorumlu olacak

Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar ancak davalının açık rızası ile  davasını geri alabilecek. Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar  verilecek.

Davanın açılmasından sonra davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir  kişiye devretmesi halinde davacı isterse, devreden tarafla olan davasından  vazgeçerek, dava konusunu devralan kişiye karşı davaya devam edecek.

Dava davacı lehine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan  yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olacak. İsterse, davasını devreden  taraf hakkında tazminat davasına dönüştürecek. Davanın açılmasından sonra dava  konusu davacı tarafından devredilirse, devralan kişi görülen

davada davacı yerine  geçecek, dava kaldığı yerden devam edecek. Dava davacı aleyhine sonuçlanırsa,  dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu  olacak.

Hakim tarafları teşvik edecek

Düzenlemeyle, ek cevap verme süresinin hangi andan itibaren  başlayacağı da açıklığa kavuşturuluyor. Buna göre ek süre, 2 haftalık cevap  süresinin bitiminden itibaren işlemeye başlayacak.

Mahkeme, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden ve incelemeyi  tamamladıktan sonra ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara  bildirecek.

Çıkarılacak davetiyede; duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin  diğer hususlar, tarafların sulh için gerekli hazırlığı yapmaları ihtar edilecek.  Duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi  durumunda gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği,  davetiyenin tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde tarafların  dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye  sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla  gereken açıklamayı yapmaları istenecek. Bu hususların verilen sürede yerine  getirilmemesi halinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına karar  verileceği belirtilecek.

Hakim ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar  hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinleyecek, daha sonra  tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları  hususları tek tek tespit edecek.

Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hakim, tarafları sulh ve  arabuluculuğun esasları, süreci ve hukuki sonuçları hakkında aydınlatarak sulhe  veya arabuluculuğa teşvik edecek; bu konuda sonuç alınacağı kanaatine varırsa,  bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin edecek.

Yapılan ihtara rağmen dilekçelerinde gösterdikleri belgeleri sunmayan  veya belgelerin getirtilmesi için gerekli açıklamayı yapmayan tarafın bu  delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilecek.

Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia  veya savunmalarını genişletebilecek veya değiştirebilecek. Dilekçelerin  karşılıklı verilmesinden sonra ise bunlar yapılamayacak.