KMTSO’nun 32’nci Meclis toplantısında Hanefi Öksüz Almanya’ya yaptığı ziyaret hakkında konuşurken İTİRAF niteliğinde açıklama yaptı…
 

Dedi ki:
 

''Almanlardan güzel şeyler öğrendik ama daha da öğreneceğimiz çok şeyler var…
 

En önemli öğreneceğimiz nedir derseniz bu adamlardan iki şeyi sayabilirim…
 

Birincisi: Kanunlara kurallara uyan bir toplum… Bizim en büyük kaybettiğimiz nokta bu… Maalesef her şeyden önce çıkarımızı düşünüyoruz… Kurallara, kanunlara uymadığın zaman başkasının çıkarlarına da zarar veriyorsun.
 

İkincisi: Sanayiciler açısından söylüyorum… Şirket yönetmeyi bilmiyoruz… Orda ikinci üçüncü nesli yaşayan dev gibi şirketler var… Bizde iki aile ortaklığı var, adam şirketin içinde kendi ailesinin menfaatini kovalıyor… Veyahut kendi ailesine ait bir şirketinde kendi menfaatini kovalıyor...''
 

*
 

Kulaklarıma inanamadım…
 

Hanefi Öksüz ''Kanunlardan ve kurallardan'' bahsediyor…
 

''Maalesef her şeyden önce çıkarımızı düşünüyoruz'' diyor…
 

''Başkalarının çıkarlarına zarar verdiğini'' ima ediyor…
 

''Şirket yönetemediklerini'' belirtiyor…
 

''İki aile ortaklığında, şirketin içinde kendi ailesinin menfaatini kovaladığını veyahut kendi ailesine ait bir şirkette ise kendi menfaatini kovaladığını'' itiraf ediyor…
 

*
 

Şimdi bizde buradan soralım:
 

- Ahırdağ’ında kaçak bina yaparken kanunlara niye uymadın?
 

- Koskaca bir sanayici ve holding patronu olarak, ahır dağındaki yaptırdığınız kaçak binaya yalan beyanla yapı kayıt belgesi alırken kanunlara uymak adına eşini niye uyarmadın?
 

- Kimse görmez, anlamaz, ben böyle yuttururum mu dedin?
 

- Kılavuzlu su havzasında DSİ’ye ait arazi üzerine niye kaçak bina yaptın? O binanın bulunduğu yerde kıyı kanununa uymayarak su içerisine nasıl beton iskele yaptın?
 

- Orası içinde aynı ahır dağındaki inşaat için verdiğin ifadedeki gibi ''benim haberim yok. O inşaat benim değil mi diyeceksin?''
 

- Kılılı’daki kâğıt fabrikasının atık suyunu insanların sağlığını hiç ederek, nasıl toprak yüzüne bıraktın? Kokudan insanların cilt hastalığına sebep olup, nefes almak adına yaşam standartlarına neden mani oldun?
 

Sahi o atık su borularını bir gecede nasıl iptal ettin?
 

*
 

Evet, Hanefi Öksüz Efendi…
 

Almanya’da Kanunlara kurallara uyuluyor diyorsun…
 

Bizim ülkemizde uyulmuyor, menfaatler ön plana çıkıyor demeye getiriyorsun…
 

Ya sen nasıl bir adamsın?
 

Hiç aynaya bakıyor musun?
 

Sen önce kendi şehrindeki insanların hayatına saygı duymayı, paran var diye kanun ve kurallara uymamayı bırakıp, kendi kurallarını uygulamaktan vazgeçmeyi denemelisin…
 

Hani Almanya ziyareti ile ilgili ''şahsen moral buldum'' diyorsun ya!
 

Bende senin yüzünü gördükçe, ''kanunlara, kurallara uymayan adam işte bu diye'' halkıma duyurmak için yazmaktan büyük moral buluyorum…
 

Ya bu şehirde, ülkemin yasalarına, kanunlarına ve kurallarına uyacaksın…
 

Ya da senin ipliğini pazara çıkartırım…
 

Çok kalmadı, sanık sandalyesine çıkacağın güne… Ekim ayında mahkeme salonunda karşılaşacağız...
 

İstersen o mahkemede beraat et…
 

Önemli olan seni o sanık sandalyesine çıkartmaktır…
 

*
 

Ahır dağındaki inşaata gelince:
 

Hâkim yokluğunda mahkeme ileri bir tarihe ertelenmiş…
 

Belediye yıkmak için mahkeme kararını bekliyor…
 

Normalde yıkması gerekir…
 

Çünkü yürütmenin durdurma kararı yok…
 

Kılavuzlu su havzasındaki o yapı ve iskeleye gelince... DSİ Bölge Müdürü kulaklarını kapatsın duymasın, gözlerini kapatsın görmesin... Ona da kalmaz o koltuk...
 

*
 

Bak ne diyeceğim sana:
 

Ahırdağındaki araziyi İmar planı içerisine sokacağım diyerek hayal kurma…
 

Çünkü o inşaatın yapıldığı arazi, hazine arazisine ait ve tapu iptal davasının sonuçlanmasına az kaldı…
 

Diğer tüm tapu maliklerinin tapuları birer ikişer mahkemeden iptal ediliyor…
 

Sen ne kadar uzatırsan uzat Abbas yolcu…
 

Sen istersen kanunlara, kurallara uyan Almanya ülkesine bir daha git…
 

Belki bir şeyler daha öğrenirsin de, o meclis salonunda seni kuzu kuzu dinleyen saygın işadamlarına anlatırsın…
 

*
 

Diyeceğim odur ki:
 

Hanefi Öksüz Efendi, Almanya da kanunlara kurallara uyuluyormuş diyor…
 

Tabi iş menfaat olunca…
 

Kendisi Kanun, kural tanımıyor…
 

Ne derler bunun adına…
 

Çıkar meselesi mi derler…
 

Vallahi, billahi ne derlerse desinler…
 

''Dünyanın gösterişli halleri, yapmacık çıkarcı insanları çekmiyor dikkatimi. Bana bir parça; yüreği güzel, samimi insan lâzım.'' (Maksim Gorki)