Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.

 

            Yeğenimin düğünü dolayısı ile birkaç gün tatlı bir hareketlilik yaşadık. Şehir dışında olan abla ve eniştelerim, yeğenlerim ve arkadaşları ile keyifli birkaç gün geçirdik. Anneler gününü de ablalarım ile birlikte Annemizin kabristanı başında dualar ederek kutladık. Tüm annelerimizin ve Anne adaylarımızın Anneler gününü kutlar, ahrete göç etmiş olanlara Allah’tan(cc) rahmet dilerim.

 

            Bu hafta içerisinde 2 önemli gün daha bulunmakta, 14 Mayıs Eczacılar günü, özellikle yeğenim Ecz. Hale Erbilir ve Hatay’da bulunan yeğenimin eşi Ecz. Zeki Şenol’ un ve tüm Eczacı dostların Eczacılar gününü peşinen kutlar, sağlık, başarı ve mutluluklar dilerim.

 

            12 Mayıs hemşireler günü ve 12-18 Mayıs Hemşireler haftası olarak kutlanmaktadır. Sağlık camiasının büyük yükünü omuzlayan tüm hemşirelerin günü ve haftasının kutlu olmasını, hastalarına verdikleri sevgilerin kendilerine hayır olarak dönmesini dilerim.

 

            Bilhassa 1994 yılında Rahmetli babamın By-Pass ameliyatında stajyer hemşire olarak görev yapan ve tatlılığı ile ailemiz içerinde gönüllerimizde taht kuran ve bir daha haber alamadığımız Reyhan hemşirenin de bu anlamlı gününü kutlarım.

 

            Kısaca size hikâyeyi anlatayım ve REYHAN HEMŞİRE şiirini sizlere ve tüm hemşirelere armağan edeyim.

 

            Yıl 1994 babam İstanbul da By-Pass ameliyatı oluyor. Annem ve ben babama refakat ediyoruz. Kafelerde, sandalye üstlerinde sabahlıyoruz. Annem babam yoğun bakımdan çıktıktan sonra 2 kişilik odada yer olmadığından yere gazetenin üzerine battaniye serip onun üzerinde yatıyor. Sabah olunca da, doktordan fırça yiyor burada yatılır mı diye. Ameliyattan birkaç gün önce stajyer bir hemşire görevlendiriliyor. Güler yüzlü, hanım hanımcık, Bolu lu olduğunu öğrendiğimiz hemşiremizi ailemizden biri gibi seviyoruz. Babam ve annem bilhassa o soğuk ortamda Reyhan hemşirenin sıcak ve sevimli yaklaşımı ile Anadolu kokan bir ortamda hissediyor kendilerini. Dostluk kısa sürede ilerliyor ve kısa hikayelerle birbirlerini tanıyorlar. Babam şiir yazdığını, Reyhan Hemşirede şiirden zevk aldığından bahsediyor. Babam ameliyattan sonra sana bir şiir yazıp hediye edeceğim, kızım diyor. Memnun olurum amca diyor Reyhan Hemşire. Ameliyat öncesi aklına gelen birkaç satırı not alıyor babam. Ameliyat sonrası ise soruyor Reyhan Hemşire nerde diye. Maalesef Reyhan Hemşire izne ayrılmış, memleketi Bolu’ya gitmiş.

 

            Tabi bir daha göremedik. Hastalık telaşı ile bir resim bile çekilemedi. Reyhan Hemşireden geriye güzel hatıralar ve babamın Reyhan Hemşireye yazdığı şiir kaldı. Adresini bile alamadığımız Reyhan Hemşireye arkadaşı aracılığı ile aşağıdaki şiir ve Babamın yazdığı kısa not iletildi.

 

REYHAN HEMŞİRE

 

Gülen gözlerinle ne şeker şeydin.

Çok tatlı bakardın Reyhan Hemşire.

Odamı süsleyen kır çiçeğiydin.

Mis gibi kokardın Reyhan Hemşire.

 

Şu kısacık zaman içinde bile,

Bir sevgi yumağı ördük seninle.

Şifa dağıtırdın sen ellerinle.

Cana can katardın Reyhan Hemşire.

 

Yumuşak, incecik ellerin vardı.

Nabzımı alırken nabzın atardı.

Parmak uçlarından alev çıkardı.

İçimi yakardın Reyhan Hemşire.

 

Doktorlar neşteri göğsüme vurdu,

Azrail çevremde gezindi durdu.

Sen yoktun, olsaydın ne hoş olurdu.

Elimi tutardın Reyhan Hemşire.

 

Sağ bacağım baştanbaşa yardılar,

Yedek damar varmış, onu aldılar,

Tıkanan damara yama vurdular.

Bir de sen görseydin Reyhan Hemşire

 

Ben taburcu oldum, sen izindesin.

Bolu'da mı, bilmem şimdi nerdesin?

Çınlar kulağımda o tatlı sesin.

Beni mi anardın Reyhan Hemşire?

 

Sen varken odamda bir huzur vardı,

Gülerdin, yüzünde güller açardı,

Tatile gidecek sanki ne vardı?

Yaramı sarardın Reyhan Hemşire.

 

Mehmet Hanifi Sarıyıldız -17.08.1994

 

(Son kıta sonradan ilave edilmiş, Maraş’ça ve Kar kitabında yok. Aşağıda ki mektup, By-Pass olduğunda kendisi ile ilgilenen Reyhan isimli, stajyer hemşireye yazdığı şiir ile gönderilen mektuptur.)

 

            Küçük hemşirem benim, cici kızım. Yaşlı hasta amcanın sana verilmiş bir sözü vardı. Senin için bir şiir yazacaktım. Sende şiirle uğraştığına göre, ısmarlama şiir yazmanın kolay olmadığını bilirsin.

 

Hele senin gibi cici bir kıza şiir yazmak çok daha zormuş. Kırıcı olur mu, incitici bir yanı olur mu diye endişelenip duruyorsun. Neyse sen, bu yaşlı amcanı hoş görecek kadar iyi yüreklisin. Bu nedenle; Yaşlı ve hasta bir şairin hayalinden damlayan bu mısraları, senin şahsında tüm hemşirelere ithaf ediyorum.

 

            Sizlerin büyük bir özveri ile çok zor, çok zor olduğu kadar da kutsal olan bu görevlerinizin zorluğunu, o anları yaşamayanlar takdir edemezler. Gece demeden, gündüz demeden her an her dakika hastaların başucunda olmanız, sizleri kutsallaştıran büyük bir özellik. Allah hepinizden razı olsun.

 

            Benim dört damarımı değiştirdiler. Şu anda çok iyiyim. İnşallah bu durum devam eder umudundayım.

 

            Satırlarıma son verirken selam ve sevgilerimi sunuyorum. Hanımda gözlerinizden öpüyor.

 

Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.