Mete Yarar, İdlib harekatının Fırat Kalkanı operasyonundan çok farklı olduğunu söyledi. "Burada dost ve düşman tanımı yok" diyen Mete Yarar, bölgede 20-30 bin kişilik silahlı grubun olduğunu söyledi.

PYD SINIRA SALDIRABİLİR

Eski bordo bereli Mete Yarar, "Türkiye'yi İdlib'de bekleyen 3 risk var" diyerek şu maddeleri sıraladı:

* PYD'nin 600 km'lik sınır hattında karakollara saldırma girişimi olabilir.
* El Nusra ile çatıştırma fiili tuzağı kurulabilir. Bu en kuvvetli ihtimallerden birisi. El Bab'da yapamadıklarını burada yapmaya çalışacaklar.
* Türkiye'yi ÖSO ile Tahrir el Şam arasında tercih yapmak zorunda bırakmak isteyebilirler.

İRAN'A NASIL GÜVENECEĞİZ, ESAD DOST MU OLDU? 

Mete Yarar Karar gazesindeki köşesinde de İdlib operasyonunu yazdı ve “Kim müttefikimiz?”, “Esad düşman mı dost mu?”, “Rusya sivilleri vururken biz niye işbirliği yapıyoruz?”, “İran defalarca ırak ve Suriye konusunda Türkiye’yi sıkıştırırken şimdi nasıl olup da onlara güveneceğiz?” gibi soruları gündeme getirdi. Mete Yarar bu soruların makul olduğunu belirtip Türkiye’nin Suriye savaşı önceliğini bir bir listeledi;

1- İnsani anlamda dram yaşanmasının önüne geçmek.
2- Sınır güvenliğini maksimum seviyeye çıkartacak tedbirler almak.
3- PKK veya DAEŞ benzeri örgütlerin sınırımızda hakimiyet alanı kurmasına izin vermemek.
4- Esad’sız bir geçiş dönemi için uygun ortamı yaratmak
5- Sığınmacıların ülkesine dönebileceği güvenli alanlar yaratmak.

SEVSEK DE SEVMESEK DE İRAN VE RUSYA İLE...

Türkiye’nin öncelikli listesi bu ve bunu uygulamaktan başka bir şansı da yok. Diğer ülkelerin listeleri farklı olduğundan da maalesef çatışma bu noktada çıkıyor. ABD ile şu anda ortak bir noktamız yok. Ortak nokta yaratabildiğimiz Rusya ve İran’la çalışmak zorundayız. Çünkü onlarla üniter yapı ve çatışmasızlık alanlarında bir ortak nokta yakalayabiliyoruz. İdlib de bunlardan biri. Mülteci akınını önlemek adına kaçınılmaz bir şekilde ortak hareket etmek zorundayız. Sevsek de sevmesek de Rusya ve İran’la çalışmak zorundayız. (HABERTÜRK)